Başlangıç

12 0 1
                                    

Yatağımın üzerinde saçma sapan hareketler yaparken saatin 19:05 olduğunu gördüm. Saat 20:00 gibi arkadaşlarım bizim eve gelecekti ve bahçede küçük bir kutlama yapacaktık. On yedi yaşıma girecektim. Ailem doğum günümde bile işe gitmişti çünkü onların gözünde benden önce işleri geliyordu. Düşüncelerimden kurtularak dolabımın karşısına geçtim. Gözüme ilk çarpan kırmızı dar bir elbise olmuştu, bende nasıl duracağını düşünmeden elbiseyi aldım zaten düşünmeme gerekte yoktu hepsi yakın arkadaşlarımdı gelenlerin kötüde olsa sorun olmazdı , altına ise  siyah topuklu ayakkabılarımı seçtim.

Elbiseyi ve ayakkabıyı giydiğimde aynanın karşısına geçtim, kötü durmamıştı. Normalde fazla elbise giymeyen birisiydim ama bugün doğum günümdü ve ben güzel görünmek istiyordum neyse gerçeği söylüyorum sevdiğim çocuk geliyordu. Kaya. İki senedir seviyordum ve o bunu bilmiyordu.

Kendimden emin adımlarla makyaj masama yürüdüm pardon, yürümedim bildiğiniz uçtum. Neyse ki sorun olmadı sadece kafamı masaya çarptım hangi cesaretle gitmiştim ben bu şeyi? Uzun siyah saçlarıma biraz maşa uyguladım, yüzüme ise fazla abartı olmayanından güzel bir makyaj yaptım yüzümde tek abartı duran şey aşırı kırmızı olan rujumdu. Son kez rujumun üstünden geçerken aniden kapı çaldı, boş anıma geldiği için ruju biraz taşırdım. Temizlemem beş dakikamı almıştı ve kapıdaki deli gibi zile basıyordu ama sonuçta onun yüzüne olmuştu beş dakika beklemesinden birşey olmazdı.

Düşme tehlikesine karşı yavaşça merdivenlerden indim, sakatlık çıksın istemiyordum.

Kapıyı açtığımda gelen Nehir'di, canım bestim benim. "Kızım nerdesin millet dışarda seni bekliyor!" Diye cırlamasıyla ağzına çarpasım geldi ama elim rujuna bulaşır diye kıyamadım elime. Neyse ki bahçeyi Nehir'le dünden düzenlemiştik müzik işi Batu'ya aitti. Nehir'e aşağı inerken tek nefeste "Batu'şum geldi mi?" Diye sordum, kafasını sallamakla yetindi ve bahçeye son derece havalı bir giriş yaptı bana düşense peşinden masumca ilerlemek oldu.

Herkes teker teker doğum günümü kutluyordu, ve çoğu kişinin masasında hediye paketleri vardı. Batu'ya kısık sesle "Hediye almayanları içeri almadınız demi Batu'şum?" Dediğimde sadece göz devirdi bende yüzümü buruşturup gelenlere hoşgeldiniz demeye gittim. Nehir'de beni yalnız bırakmayıp yanıma geldi.

"Hoşgeldinizi falan bahane etme Kaya geldi çoktan meraklanma."dedi Nehir sinsice sırıtırken, "Ne alakası var Nehir ya."diyerek gözlerimle Kaya'yı aradım sonunda görmüştüm hızla yanına gittim.

"Hoşgeldin Kaya."dedim gülümseyerek, "Hoşbulduk prenses."dedi ve beni kolunun altına alıp kendine çekti. Güvende hissediyordum.

O sırada Batu şarkı açmıştı ve herkes deliler gibi dans ediyordu. Sadece arkadaşlarımın geleceğini sanıyordum fakat bahçemde bir sürü tanınmadık yüz vardı, okuldandır diyerek fazla takmadım. Batu yavaşça bize doğru ilerledi.

"Bu dansı bana hediye etmek ister misin doğum günü kızı?"dedi ve Kaya'nın yanından yavaşça çekti onu kırmayıp dans ettik.

"Batu'şum müzikle ilgilenmeyecek miydin sen?" Dedim hızlıca.

"Merak etme onuda halletti Batu."dedi ve egoist gülüşünü yaptı dayanamayıp yanağını sıktım. Saat bayağı ilerledi, Nehir ve Nehir'in arkadaşı pastayla geliyorlardı.

Yüzümdeki aptal gülümseme ile onlara bakıyordum bana doğru geldiler ve bıçağı uzattılar. "Seni bıçaklamamı mı istiyorsun?"dedim Nehir'e gülerek bıçağı aldım ve pastayı kestim. Herkes hediyelerini vermek için yanıma geliyordu. Kaya'da gelmişti hediyesini verip yanağıma küçük bir öpücük kondurdu, o an "aşkım" diye ince bir ses cırladı ve Kaya'nın yanına geldi. Kaya o kıza sarıldı ve onuda yanağından öptü, yavaşça gözlerim dolarken kız samimiyetsiz bir şekilde "Doğum günün kutlu olsun canım."dedi ve gülümsedi birşey diyememiştim, gözümden o yaşın düşmesini engelleyemeyerek eve doğru koştum.

Lanet olsun ki Kaya ağladığımı görmüştü.

Koşarak Nehir yanıma geldi bir kelime dahi etmeden sarıldı ve partiyi bitireceğini söyledi kafamı sallamak ile yetindim sadece ve gidişini izledim. Dışardan oflama sesleri geliyordu. Yavaş yavaş sesler azaldı ve herkes gitti. Nehir tekrar yanıma geldi teselli vermiyor sadece yanımda oturup bana sarılıyor ve göz yaşlarımı siliyordu.

Başımı omzuna yasladım, son duyduğum şey ise "Herşey geçecek."demesiydi.

Gece saat 03:00 gibi garip sesler duyarak ilerledik ikimizde.Nehir bana "mutfağa bakıyorum ben sende buralara bak"dedi fısıltıyla "Tamam." Dedim ve bakmaya başladım. Nehir aşağı indikten üç dört dakika sonra bağırma sesi geldi. Çığlık atarak yanına koşuyordum ki birisi engelledi koşmamı ve burnuma doğru birşey uzattı. Yere düştüm yavaş yavaş bilincimi kaybediyordum.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 23, 2016 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

HAYAT ÜÇGENİWhere stories live. Discover now