KC ₪ 3

615 49 31
                                    

Pera - Biri vardı

Ona sorsan ben yokum, ama bende biri vardı.

3. BÖLÜM|

Ruhuma iyi gelen müzik sanmıştım, meğerse sizmişsiniz bayım.

Okula başladığım ilk günü unutmam mümkün değildi. Etrafa korkak gözlerle bakarak başlamıştı günüm, bir daha da o korku hiç gitmemişti gözlerimden. Her çocuğun yanında ona cesaret veren iki çift göz varken, benim yanımda yoklardı. İşleri vardı, meşgullerdi, bana ayıracak zamanları yoktu. Çantam, ayakkabım, kalemlerim, defterlerim belki de o çocuklarınkinden daha güzeldi ama içimde asla tomurcuklanmamış bir duygudan yoksundum ben.

Cesaretim yoktu.

Bir daha da olmamıştı zaten.

Yavaş yavaş korkaklığım hırçınlığa dönüşmüştü içimde. Hırçınlığım yanına nefret duygusunu da katınca; kimsenin arkadaş olmak istemeyeceği bir kıza dönüşmüştüm.

En yakın arkadaşım, kardeşim diyebileceğim; her türlü sırrımı anlatacağım biri girmemişti hiç hayatıma.

Sınıf aktiviteleri olurdu 2 haftada bir, hiçbirinde beni göremezdiniz.

Bir baterim vardı hayatımda.

Bir de annemle babam vardı, yokla var arasında.

Onlar da gidince hayatımdan, hırçınlığım da hafifçe terk etti bedenimi ama korkaklık asla gitmemek adına yerleştirmişti bir kere içime. Cesareti kabul etmiyordu, zaten cesaret de kendini oraya ait hissetmiyordu ya, neyse.

Yine de içimdeki ufacık umut kırıntılarıyla bir cesaret aradım, yeni insanlarla tanışmak; biraz da olsa yaşıtlarım gibi bir arkadaş çevresine sahip olmak için.

Ama beyazlar içindeki kız avucundaki umut kırıntılarını yere bırakıp elini silkeledi ve bana küçümseyici bir bakış atıp kendi köşesine çekildi. Siyahlar içindeki ise her zaman yaptığı gibi usulca yaklaştı ve dökülen kırıntıları birer birer topladı.

Kuruyan dudaklarımı ıslattım ve derin bir nefes aldım, verirken içimdeki korkaklığı da götürmesi dileğiyle.

Evrim'in arkadaş grubuyla aramızdaki sayılı adımlar bittiğinde ve onların yanına vardığımızda terleyen ellerimi eteğimin kenarına sildim.

"Selam!"

Evrim beni hafifçe öne doğru itti ve "Derin." dedi açıklama yapmak ister gibi.

"Bizim sınıfa yeni geldi. Saçları ne kadar hoş ama değil mi?"

Saçlarımı elleriyle karıştırınca ona tuhaf tuhaf baktım.

Sapsarı, sağlıklı saçları varken gerçekten benim saçlarımı mı beğenmişti?

Omuzlarımdan tutup beni banka otutturdu ve hemen ardından yanıma oturdu.

Karşımda oturan siyah saçlı, mavi gözlü çocuk gülümseyerek "Ilgar." dedi. Başımı memnun oldum anlamında sallarken yanında oturan kıza takıldı gözüm. Kulağında büyük bir kulaklık, elinde tablet ve masanın üzerinde ise telefon vardı.

Evrim kıza kısa bir bakış atıp "İlke." dedi.

Ardından Kuzey devam etti.

"Pek insan canlısı değildir."

Daha sonra Ilgar atılınca bu sefer bakışlarım ona dönmüştü.

"Ve ne yazık ki kendisi benim ikizim. Yada olmayan ikizim. Bazen kendini bu aletlerin içinde kaybettiğini düşünüyorum."

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 14, 2016 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

KARANLIK CENNETWhere stories live. Discover now