Ben Varım.-17. Bölüm

278 16 76
                                    

Merhaba beklettiğim için özür dilerim ama bence beklediğinize değen uzun ve güzel bi bölüm oldu. Umarım sizde beğenirsiniz.

İyi okumalar...

Medyada kızların partide giydiği kıyafetler var. İyi okumalar...

"Kaan' ın Ağzından"

Rüzgar' ın sorusu karşısında donup kalmıştı.

Nerden çıkarmıştı bu fikri?

Ona bakarak hafifçe kaşlarımı çattım ve "Bu fikri nerden çıkardım bilmiyorum ama Defne' den hoşlanmıyorum. Sadece..." dedim ve duraksadım.

Sadece neydi?

Kaç aydır tanıyodum bu kızı?

İnsan bi kaç aydır sadece kavga ettiği kıza ne gibi bi duygu besleyebilirdi ki?

Rüzgar kaşlarını çatmış cümlemin devamını getirmemi beklerken derin bi nefes alıp "Sadece Defne' yi önemsiyorum. Bu kadar." dedim.

Rüzgar rahatlamış bi şekilde nefes verip kafasını onaylar anlamda salladı. Ardından ayağa kalkıp "Birazdan Tutku' yu normal odaya alıcaklar. Bizde içeri geçelim artık. Hadi." dedi.

Bende ona uyarak ayağa kalktım ve beraber hastaneye doğru yürümeye başladık. Asansöre bindiğimizde aklıma gelen soruyla Rüzgar' a döndüm ve "Defne nerde?" diye sordum.

Bana bakarak omuz silkti ve "Hâlâ kafeteryada. Yalnız kalmak istedi." diye cevapladı sorumu.

Buna karşılık sadece başımı sallamakla yetindim. 2. kata geldiğimizde Rüzgar önde olmak üzere ilerlemeye başladık.

Gözlerim Hazan' ı bulduğunda kollarını göğsünde bağlamış sinirle bana baktığını gördüm.

Rüzgar' da bunu fark etmiş olucak ki ona doğru ilerlemeye başladı. Yanına ulaşmasına az kala elimi omzuna atıp bana bakmasını sağladım. "Bana sinirli. Sen bilirsin ama bence hiç gitme yanına, sana patlamasın." dedim, uyarı içeren bi ses tonuyla.

Rüzgar kısa bi an Hazan' a baktıktan sonra tekrar bana dönerek "Sorun değil." dedi. Ardından duymadığımı düşündüğü bi ses tonuyla tekrar konuştu.

"Patlıcaksa da o patlasın, ben razıyım."

Rüzgar, Hazan' ı cidden seviyodu. Hemde fazlasıyla.

Buruk bi tebessümle onlara baktım bi süre.

Benim yüzümden acı çekiyolardı. Keşke Hazan' ı, Rüzgar' a karşı oyun oynamaya teşvik etmeseydim.

Belki şu an beraber ve mutlu olurlardı.

Düşüncelerimden kurtularak koltukta oturan Barış ve Ceren' in yanına gittim. Boş koltuğa oturduğumda ikisininde bakışları bana dönmüştü.

Dudağımın halini ilk fark eden Ceren olmuştu.

Hızla elini dudağıma getirerek "Ne oldu sana? Ne bu hâl?" diye sordu, endişeyle.

Kafamı çevirerek "Önemli bi şey yok, abartmayın." dedim. Barış bana bakarak "Nasıl abartmayalım Kaan? Kim yaptı bunu sana?" diye sordu.

Ona bakarak "Bak hak ettim tamam mı? Karışmamam gereken bi konuya karıştım ve hak ettim. Daha sonra anlatıcam, şu an ne yeri ne de zamanı." dedim, konuyu daha fazla uzatmak istemeyerek.

İzmir KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin