7.Bölüm- ''Ve Umudumu Buldum''

46 12 1
                                    

Multimedia'ya tekrardan şarkı bıraktım Mavcivert okumalar :) 


Derin daha fazla dayanamayacağını söyledikten hemen sonra elini yüzünü yıkamaya gitmişti, Herkes susmuştu Selinin gözleri dolmuştu fakat halen direniyordu, bir süre sonra derin ''Devamını merak ettim, Burada olduğuna göre kötü bir şey olamaz'' dedikten hemen sonra Çocuk anlatmaya devam etti.

''Kapıyı açtığımda karşılaştığım manzara Büyük bir binanın deposundan farksız değildi, buraya bütün yaşları farklı çocukları grup haline getirip tıkmışlardı her birinin başında oldukça büyük adamlar vardı. Korku ve endişe çocukların gözlerinden okunuyordu. Büyüklerden birisi beni fark etmiş olacak ki diğer gruptaki arkadaşına

''Çocuk uyandı patrona haber ver Çitan'' dediğinde Adam yanıma geliyordu gelmesiyle birlikte kapıyı hemen kapatıp yatağa koştum, hemen ardımdan kapı açıldı ve

''Kaçmaya mı çalışıyorsun Küçük çocuk ?'' dediğinde tebessümle

''Burası neresi?'' demiştim, Adam tebessümüme gülmüş olacak ki

''Bütün çocuklar orada korkuyor ve sen burada nasıl gülüyorsun ?''

Tekrardan gülüp

''Korkmam gereken yer burası değil.'' diyerek yataktan inmiştim, Pencereye giderek

'' Gökyüzüne ulaşmak isteyen bir Çocuk sence en fazla neyden korkar ?'' suratında ki aşağılayıcı ifade yerini anlamsızlığa bırakmıştı, kaşını kaldırdıktan sonra cevapsız olduğunu fark ederek

''Gökyüzüne ulaşamayacağından'' Adam sessizliğini koruyordu, Açık olan kapı itildiğinde

'' çocuğu patron bekliyor çitan'' diyerek iki kolumdan sıkıca tutup gözlerimi bağladılar az yürüdükten sonra su damlacıklarının sesi kulaklarımı doldurmuştu, bu sesi bozan benim acıyla bağırışım olmuştu. Beni yere itmişlerdi ve dizimin üzerinde ki acıyı hissediyordum. Gözlerimi açtıklarında karşımda dövmelere bürünmüş suratının ağız kısmı dışını maske kaplayan bir adam tütünü yakmış içiyor ve arkasında duran Sol kolunda kargalardan oluşan sarmal dövme ve suratlarında korku maskesi olan adamlar aynı pozisyonda duruyordu. Patron dedikleri adam yanıma eğilip, iğrenç ses tonuyla

''Aramıza hoş geldin Ufaklık, İstediklerimizi yaparsan sen yararlı çıkarsın.'' Tütününden aldığı bir dumanı suratıma üflediğinde

''fakat yapmazsan sen !'' dediğinde kolumu tutup koluma sonuna geldiği tütünü bastırmıştı acıyla bağırdığımda ağlamaya başlamıştım

