Islak Kelebek -1-

215 39 60
                                    

Hepinize iyi geceler ıslak kelebekleriiim.Ilk bölümdeki yoğun ilginiz beni o kadar çok mutlu etti ki anlatamam.Bende dedim ki böyle mükemmel okuyuculara uzun ve gizemli bir bölüm yazayım.Hepinize iyi okumalar. He bu arada diğer karakterler var ama Özgür ve Doruk yok bunu bölümün sonunda anlayacaksınız.Tekrardan iyi okumalar💕
Gripin - sen gidiyorsun biterse başa sarın

Karanlık....Karanlığı hep sevmiştim çocukluğumdan beri Yetimhanede Özgür'le bir çok kez karanlığa meydan okumuştuk.Yetimhaneden kaçtığımız gün ben son kez karanlık, ruhsuz ve sevgisiz odamıza bakmıştım.Şuanda da odamda gezdiriyordum gözlerimi, karanlıktı Özgür gittiğinden beri, ruhusuzdu, sevgi görmemişti.

Yatağımdan kalkıp her zaman yaptığım gibi ilk önce Özgür'le benim odama girip resimlerimize baktım, sonra dolabı açıp özgürün tişörtlerinden birini aldım elime ne kadar kokusunu yitirmiş, toz koksada belkide yüzüncü kez kokladım.Sonra bir sabah rutini olarak defterimi elime aldım.

Bugün ilk defa özgür uyuya kalmıştı.Normalde kalkması gereken saatten bir saat önce kalkıp beni izlerdi, şimdiye kadar hep yapmıştı bunu.Ama bu gün.....Bu gün erken kalkmamıştı, ve ilk defa bu görevi ben üstlenmiştim.Aslında onu uyurken izlemek bende çok istemiştim ama özgür buna hiç izin vermemişti, hep o izlemek istemişti hep derdi "eğer bir gün ayrılırsak her halini kazımak istiyorum beynimin her köşesine, her yerim sen ol istiyorum"

Bencilsin özgür ne olurdu bende izleseydim seni, unutmazdım Özgür ama yine unutamam seni merak etme.Her yanım bu kadar senken, kalbim istemsizce ölü bedeninin kollarındayken seni unutamam, unutmam.

Odadan çıkıp ayakkabılıktaki botlarımı ayağıma geçirip montumu giydim.Yavaş adımlarla yürümeye başladım.Hava olabileceğinden soğuktu nisan ayındaydık ve Ankara bu soğuğa alışamamıştı.

Adımlarımı hızlandırarak depoya girdim.Tenekenin içinde yanan ateşle ısınmaya çalışıyorduk.Özgür gittiğinden beri pis işlere bulaşmıştım ve şuan bir çeteye çalışıyordum.Belkide kendimi bulmaya çalışıyordum, ne kadar eski Rüya'ya ulaşamayacak olsam da.

"İşleri hallettiniz mi" dedim.Bir uyuşturucu işi vardı ve yapamazsak işimiz biterdi.Benim için sorun yoktu sadece yanımda olanlara üzülüyordum.Mesela Murat abinin iki tane kızı vardı ve kızlarının anneleri yoktu, Eliz daha 17 yaşındaydı ve felç geçirmiş bir annesi vardı, Mücahit'in anne ve babası yoktu, küçük bir kız kardeşi vardı ve ona bakması gerekiyordu.Selin'in düşman olduğumuz çeteden birileri anne ve babasını öldürmüştü ve intikam istiyordu.Berk'se annesi ve babası tarafından istenmeyen çocuktu ve kendisini bu işlere adamıştı.Emre, onun acıklı bir hikayesi yoktu yada istenmeyen çocuk değildi, küçük bir kız kardeşi yoktu, bakması gereken bir annesi, intikam alması gereken bir çete yoktu.Oda aşkın kurbanıydı.Benim gibi, oda sevgilisini kaybetmişti, kanserden.Ve oda geçmişini unutup yeni bir insan olmaya çalışıyordu benim gibi...

"Hallettik" dedi Emre iç çekerken "baya zor oldu ama iş tamam" ona kafamı sallayarak cevap verdim.

"Ya sen Selin deponun anahtarlarını alabildin mi" Selin'in birini ayartma işi vardı ve o kişi koca bir uyuşturucu deposunun anahtarlarına sahipti.Normalde böyle birşey i hayatta yaptırmazdım, fakat Selin onun için sorun olmayacağını söylemişti.

"Tabiki aldım, çocuk oyuncağıydı" dedi pis pis sırıtarak ve anahtarı bana attı.

"Aferin" dedim "yarın büyük gün biliyorsunuz değil mi, yarın düşmanlarımızla tanışacağız ve ben hepinizin hazır olmasını istiyorum.Eğer bir aksilik çıkarsa Mahir hepimizin ebesini siker, tamam mı" başlarını salladılar.Öyle bir nefretle bakıyorlardı ki.Yarın onları kimse tutamayacaktı belli ki.

O zaman yarın kendinize çeki düzen verin yarın 6'da burada buluşuyoruz."Rüya herşeyin tam olacağına emin olabilirsin ama Eliz'i bu işe karıştırmasak daha iyi olmaz mı biliyorsun o daha 17 yaşında" dedi Selin diğerleride onayladılar.Bende bunu düşünmüştüm tabiki ama eğer Eliz'de bizimle gelmezse Mahir ona bir kuruş para vermezdi ve onun paraya ihtiyacı vardı.

