Sınır geçilmedi fakat kıyamadım 😂 yeni bölüm geldi. Ama lütfen artık sizde bana kıymayın ve bu bölüm de sınırı geçin. Yeni bölüm Amaç ve Dava +60 olduğunda gelecek. Keyifli okumalar...
3 Ay sonra...
Aynadaki son kontrolümü de yaptıktan sonra ağır adımlarla aşağıya indim. Son kontrolleri yapan avukata ithafen konuştum.
"Bunlara gerek kalmayacak. Karıma her şeyi anlatacağım. Boşanmaktan vazgeçecek. "
Yaşlı avukatın dudakları alayla kıvrıldı. Yılların verdiği tecrübeyle beni alayla süzdükten sonra konuştu.
"Mr Thomson, beni yanlış anlamayın fakat bu kadar emin konuşmanız yanlış. İnsan o kadar zayıftır ki bir mesaj, bir kelime, bir yalan, bir yanlış, bir şarkı, bir gerçek yada bir insan. Bir saniye içinde tüm modunuzu değiştirebilir. "
Karşısına oturup elime ilk geçen dergiyi karıştırmaya başladım.
"Ben karımı çok iyi tanıyorum Rıfat Bey. Böyle bir endişe gereksiz. "
"'Ben onu çok iyi tanıyorum', kelimesi çok yanlış bir kelimedir aslında. Kimseyi çok iyi tanıyamazsınız. Çünkü her insan yanıltır. Ben bile bazen beni yanıltıyorum. "
Bu sözler beni hiç ilgilendirmiyor. Daha doğrusu bugünkü mahkeme beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren senin kalbine kuracağın mahkeme. Hani beynin savcı, vicdanın hakim olacak ya sevgilim, işte beni o mahkeme ilgilendiriyor. Ben o mahkemeden beraat edeceğim sevgilim. Ben o mahkemede aklanacağım. Ben o mahkemeyle sana kavuşacağım. Gecenin bir yarısı uyandığımda aklımda sen varsan ve dudağımda küçücük bir gülümseme, sensiz asla olmaz. Aşkımız sürpriz tanığım olacak sevgilim. Affedeceksin beni. Kavuşacağız biz. Yıldızları tek tek toplayıp, kolye yapacağım sana. Biz parlayacağız karıcığım, tüm ışıkları sen tutacaksın üzerinde.
"Rıfat Bey, ben sevdim. Böyle baya körü körüne her sözüne inandım, şüphe duymadan sevdim. Çünkü ben bilirim ki şüphe abdest bozar. Ama siz benim her su alışımda aşk şehadeti içtiğim, yeminler ettiğim abdestimin bozulduğunu ima ediyorsunuz. "
"Bakın Mr Thomson, sizi üzmek gibi bir niyetim yok. Aksine ben bunca yılların bana verdiğin tecrübeyle sizi uyarmak istiyorum. Siz ilk davam değilsiniz. Daha önce nicelerini gördüm ben. Demem o ki, sizin emin olmanız çok güzel bir şey fakat siz davacı değil davalısınız. Burada emin olması gereken siz değilsiniz, eşiniz. Sizin 'aşk abdestiniz' duruyor fakat karşıda bozulmuş bir abdest var. Dahası şüphe duyan bir kadın var. Sizin derdiniz o olmalı. "
Aniden gelen "ALLAH MISIN LAN SEN" diye bağırma isteği... Rıfat Bey'in konuşmasının bana hissetirdiklerini ancak bu sözle açıklayabilirim. Kafam şuan darmaduman. Ama sen yık hayallerimi üzerime, yık bütün düşüncelerimi üzerime, yık ki ben o enkazdan çıkıp yine sana sarılayım.
Rıfat Bey saate bakıp ayağa kalktı.
"Haydi Mr. Thomson, geç kalmayalım. "
Ayağa kalkıp ağır adımlarla avukatı izledim. Arabaya binip pencereden etrafı izlemeye başladım. Her iki yüz metrede sıcaklık bir derece azalırken karımdan, çocuklarımdan binlerce kilometre uzakta olup ciğerimin cayır cayır yanmasını coğrafya açıklayamaz. Ve bizim kalıplara sığmayan sevdamızı da tecrübeler açıklayamaz. Derince iç çekip sırtımı yasladım. Ve yolun devamını kötü düşünmemeye çalışarak sürdürmeye karar verdim.
