37. BÖLÜM

3K 124 50
                                    

"Bu kıza dönüşmek istiyorum."

Aynanın önüne bıraktığım fotoğrafa bakıyordu uzun uzun x kişisi. Meraklı bakışlarının bana dönmesi zaman almıştı. Sormak istediği o koca 'Neden?' sorusu, gözlerinin en derinliklerinde gösteriyordu kendini. Ancak dilinin susuyor olması hemen yanımda duran Selim'den kaynaklıydı. 

"Pekala." diyerek saçlarıma daldırdı ellerini. "Bu saçların biraz işlem görmesi gerekecek."

Saçlarımın aynadaki yansımasını izledim. Renginin biraz daha açılması, belki boyunun kısalması ve birazda sıcak maşa içinde yanması gerekiyordu. Gözlerimi sıkıca kapatıp içime sessiz bir nefes çektim. Tekrar gözlerimi açtığımda kendimden emindim. "Yapalım."

X kişisi hazırlığına başlarken gözlerim Selim'e kaydı. Öfkeli bakışları yere sabitlenmişti. Kollarını göğsünde birleştirmiş başını da aynı oranla eğmişti. Bu görünüşü, kafasında işle ilgili planların dönüp durduğunu ele veriyordu. 

Selim'in derin bakışlarının etkisinden çıkıp tekrar Baturay'a döndüm. Aşk zırvalıklarına kafa yoracak zamanımız yoktu. Bir şekilde Derya ve Aray birbirlerine aşık olmuşlardı ve işleri batırmışlardı. 

"Peki ortak arkadaşları ya da kızın yakın arkadaşı yok mu? Derya ve Arayla ilişkileri hakkında bilgi alabileceğimiz herhangi biri?"

"Aslında biri var." diye düşünceli bir tavırla konuştu Baturay. "Ama biraz tuhaf bir tip. Zorluk çıkarabilir."

"Nasıl yani?" Gözlerimi kısarak sordum.

"Adresi var mı?" diyerek araya girdi Selim. 

"Var."

Baturay'ın tek kelimelik cevabından sonra hızla ayağa kalktı Selim. Murat ve ben şaşkınca ona bakarken ne yaptığını anlamaya çalışıyorduk. 

Attığı birkaç adımdan sonra bize döndü. "Gelmiyor musun?" derken gözlerimin içine bakıyordu.

"Nereye?" 

"Şu tuhaf kızla tanışmaya."

Gözlerim şaşkınca açıldı. Araya Murat girdi. "Ortada hiç beklemediğimiz bir durum var. Biraz düşünüp öyle hareket edelim."

"İyi siz düşünün." diyerek döndü arkasını. Çıkış kapısından çıkarken Murat koşarak gitti arkasından. Selim'in kapıdan çıkıp sağa dönmesini ve Murat'ında peşinden gitmeye devam ettiğini gördüm en son. Merakla bıraktıkları boşluğu izlerken Baturay'ın sesini duydum. "Kafanda belirlediğin bir şeyler var mı?"

"Ne?" diyerek döndüm ona.

Alayla sırıttı. "Tam tahmin ettiğim gibi." Yüz ifadesine anlam yüklemeye çalışırken yeniden konuştu. "Aslında bir şey dikkatimi çekti." diyerek masaya bıraktığı fotoğrafı aldı eline. Yüz hizamda tutup bir süre bir bana birde fotoğrafa baktı. "Siz birbirinize benziyorsunuz."

Şaşkınlıkla aralandı gözlerim. "Nasıl?" diyerek aldım fotoğrafı elinden. Derya'nın güzel yüzünü incelerken kendime benzer yönler çıkarmaya çalışıyordum. Benim düz ve uzun saçlarıma karşın onunkiler fazlaca özgür dalgalara sahipti. Ten rengi, belki gün ışığının vurmasından kaynaklı olarak benden biraz daha açıktı. Gülerken kısılan gözlerine çevirdim bakışlarımı. Kısık gözlerin arkasına gizlenen kahvelikleri izledim uzun uzun. İçimde hissettiğim garip heyecanla mırıldandım. "Benziyoruz."

"Belki oyunculuğun iyidir, ha?"

Fotoğraftan kaldırıp yavaşça Baturay'a çevirdim bakışlarımı. "Onun yerine mi geçmemi söylüyorsun?"

KOMŞUNUN OĞLUWhere stories live. Discover now