Aşkı Da Yemiş -Night Serisi 2

13°

Gelmişti...

Tamam, olayın işin başka olaylar, ufak oyunlar vardı ama gelmişti sonuçta. Ve, ben beklediğim işareti aldıktan sonra da benden gitmesine bir daha izin vermeyi düşünmüyordum.

Bu saatten sonra benimdi o.

"Arkadaşlarına yatacak yer göster, oğlum. Biz de yatalım. Saat daha geç" diyen annem ile yüzümdeki saçma gülüşe ara verip önüme döndüm. Eh, Gece yarısı evimi baktıklarına göre uyurlardı herhalde daha.

"Ay çok iyi olur, Aylin Teyzeciğim" diyen Tolga'ya bir tane geçiresim vardı ama şimdilik kendimi tutabilirdim. Hele bu akşam Çağdaş'a sarılıp uyuyayım da, gerisi hallolurdu nasıl olsa.

"Tamam, Taylan size yee gösterir şimdi" dedi gülerek. Ben de aynı hevesle onu başımı sallayarak onaylanmıştım.

Gözümü Çağdaş'tan ayırmadan, ki geldiği ilk andan beri, en azından ben onu gördüğüm ilk andan beri onu ilk defa görüyormuş gibi bakıyordum zaten, ona bakarken ayağa kalktım ve elimi ona uzattım.

O ise ne yapacağını şaşırmış, daha çok da ailemin burada olmasından çekinmiş gibi bana baktığında ona gülerek güven verdim. O da bununla birlikte gözlerini anneme çevirdikten sonra ayağa kalktı.

Uzattığım elime elinin değmesini beklerken o yanımdan sıyrılıp annemin yanına geçti.

Şaşkınca onlara döndüğümde annem gülerek bana bakıyordu. Tamam, söz konusu annemken benle uyuması bir hayaldi zaten ama ben de genç çocuğum sonuçta. Ne olurdu bir kerelik ona sarılıp uyumama izin verse?

"Anne?" dedim merakla, bana gülerek bakan kadına. O ise benden hiç etkilenmeden gülümsemeye devam etti.

"Efendim, oğlum?" dediğinde küçük Emrah'a bağlamış durumdaydım.

"Hani arkadaşlarıma yatacakları yerleri ben gösteriyordum?" dediğimde bana güldü. Simay da hemen arkasından ona destek verirken yaptığım tek şey göz devirmekti.

"Sen gösteriyorsun zaten, yavrum" dediğinde gözlerimi devirip sakalımı kaşıdım. "Çağdaş peki?" dedim sağlam elimle ikisini gösterirken.

"Yavrum, Çağdaş sadece arkadaşın mı?" dediğinde gözlerimi devirdim tekrardan. E, neyimdi başka? Tamam, sevgilimdi aynı zamanda da ama önce arkadaşımdı.

"Değil mi anne?" diye sorduğumda kaşlarını çattı.

"Taylan Eşref Saylan! Odana!" diye bağırdığında Simay artık kahkaha atıyordu. Ben ise gözlerimi devirip oflayarak odama gitmekten başka bir şey yapamamıştım.

Tabi, arkadaşlarım olacak pirana sürüsü bu hitabı bilmediklerinden gülerek olayı izlemeye devam ediyordu. Ben ise onların gelmediğini fark edince çıktığım merdivenleri de inip onları toplamak zorunda kaldım.

"Hayır, vurulmuşum zaten, ne yapabilirim ki kıza?" diye kendi kendime konuşurken odadaki iki çekyata uzanıp gülerek beni izleyen davarlara da eğlence çıkmıştı.

"Abi, kolundan vuruldun yalnız. Yani, ne istersen yaparsın" diyerek gülen Tolga'ya gözlerimi devirip odadaki yastıklardan birini attım.

"İt, onu mu diyoruz? Sarılıp yatacaktım herhalde. O işler senin işlerin" dediğimde kahkahasına ara vermedi.

Öyle de deme, abi. Biz de bir iki olay biliyoruz şimdi.

Oğlum, onu mu dedim ben şimdi?

"Şimdi abi, senin de bir olayın var yani, bu kadar toy görme kendini" dediğinde gözlerimi derip onu taklit ettim.

"Ya çetelesini mi tuttun? Nerden biliyorsun?" dediğimde Demir öksürdü. Tamam, onun çocukluk arkadaşını böyle bir muhabbete onun yanında sokmak Hoş olmamıştı.