1.8

284 62 3
                                    

-hi, bu bölümde çok fazla durdurma kelimesi geçti çünkü kendimi durduramadım ZA-

"Öyle bakmayı kes." dedim ellerimle oynamaya devam ederken. Yanımda gülerken sinir oluyordum çünkü hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. 

"Artık gidelim, geç oldu." dedi banktan kalkarken. Peşinden gelip, banktan kalktım. 

Tek bir kelime etmeden yarım saat süren bir yürüyüşten sonra önümde durup beni durdurdu. 

"Dahyun." dedi daha da yaklaşırken. Onu önümden uzaklaştırıp, ittim.

Yürümeye devam ederken, "Yah, kime diyorum." dedi beni tekrardan durdururken. 

"Uzak dur." diye mırıldandım. Tanrım, gerçekten utançtan yanıyordum. Nasıl az önce bir şey olmamış gibi davranabiliyordu?

"Sen nasıl az önce..?" diye soracaktım ama soracağım şey tekrardan aklıma gelince durdum. Şimdi hiç sırası değildi. 

Eve gidip, uyumalıydım. 

Yoksa kafayı yiyecektim. Evet, kesinlikle kafayı yiyecektim.

"Biraz sakin dur." dedi ve aniden bana sarıldı. Onu bu sefer  itecektim ama maalesef hareket edemiyordum. Birkaç defa debelendikten sonra beni bıraktı. Olduğumuz yerde birkaç dakika bekledikten sonra hızlıca hareket etmeye karar verdim.

"Özür dilerim." dedi arkamdan bana yetişmeye çalışırken. 

"Lütfen benden nefret etme." dedi bu sefer. Adımlarımı hızlandırdım ve evimin olduğu sokağa doğru ilerledim. Eğer bu gece böyle şeyler olacağını bilseydim onu arayıp asla 'hadi buluşalım, sıkıldım' tarzı şeyler söylemezdim.

"Niye yaptın ki?" diye sordum arkamı dönmeden tempoyla yürümeye devam ederken. Arkamı dönüp onu görsem muhtemelen bu soruyu asla utancımdan soramazdım . 

"Çünkü,"

"Çünkü seni seviyorum." diye bağırdı arkamdan. Ona doğru dönüp susmasını işaret ettim. Bu saatte başımıza bela alabilirdik. 

"Sende söylemeyecek misin?" diye sordu yanımda yürümeye devam ederken. 

"Evet, bende." diye mırıldandım onunla göz göze gelmemeye çalışırken. Sanırım bacaklarım heyecandan titriyor olmalıydı çünkü yürüyemiyordum. 

"Bu kadar mı ?" dedi elimi tutarken. Ellerimize bakıp, bu konuşmayı daha fazla uzatmadım. Eğer 'niye elimi tutuyorsun seni aptal' diye sorsam yine aynı şeyleri söyleyecekti. Elini acıtacak bir şekilde tutup varmış olduğumuz evin önünde durdum.

"Sorun değil." dedi ellerimize bakmaya devam ederken. 

"Seni her zaman bekliyor olacağım, Dahyun." dedi ve yanımdan uzaklaştı. 

Tamam, bu akşam kesinlikle uyuyamayacaktım. 

Günlük hatta haftalık heyecan kotamı çoktan aşmıştım.

-bu bölüm..çok.. saçma..neden-

i'll be waiting →dahyunWhere stories live. Discover now