-10.Bölüm-

105 21 17
                                    

**Multi Ahu

Selin'den

Enes beni satmıştı ve tek başıma okula gitmek zorunda kalmıştım.Dersler çok kötü geçiyordu Enes'i özlemiştim ama bunun bir faydası yoktu.

Son dersteydik ve dersim biter bitmez Enes ile buluşacaktım. Ondan çok şey saklıyordum bu yüzden içim içimi kemiriyordu bu yükü daha fazla taşıyamıyordum gün geçtikçe daha ağırlaşıyordu. Sonradan olanları öğrense bana asla inanmayacaktı biliyordum ama her şeyi göze almıştım. Kendi hayatımı riske atamazdım. Enes'in hayatını da.

Elime geçen fırsatı iyi değerlendirmem gerekiyordu.Tekrar sevdiğim bir insanı kaybetmeyi göze alamazdım.Telefonumun titrediğini anladığımda hemen elime aldım ve mesajlara girdim.Enes'in attığını gördüğümde sevinmiştim,okulun kapısının önünde olduğunu bildiren bir mesaj göndermişti. Zilin çalmasına 10 dakika kadar zaman vardı hocaya baktığımda kendi halinde elinde kalın bir kitap okuduğunu gördüm. Önümdeki sarışın çocuk arkasını dönüp:

-"Enes nerede yoksa onu da mı öldürdüler?."

Adının Gökhan olduğunu tahmin ettiğim çocuk bunu bağırarak ve alay edercesine söylemişti. Sinirlerim tavan yapmıştı kendini ne sanıyordu bu çocuk böyle?Bütün sınıf kahkaha atarak bana baktılar. Her ağızdan aynı kelimeler çıkıyordu. 'Zaten belliydi bunun olacağı.' Ve yine kahkaha attılar. Hoca sınıftaki gürültüyü fark ettiğinde sınıfı uyarmaya çalışıyordu. Ama kimse hocayı önemsemiyorlardı. Daha fazla dayanamayıp çantamı aldığım gibi koşarak sınıftan çıktım. Enes belki bana iyi gelebilirdi. Zaten tek iyi gelende Enes idi.

Dışarı çıktığımda Enes'in arabasını görmüştüm. Koşar adımlarla oraya gittiğimde bir kızın ona sarıldığını gördüm. Enes ise beni görünce kıza sarılmaktan vazgeçti.

-"Bu yüzden mi aradın beni Enes? kimdi bu Ahu dimi?" Dediğimde gözlerim çoktan dolmaya başlamış, sesimde ona nazaran daha sakin çıkıyordu.

-"Bak Selin kızmakta haklısın ama gerçekten bir şans vermek istedim."

-"Bunu yaptığına inanamıyorum Enes."

Deyip ona tokat attım.İyice sinirlenmiştim hem sınıfta olanlar hem Enes'in bir kızla sarılması üstelik kızın Ahu olması çok moralimi bozmuştu. Bunu beklemiyordum.

***

Uzun yolculuğun ardından eve gelmiştim. Sadece şu an tek düşündüğüm yalnız kalmaktı. Koşar adımlarla merdivenlerden çıktım ve hızla odama giriş yaptım. Elimdeki çantayı dolabın yanına fırlatır fırlatmaz kendimi yatağa attım. