Bölüm 13 / Benden Vazgeçme

765 41 3
                                    

biraz beklettiğim için çok uzun yazdım yorum isterim haberiniz olsun üzmeyin beni hasta hasta :( şarkıyla beraber lütfeeen :) 

Soundtrack: Joy Division -  Love Will Tear Us Apart

Bize herkes tamamen alışmıştı. Hatta Crystal bile. Sadece diğerleriyle olduğu kadar beraber vakit geçirmiyorduk hepsi bu. Hiçbirinden ayrılmak istemiyordum. Kendimi burada çok mutlu hissediyordum. Yıllar boyu boşlukta yaşamış bir insandım. Eğer bir betimleme yapmak gerekirse siyah-beyaz olan hayatımı bir renk paletine çevirmişti hepsi. Makyajımın yapılması için Holland'ın yanında yerimi aldım. 

-Duyduğuma göre taze aşıklar bugün elele teşrif etmiş, zaten şöyle bir bakınca birileri bu sabah çok enerjik görünüyor! dedi gülümseyerek.

-Sharman etkisi, diye gülümsedim. Aynaya baktığımda gerçekten daha canlı göründüğümü hissettim. Beyaz tenimden olsa gerek yüzümdeki pembelik oldukça belliydi, solgun görünmüyordum. Mükemmel geçen geceyi hatırlayıp kendi kendime gülümsedim. Sonra içeri birden "Güüüünaaayydıııın" diye bağırarak Dylan girdi. 

-Bu ne enerji, bugün herkes benim bilmediğim bir tür bitki çayı içerek güne başladı da bana mı söylemiyorsunuz siz? dedi Holland gülerek, yüzümüz aynaya dönüktü. Dylan arkamızdaki koltuğa kendini attığında onunla aynadan göz göze geldim.

-Bu bizim küçük sırrımız, diye kıkırdadım. 

-Sahi Dylan, ne oldu bakalım? dedi Holland bir yandan telefonuyla ilgilenerek. O sırada ben de çantama uzanıp telefonumu çıkartmaya koyuldum.

-Bir kızla tanıştım.

Deyim yerindeyse ikimiz de aynı anda kafamızı kaldırıp ok gibi geriye döndük. Dylan kahkaha attı. Ve biz senkronik bir hareketle yerimizden kalkıp sağ ve sol tarafında yerimizi aldık. 

-Hey, tamam. Sakin olun. Yani bilmiyorum işte. Bir arkadaşım arkadaşı. Aslında Manhattan'da yaşıyor ama bir süre önce iş için buraya taşınmış. Kısa saçlı, orta boylu, oldukça hoş bir kız. Çok güzel yeşil gözleri var. 

Holland ile birbirimize bakarak kahkaha attık. Kızdan bahsederken gözlerinin parladığını fark etmeyen Dylan ise neye güldüğümüzü anlamak istercesine yüzümüze baktı.

-Sen aşık olmuşsun! dedi Holland.

-Saçmalama canım, yani tanıştık sadece ve biraz hoşlandım. Hepsi bu.

-Hayır, hayır. Kesinlikle aşık olmuşsun. Holland, sence de arkadaşlarımızın bunu bilmeye hakkı yok mu?

-Kesinlikle! dedi. Kelimesiyle ayağa kalkıp küçük adımlarla koşmaya başladım ve o da aynı anda ayağa kalkıp beni tutmak isteyeceğini bildiği Dylan'ı tek hamlede yerine oturttu. Ben çoktan kapının önüne çıkmıştım. Ellerimi birbirine vurup bağırmaya başladım.

-O'brein aşık olmuuuuşşş! O'brein aşık ooollmuuşş! 

Herkes bana kahkahalarla bakarken Holland da içerde Dylan'ı tutmaya uğraşıyordu ki bu çabası biraz kısa sürdü. Birkaç saniye sonra Dylan daha kapıdan çıkmadan uzanıp eliyle ağzımı kapattı.

-Problem yok, sadece bu sabah kafaya almak için beni hedef seçtiler. Siz devam edin! diye bağırdı ona alaycı bakan set görevlilerine. Holland telefonla konuşarak odadan ayrılırken beni tek hamlede içeri geri soktu. Kahkaha atıp elimi omzuna attım.

-Hadi ama! 

-Sen bana söylediğinde ben böyle yapmamıştım ama! diyerek gülümsedi. 

-Keşke yapsaymışsın bak, belki daha erken çıkmaya başlardık.

Her şey çok güzel olacak. (Daniel Sharman/Teen Wolf)Where stories live. Discover now