oh, let me be your teddy bear

seven

:) ;)

İyi okumalar,

Louis, kendini dürtükleyen parmağı kendinden bir kez daha uzaklaştırdı ve Harry'e yaklaştı. Tam da istediği gibi ilgi çekebilmişti. Ve yine tam da istediği gibi herkes kendisine bakıyordu. Fakat şuan istediği şey herkesten çok Harry'nin kendisine bakmasıydı. O ise bir kere bile kendisine bakmamış, oluşan garip ve sessiz ortamda parmaklarıyla oynayıp durmuştu.

Niall, Harry'nin hala açıklamasını yapmadığı sevimli çocuktan parmağını uzaklaştırıp Harry'ye döndü.

"Ee, Harry?"

Harry derin bir iç çekti. Ne yapacaktı? Onlara ne diye tanıtabilirdi ki Louis'yi? Bir kere, evde olmasını nasıl açıklayacaktı?

Benim çok uzaktan kuzenim. Annem tatil amaçlı biraz bende kalmasını istedi, kıramadım.

Hayır, bütün ailesini tanıyorlardı.

Sokakta zor durumdaydı, benim yufka yürekliliğimi bilirsiniz, dayanamadım yanıma aldım.

I-ıh, bunu asla yapmazdı.

Yalnızlığa daha fazla katlanamdım ve evlat edinmeye karar verdim.

Asla!

Harry gözlerini kendisine sabırsızca bakan arkadaşlarında gezdirdi ve ne diyeceğini bilemeyerek Louis'de durdu. Kaşlarını çatmış kendisine bakıyordu. İnanamadı Harry. Burada sinirli olması gereken kendisiydi. O ne hakla kızabilirdi? Sinirlendiğini hissetti Harry.

"Ben bunu size nasıl açıklarım bilmiyorum. Ayrıca neler düşündüğünüzü de az çok tahmin edebiliyorum. Öncelikle şunu söylemeliyim ki ortada yanlış olan hiçbir şey yok."

Harry içindeki tuhaf hissi görmezden gelemeyerek, bir dürtüyle Louis'den tarafa döndü. Kaşları hala çatıktı. Fakat göz göze geldiklerinde bakışları yumuşadı ve huzurlu bir ifadeyle kendisine bakmaya başladı. Harry, karnında hafif bir sızı hissetti ve gözlerini Louis'nin gözlerinden çekemedi.

"Biz.."

Aynı saniyeler içinde Louis'nin göz bebekleri küçüldü. Louis, Harry'nin göz bebeklerinin büyüdüğünü gördü. İçindeki sırıtma isteğini zorla bastırdı.

Harry, çok uzun gibi gelen bu saniyelik bakışma sonucu dudaklarının aralandığını hissetti.
Ve Louis'nin istediği cevabı verdi.

"Biz sevgiliyiz ve ben bunda bir yanlışlık göremiyorum. Sizin düşünceleriniz-"

"NE?!"

Harry farkındalıkla durdu. Sevgili mi?! Tanrım, bu onun aklından bile geçmemişti ki! Neden böyle bir şeyi söylemişti?! Şimdi nasıl toparlayacaktı? Ne dese inanmazlardı artık.
Kolunda bir sıcaklık hissedince o tarafa döndü. Louis, koluna sarılmış etrafa gülücükler saçıyordu. Gerçekten mutlu görünyordu. Harry'nin sözünden mutlu mu olmuştu? Oysa o isteyerek bile söylememişti. Bakışlarını Liam'a çevirdi. Tanrım, Zayn dahil hepsi şaşkına dönmüştü. İşler kötüye giderse kamera şakası olduğunu söyleyerek kurtulabilir miydi acaba?

"Tamam Harry. Net bir açıklama yapar mısın? Gerçekten de sevgili misiniz?"

"Evet," Harry tereddüt ederek verdiği onayla artık geri dönüşü olmadığını fark etti.

"Vay canına," Niall, sanki Louis insan dışı bir varlıkmış gibi ona baktığında Louis de buna karşılık ona dil çıkardı. Niall şaşkınlıkla geri çekildiğinde, kısa bir süre sonra kahkahası duyuldu.