"Bende bunu düşündüm ama hepimiz biliyoruz ki Eliz bizimle gelmezse Mahir ona bir kuruş para vermez ve Eliz'in paraya ihtiyacı var." dedim.

"Ben gelmek istiyorum, sorun yok" dedi Eliz ince sesiyle.

"Eliz gelmek zorunda değilsin, biz sana kazandığımız paralardan veririz" dedi Emre.

"Gelmek istiyorum Emre abi, sizede yük olmak istemiyorum bir kere bulaştım bu işlere artık kaçış yok ısrar etmeyin lütfen" dedi Eliz.

Onun kararından döndüremeyeceğimizi biliyorduk Eliz güçlü olmak istiyordu, güçlüydü fazlasıyla daha küçücükken babası tarafından terk edilmiş kırık bir kızdan bahsediyorduk.Annesi Eliz 15 yaşından beri felçti.Ve Eliz bütün zorluklara karşı ona bakabilmişti.Çok güçlüydü fakat o daha fazlasını istiyordu.Belkide hissetmemek istiyordu....

"Neyse Selin sen yarın Eliz'i hazırla biraz büyük gözüksün" dedim.

"Tamamdır" diyerek kafasını salladı.

"Yarın görüşürüz" diyerek depodan çıktım, yarın büyük bir ekşın bizi bekliyordu ve ben hemen yarın olsun istiyordum.

********

Uykulu gözlerimle banyoyu arıyordum nereye girdiğimin farkına varmadan bir odaya daldım.Girdiğim an hangi odaya girdiğimi anlamıştım.Ve istemsiz bir şekilde tekrar gözlerim doldu.Gözlerim istemsizce Özgür'ün beni havaya kaldırdığı birbirimize gülümsediğimiz fotoğrafa kaydı.İki yıl öncesinde ne kadar da mutluymuşum diye geçirdim içimden.Kafamı iki yana sallayarak odadan çıktım, biraz daha kalsaydım bir sinir krizi daha geçireceğimi biliyordum.

Banyoda işimi hallettikten sonra üstümü giyinip evden çıktım.Deponun önüne geldiğimde herkesin beni beklediğini gördüm.

"Günaydın" dedi Eliz.

"Günaydın" diyerek saatime baktım biraz daha zamanımız vardı."Bakın söylüyorum, öldürmek yok, yaralamak var tamam mı o da sıkışırsanız biz bugün onlara sadece merhaba demek ve uyuşturucu çalmak için gidiyoruz başımıza dert açmayalım birde ölü bedenlerle uğraşamam, Murat abi sen arabayı kullan, Emre , Müco sizde silahları taşıyın" dedim.

"Berk sende sahte uyuşturucuları getir biz sizi arabada bekliyoruz" diyerek ön koltuğa geçtim kızlarda arkadaki yerlerine geçtiler.

Emreler geldikten sonra amacımıza ulaşmak için yola çıktık.Tanıdık binayı görünce arabadan indik.Buraya daha önce gelmiştim.Ama içeri hiç girmemiştim.

Saat daha erkendi, ve herkes uyuyor olmalıydı.Bu binanın anahtarları bende vardı ve işimiz daha basitti.

"Şimdi Berk ve Eliz siz uyuşturucuları çalın, Müco ve Emre sizde sahte uyuşturucuları koyun.Ben ve Selin'de Doruk beye bir merhaba diyelim değil mi Selin" diyerek Selin'e baktım.

"Aynen" dedi o müthiş sırıtışıyla.

"Silahlarınızı alın, hadi gidiyoruz" diyerek binaya girdim arkamda da Selin ve diğerleri.Biz Selin'le yukarı kata çıktık.

"Selin sen şu odaya gir bende etrafı kolaçan edeyim tamam mı " dedim Selin'e bakarak.Başını sallayıp odaya girdi.

Koridordaki tüm kapıları yokladım.Aradığım kişi yoktu.Doruk Arslanoğlu, onu bulamamıştım.Bu ismi ilk duyduğumda dikkatimi çekmişti.Çünkü Özgür'le aynı soyadına sahipti.

Elim boş Selin'in olduğu odaya gittim.Kapıyı yavaşça açtım.Yatakta yatan biri vardı ve yorganı yüzüne kadar çekmişti.Burası Mahir'in tarif ettiği odaydı.Selin ise yatağa doğru silah doğrultmuştu.

"Selin ne yapıyorsun" diye sordum.
"Uyanmasını bekliyorum" dedi, sinirli bir şekilde ona baktım.

"Kızım sen manyak mısın" diyerek yatağa doğru ilerledim.Yorganı kaldırdığımda gördüğüm kişi beni şoka uğratmıştı.

Karşımdaki Özgür'den başkası değildi....

Hala Özgür'e bir karakter bulamamak beni çıldırtıyor.Kafamdaki Özgür'e ulaşabilmiş değilim.Peki sizin kafanızdaki Özgür tiplemesi nasıl, yorumlarda belirtirseniz çok sevinirim.Hepinize iyi sahurlaar💘💕








ISLAK KELEBEK Where stories live. Discover now