ON İKİ SENE

219 45 9
                                    

Küçük bir kız; masum, doğal.....Onun acı hayatı tatması, içinde ufacık bile olsa ömrü hayatı boyunca unutamayacağı bir burukluk olacak. Ömrüne arkadaşlık eden biri gelene kadar. Onu her daim koruyacak, kendisi gibi masum biri. Bu hayat onu zindan edercesine kapatacak. Masum, küçük ellerinden kayıp giden ailesini arayacak gözleri. Boş hayallere ısrarla, itinayla kapılacak ama nafile, kapıda ne gelen ne de giden olacak.

Ailemi küçük yaşta kaybetmem benim için bir burukluktu. Onlar ben daha doğmadan ölmüşler. Dünyaya ailesiz gelmişim. Annem beni doğururken ölmüş, babam yalnızlık yüzünden kendini öldürmüş. Hayatım anlatılmaz. Düşünsenize doğmadan anneniz babanız kim bilmiyorsunuz. Ben, küçükken anne baba kelimelerini söylememişim. Ne acı verici, bende isterdim ki bir ailem olsun, isterdim, isterdim, isterdim... İlk söylediğim kelime teyze olmuş. Zaten bana bakan da o. Sanırım o yüzden ona karşı fazla yakınım. On iki sene sonra ailemin ölüm nedenini öğrendim. Yaralarımı kapatacak ne bir merhem ne de bir sebebim yoktu artık. Ölü gibiydim. Kalbimde hiçbir ses seda yoktu. Koca dünyada teyzemden başka kimsem yoktu. O yüzden teyzemi çok seviyorum. Okul hayatımdan da kendimi bir süre alıkoydum. Kendime gelmem bayağı zaman aldı. Şu an 19 yaşındayım. Hayatı anlayacak zamandayım.

ON İKİ SENE Où les histoires vivent. Découvrez maintenant