Hayatımın Enkazı #Wattys2016

Bölüm 8

Medya da yakışıklımız ve bölüm şarkısı var.(Mor ve ötesi-Anlatamıyorum)
İyi okumalar...

Yüzümdeki aptal sırıtışı bir türlü atamıyordum.Dün beni sevdiğini söylemişti.Ben onu öylece arkamda bırakmakla yetindim.Herşeye rağmen kendimi sevdirmeyi başarmıştım.Mutlu olmasına mutluydum ama ona inananıp da yanılmaktan korkuyordum.Ona birşey demeden gitmeme kırıldığına eminim ama burnu sürtsün biraz değil mi?Gerindikten sonra yataktan kalktım.Rutin işlerimi hallettikten sonra üzerimi giyindim.Dorukla birlikte kahvaltı yapacaktık.Bu sayede de Çınarın ben gittikten sonra ne yaptığını öğrenecektim.

Deniz kenarında şirin bir kafede kahvaltı yapıyorduk.Ben merakla suratına bakarken o zıkkımlanmakla meşguldü.Bir türlü doymuyordu.Merak ettiğim soruları soramıyordum.Sinirli bakışımı görünce birden duraksadı.

"Noluyor be.Niye beni yiyecekmiş gibi bakıyorsun?"
"Bir doy artık be.İki saattir yemek yiyorsun.Soracağım şeyler var."
"İyi sor."
"Dün Çınar ben gittikten sonra ne yaptı?"
"İçti.Adam dövdü.Bir de beni dövmeye kalkıştı.Sövdü.Sarhoş biri onu bıçakladı-"
"B-bıçaklandı mı?Nerde şimdi?İyi mi?Ne olur beni ona götür.Hepsi benim yüzümden oldu-"
"Ağlama şaka yaptım."

Çantamla Dorukun kafasına vurmaya başladım.

"Böyle şaka mı olur gerizekalı!Ben kalpten gidiyordum burada.Gelmiş bir de şaka yaptım diyor."
"Onu sevip sevmediğini test ettim."
"Hala sevgimle ilgili bir şüphen mi var?"
"Benim değilde onun mutlaka vardır.Çınar gecelerin adamı falandır ama sevdiğinde onu kimse toparlayamaz.Ben ilk defa birini sevdiğini söylediğini gördüm.Bu konularda çok çekingendir ama sana karşı bunu yendi.Sense onu orada bıraktın.Şu an içki komasına girdiğine eminim."
"Biraz da o sürünsün."
"Nereye kadar böyle gidecek ha?"
"Bilmiyorum."
"Yapma böyle.Hadi git onun yanına.Mutluluğun yanına koş.Sen koşmazsan mutluluk seni bırakır.Üzüntü yakana yapışır.Kim böyle olsun ister?"

Doruk tek kelime etmeme izin vermeden ayağa kaldırdı beni.Elimede çantamı tutuşturdu.

"Hadi canım kenardan kenardan yaylan.İyi birşey duymazsam ikinizide gebertirim."

Zoraki bir şekilde kafeden çıktıktan sonra Çınara gitmeyi planladım.Bir taksiye bindim.Yollar bu sefer hızlı geliyordu bana.Önceden sıkıntıdan patlarken bir an önce geçsin istiyordum dakikalar.Onunla ne konuşacağımı bilmiyordum.Genelde onun karşısında konuşamıyorum.Kusursuz yüzünde kitleniyorum.Dalıp gidiyorum.Umarım bu sefer böyle olmaz.Taksiciye parasını verdikten sonra taksiden indim.Adımları hızlandırdım.Zile ard arda basmaya başladım.Onuncu çalışımdan sonra kapı açıldı.Karşımda gözleri kırmızı saçı başı dağılmış bir Çınar vardı.Ben ona sarılacakken arkasına dönüp salona doğru ilerledi.Bu yaptığına ne kadar alınsamda yüzsüzlük edip peşinden ilerledim.Salonda geniş koltuğa yayılıp içmeye başladı.Ben de tam karşısında dikildim.

"Neden geldin?"
"B-ben şey bilmiyorum."

Hakikatten neden geldim bende bilmiyorum.Bir de mal gibi kekeledim.Aferin sana Rüya çok güzel rezil oldun.

"Bak Rüya ben sana seni sevdiğimi söyledim.Sense beni orda bırakıp gittin.Bu da demek oluyor ki beni sevmiyorsun.Madem sevmiyorsun benden uzak dur."
"Sen benden uzak duruyor muydun?"
"Ama ben seni seviyorum."
"Benim sevmediğimi nereden çıkardın?"
"Dün beni-"
"Hepiniz bir dün diye tutturdunuz gitti.Senden sevildiğimi duymak kolay mı sanıyorsun?Korktum tamam mı?Aklımı toparlamak için gittim oradan.Sen düne bakarak benim seni sevmediğimi düşünüyorsan sana diyecek tek kelimem yok."

Çantamı alıp ayağa kalktım.Arkamı dönüp giderken Çınar konuşmaya başladı.

"Niye hiçbir şey yolunda gitmiyor?Neden birbirimize böyle davranmak zorunda kalıyoruz ki?Sana yaklaştıkça benden kaçıyorsun!Sen benden uzaklaştıkça ben ölüyorum.Sana birşey olucak diye ödüm kopuyor be!Benden her gittiğinde Dorukun yanına gidiyorsun.Onu seviyorsan anlarım.Ama lütfen artık tedavi ol.Onunla git.Buna da eyvallah derim.Yeter ki sana birşey olmasın.Şimdi ya burada benimle kalır herşeye göğüs gereriz ya da beni tanımamış gibi hayatına devam edersin.Ama şunu bil ki kararın ne olursa olsun senden ölsem bile vazgeçmem!"