''ben neden buradayım !'' diye bağırırken adam gülüp ''Bu sorunun sahibi annen ufaklık '' kahkaha atarak, Çitan dedikleri adamlarına dönüp ''siz ne yapacağınızı biliyorsunuz'' diyerek gitmişti. Adamlar kolumdan tutup Ne yapacağımı söylediler fakat insanların benim çaresiz olduğumu düşünmeleri için Suratıma darbeler indirdiklerinde, Yediğim yumruklar yüzünden ağzıma gelen kan tadı boğazımı doldurmuştu. Fakat Ardından saçımı sıfıra vurmak için oturtturulduğum sandalye canımı daha çok acıtmıştı. Annemin Bir kere okşamadığı saçlarımı kesiyorlardı. Uzun süredir tuttuğum gözyaşlarımı o anda bırakmıştım, Annemin aldığı ya da Annemin bir parti için almak zorunda olduğu kıyafetlerimi yırtıyorlardı. Zengin olmamıza rağmen Annem bana sadece partilerden partiye kıyafet alırdı, Nedenmiş '' İtibarı sarsılırmış'. O çocuk topluluğuna getirildiğimde Üstüm Yırtılmış, Toz pas içindeydim. Sonra bütün çocukları bir kamyona bindirip Meydanın ıssız bir yerine getirdiler. Bizi izleyeceklerini ve yanlış bir hareketimizde canımızı yakacaklarını söylemişlerdi. Adamlardan biri '' bu senin ilk deneyimin olacak'' diyerek Yaktığı Tütün külünü tekrardan üzerimde söndürmüştü. Vücudum tütün izleriyle dolu bana söyledikleri yere gelmiştim. Sonra seni gördüm'' dediğinde uzun zamandır yerde olan gözlerini benimle göz göze getirmişti. ''Sonra seni gördüm ve İntihar etmek üzere olduğuna şahit oldum. Çünkü derin derin denize bakıyor gözlerinde ki çaresizliği görüyordum , seni izledim ve sonra kollarını açıp denize bakıyordun korkmuştum ve yanına geldim, Çok aptalsın.'' Dediğine Derin ve Selinin o Üzüntülü havadan çıkıp çocuktan kaldırdılar gözlerini ve bana baktıklarında ''Sen intihar mı edecektin Eylül !?'' Dediklerinde atılıp sesimi tazeleyip

''Saçmalamayın kızlar, Sadece kendimi havaya ve Denizin güzelliğine bırakacaktım.'' Yapmacık ses tonuyla ''Serinlemek için!'' Ama sahiden çocuk gelmeseydi kendimi bırakacak ve yüzecektim, İntihar aklımda yoktu. Çocuğa dönüp '' Peki motorla yanına geldiğimde, Şüphe etmeden önüme atladın Niçin?'' beklemeden cevabı verdi

''O adam Çitanlardan biriydi, Kaçabileceğimi nasıl düşündüğünü ve nereye kaçtığımı soruyordu. Sonra sen geldin ve ben önünde bıraktığın yere kendimi attım. Bazen Denize düştüğünüzde Kendinizi balığa sarılmışken bulabiliyorsunuz. Senden Zarar gelmeyeceğini Denize bakarken ki gözlerinden anlamıştım.'' Selin sessizliğini bozarak

''Sen bu kadar etkileyici konuşmayı nasıl beceriyorsun, Senin yaşında ki çocuklar hep saçma konuşur ve Pamuk şekerlerin bulutlardan olduğunu düşünür.'' Çocuk kafasını Seline çevirdiğinde

''Etkileyici konuşmuyorum, Düşünüyorum. Eğer sen de durup düşünürsen bazı şeyleri ezbere yaşadığını fark edebilirsin.'' Ayaklarını sallayarak devam etti '' bu arada Pamuk Şekerler zaten buluttan yapılıyor'' Evin içini neşe kaplamıştı

Bense Halen saçma bir aşk için acı çekiyordum. Bazen insanın gerçeklikten uzaklaşması gerekiyor, Gerçeklik insanın canını kezzap gibi delip deşebiliyor. Belki de gerçekten bu çocuktan öğreneceğim çok şey olabilirdi, Birden yerimden zıplayarak

''Umut !'' dedim herkes bana bakarken şaşırmışlardı '' Madem bir Adın yok, Adın Artık Umut !'' Derin bana bakarken ''peki bu isimi neye borçluyuz'' cevabı geciktirmeden verdim 

''O gün o olmasaydı, boğulma imkanım olabilirdi fakat ben Umut'un peşinden gittim, Ve umudumu buldum.''

Umut VadesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin