Karşımdaki kızın ellerini tutup gözlerinin içine baktıktan sonra etkileyici olmasına özen gösterdiğim bir gülümseme ile konuşmaya başladım.
"Geri döndüm, Hyo Jin. Senin için... Artık bizi hiçbir şey ayıramaz." Islak gözlerime rağmen hala gülümseyerek söyledikten sonra boynuma dolanan kolları hissetmiştim.
"Evlen benimle, sevgilim." Kollarını boynuma dolar dolamaz asıl önemli soruyu sordum. Evlenme teklifim üzerine başını biraz geriye çekip benimkine oldukça yakın bir yerlerde durmuştu.
"Evlenirim, Min Yoon. Evet, seninle evlenirim." Duymam gereken cevabı da aldıktan sonra bir süre dudaklarına bakıp onu arzuladığım duygusunu vermeye çalıştım. Nihayet hazır hissettiğimde ise dudaklarına eğilip öperek son sahneyi de tamamlamıştım.
"KESTİİİKK!" kurtarıcım olan bu güzel kelimeyi duymamla birlikte hızla geri çekildim ve asistanımın koşarak getirdiği suyu kafama diktim.
Tanrım!! Bu işin en zor kısmı da kızları isteyerek öpüyor gibi olmaktı ki eşcinsel bir oyuncu için ne kadar büyük bir işkence olduğunu tahmin edebilirdiniz. Ha bu arada evet, o eşcinsel harika oyuncu bendim.
"Harikaydınız, çocuklar. Sehun, bugünkü final sahnesi performansın beni ekstra mutlu etti. Bunu tek seferde bitirmek oldukça zordur çünkü." Yönetmen, bayan oyuncuyla benim yanıma gelip daha çok bana iltifat ettiğindeyse bu işin kaymaklarından yemeye başlamıştım. Övülmek, sevilmek, tanınıyor olmak ve uğrunuza tonlarca para harcayarak sizi projelerine dahil etmek için kapılarınızda yatan insanların olması en güzel yanıydı. İşte ben en çok bunu seviyordum.
"Sizin sayenizde, yönetmenim. Siz ve ekibiniz bu kadar sıkı çalışmasa ben bir hiçim." Hiç mi? Hadi ama... Koskoca Oh Sehun'dum ben. Hiç olamayacak kadar ünlüydüm. Zirvedeki parıldayan bir yıldızdım...
"Kişiliğin de en az oyunculuğun kadar mükemmel... Seninle çalışanların tekrar aynı projede yer almak istemesine şaşmamalı."
"Bu şekilde söylemeyin, lütfen. Benim de kusurlarım var." Ultra süper derecedeki yakışıklığım ve fiziğim de kusurdan sayılıyorsa evet, ben dünya üzerindeki en kusurlu insanlardan biriydim.
"Ah, Sehun... Sen ve senin şu mütevazılığin..." yönetmen hoşnut bir şekilde kahkaha attıktan sonra devam etti. "Yine de ben seni fazla tutmayayım. Menajerinden dizi bitince dinlenmeye çekileceğini duymuştum. Gideceğin yer için hazırlanman falan gerekiyordur." Nihayet yönetmen konuşmayı bitirmek için hamle yaptığında içten içe fazlasıyla sevinmiştim. Çünkü bu samimiyetsiz konuşma beni boğuyordu.
"Evet, bir süre İtalya'da tatil yapacağım. Anlayışınız için teşekkürler... Lütfen, daha sonra tekrar çalışalım." Yönetmenin önünde eğilip iyi bir izlenim bırakarak söyledikten sonra bu projeyi de başarıyla bitirdiğim için güzel bir tatili hak ettiğimi düşünmeye başlamıştım.
Haliyle de şu anda bünyeme istediğini vermeyi planlıyordum. Bunun için de beni bekleyen yer menajerim hariç herkese söylediğim gibi İtalya değil de çocukluğumdan beri her zaman huzur bulduğum, beni kimselerin göremeyeceği bir kasabadaki büyükannemin evinden başka yer değildi.
** Size egoist mi egoist bir Oh Sehun'dan selamlar getirdim ;))
Bu tarz Sehun'un egoist ve ünlü olduğu bir fici yazmayı uzun zamandır istiyordum. Kıştan beri izlediğim filmler ya da ikinci kez izlediğim diziler de ilham kaynağı olunca ortaya hepsinden karışık bir şeyler çıktı. Yani konuda tanıdık kısımlar görebilirsiniz ama tabii ki aynısı olmayacak sadece birkaç yönden benzerlik var kurgu yine bana ait *^-^*
Anuncio ile beraber götürmeye çalıştığım bir fic olacak kendisi bakalım ne kadar becerirsem artık dfkmdfm ama çok da uzun olmayacak bence yani öyle umuyorum en fazla crazy in love kadar dkfnfd (19 bölüm 50 küsürden sonra kısa geliyor tabii)
Bir de bu fice kapak yapılması gerek anlaşıldığı üzere bu konuda becerim var diyenleri beklerim eheheh
Son olarak umarım bu fici de seversiniz, sevgilerle ♥♥
