Giriş

664 76 48
                                    

🍒İlk hikayemin ilk ithafi bu bölümü yazan ve hep yanımızda olan canım arkadaşım zlturgut ve kapağı yapan canım arkadaşım Ecem_KNRL 💕 teşekkür ederim...

Sıkılmıştım, biraz hava almak için dışarı çıkmaya karar verdim. Evden telefonumu, cüzdanımı alıp cebime koyduğum gibi soluğu dışarıda aldım. Canım sıkıldığında hep yaptığım şeyi yapmaya karar verdim. Çocukluğumun geçtiği mahalleye gidecektim. Annem ve babamlar o mahalleyi pek sevmezlerdi. Nedenini tam olarak anlamasamda sevmiyorlardı. Benim sık gitmemi de istemezlerdi. Zaten sık sık da gitmezdim. Ayda bir kere ya uğrar ya uğramazdım. Fadime teyze ve eşi Ahmet amca , bakkal Osman amca ve onun muhabbet kuşları Huzur ve Mutlu , mahallenin kabadayıları gibi görünüp herkesin sevip saydığı gönülleri fetheden Arif abi ve ekibi , mahallenin haber ajansı olarak bilinen Rukiye teyze, mahallenin imamı gençleri hoş sohbeti ile etrafına toplayan ve gençlere güzel nasihatler veren Furkan amca ,ve daha birçok insan vardı o mahallenin içinde kendini sevdiren. Yıllar geçse o mahalleden ayrılsam bile mahalledekiler ile bağlarımı koparamamıştım.
Mahalleden biri daha vardı ki aynı sene ayrılmıştık mahalleden. Bir daha da karşılaşamamıştık ama ben çocukluk arkadaşım Humeyra'yı unutmamıştım. Onunla bu mahallenin sokaklarında omuz omuza verip bağırarak söylediğimiz arkadaşım eşek şarkısı . Mahalleliyi canından bezdirmiştik. O günler aklıma gelince yine dilime dolandı. Kaç yıl oldu saymadım köyden göçeli mevsimler geldi geçti görüşmeyeli hiç haber göndermedin o günden beri yoksa bana kütsündün mü unuttun mu beni dün yine seni andım gözlerim doldu o tatlı günlerimiz bir anı oldu ayrılık geldi başa katlanmak gerek... Ben böyle dalmış mırıldanırken bir anda Mesud amcanın seslenmesiyle kendime geldim. Ne ara mahalleye gelmiştim o kadar mı dalmışım. Mesud amca mahallenin sahafçısıydı. Küçükken Humeyra ile kitap okumayı hiç sevmezdim. Mesud amca bize '' Kaf Dağındaki İnci'' adlı bir kitap vermişti . O günden sonra kitap kurdu olup çıkmıştık. Az eskitmedik Mesud amcanın kitaplarını. Ödünç verirdi kitaplarını beğenirsek de babalarımızdan aldığımız harçlıklarla alırdık kitapları Mesud amcadan.
-Nerelere daldın bakalım o kadar sesleniyorum duymadın hayırsız?
- Dalmışım işte öyle Mesud amca. Valla dediğin gibi hayırsız çıktım demi hadi bana ceza verelim ne dersin ha? İki tane tabure çekti hemen kapının önüne mesud amca.Haklıydı Mesud amca bu sefer nerede ise iki aydır uğramamıştım. Humeyra ile bir gün Mesud amcanın yanına gelip ortalığı birbirine katmıştık. Mesud amca da ceza olarak babalarımızla konuşup bir hafta boyunca biziyanınaçırak olarak almıştı. Çocuk aklımızla yaptığımız yaramazlığı bir hafta boyunca kitapların tozunu alarak,yeni gelen kitapları yerleştirerek ödemiştik.gerçi yedinci günün sonunda Mesud amcaya bir daha yaramazlık yapmayacağımızı söyleyip yalvararak çıraklıktan bırakmasını istemiştik .Nereden bilebilirdik o gün zaten çıraklığın son günüymüş, biz söylemesek de Mesud amca o gün bizden söz alıp çıraklığımıza son verecekmiş. Mesud amcanın aklına da bu anı gelmiş olacak ki birbirimize bakıp gülmeye başladık . sonra mesud amca: Eeee o halde verelim cezamızı diyerek ayağa kalkıp elini omzuma vurdu. Sonra gözlerini kısıp gamzelerini çıkartan gülümsemesi ile '' İki haftalık çıraklığa hazırla kendini yarın iş başı var.'' dedi. Bu benim de gülümsememe yol açtı . Ayağa kalkıp bir asker edası ile" emredersin mesud komutan . yarın iş başı saat kaçta ?" diye sorarak geri geri yürümeye başladım. Mesud amca ''yarın saat sekizde burada görmek isterim çırak'' diyerek el salladı.Bende önüme dönüp nasılsa iki haftam bu mahalle de geçecek diyerek eve dönmeye karar verdim. Yarına iyi bir uyku çekmiş olarak çıraklığa gelmem lazımdı. Yarın çok yorulacağıma emin olarak bir şarkı tutturdum dilime...

İhrak_ı KebirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin