Minseok, hayatında hiç bu kadar sıkıldığını hatırlamıyordu. Sabah uyandığında sevgilisi ile kahvaltı etmiş ve daha sonra da arkadaşı Jongdae arayıp buluşmak istemişti. Şu an ise neredeyse dört saattir bir kafede oturmuş, kahve içerek sohbet ediyorlardı, daha doğrusu Jongdae konuşuyor ve Minseok ise dinliyordu. Yani daha doğrusu yarım saat kadar öncesine dinliyordu, çünkü aklı şu an tamamen sevgilisindeydi.
Oh Sehun.
Sehun ile bugün 3. yıl dönümleriydi, ikisi üniversite zamanı tanışmışlar ve Minseok müzik bölümündeyken, sevgilisi de dans bölümündeydi. Bir gün arkadaşları ile kafeteryada otururken karşılaşmış ve Jongdae'nin sevgilisi Chanyeol da Sehun'la aynı bölümde olduğundan ve Minseok ise Jongdae'nin arkadaşı olduğundan Sehun'la onlar sayesinde tanışmıştı. İlk zamanlar sadece birbirlerine gördükleri yerde selam vermek ile yetinirlerken, bir gün Sehun'un gelip ona çıkma teklifi etmesi ile her şey değişmişti.
Sehun'u seviyordu, hayır, Oh Sehun'a aşıktı.
"MINSEOK!" Düşüncelerinden sıyrılmasına karşısındaki Jongdae'nin gür sesi ile adını bağırması neden olmuştu.
"Ne bağırıyorsun ya, sağır mı var karşında?" diye tersledi Minseok.
"Buradan bakınca var gibi görünüyor, dakikalardır sana sesleniyorum. Duymuyor musun, neden cevap vermiyorsun?"
"Dalmışım, özür dilerim."
"Ne düşünüyordun?"
"Sehun'u."
"Minseok, Sehun ile geçirdiğin sıcak dakikaları yanımda düşünmeyi bırak lütfen, yani ben yanında Chanyeol'u düşünüyor muyum?"
"Saçmalama, tabii ki de öyle şeyler düşünmüyorum. Sadece... Bugün onunla ilişkimize başlamamızın üçüncü yıl dönümü." diye kızararak cevap verdi Minseok, Jongdae gerçekten de bazı zamanlar patavatsız olabiliyordu.
"Ah, o bugün müydü? Tebrikler, Minnie."
"Teşekkürler, peki sence Sehun da hatırlamış mıdır?"
"O mu hatırlayacak? Hiç sanmıyorum, şu an kesin dans pratiği yapıyordur o öküz."
"Öküz demesene ya sevgilime, Dae."
"Hayır, o tam bir öküz ve çok da kıskanç, ayrıca aşırı korumacı ve sapık."
Evet, Sehun aşırı kıskanç birisiydi, bunu belli etmekten de hiç çekinmezdi ve bazen aşırı korumacı da olabiliyordu ama bu Minseok'u hiç rahatsız etmiyor ve aksine Sehun'un o hallerini aşırı çekici bulduğu da bir gerçekti. Sadece bir keresinde okulun tuvaletinde öpüşürlerken Jongdae tarafından yakalanmışlardı ve o günden beri Jongdae ona "sapık" diyordu, ama onun dışında Sehun asla Jongdae'nin dedikleri gibi birisi değildi.
"Hadi ama, ben Chanyeol hakkında böyle şeyler diyor muyum?"
"Diyemezsin, çünkü benim Yeollie'm mükemmel." dedi kahvesini keyif ile yudumluyarak Jongdae.
"Ben Sehun'dan memnunum, o beni sevdikten sonra gerisi hiç önemli değil."
"Buna bir şüphem yok zaten, aklını nasıl başından aldıysan artık senin için deli oluyor."
"Bundan bir şikayetim yok."
"Ben sıkıldım, hadi hesabı öde de kalkıp alışveriş merkezine gidelim de biraz gezelim."
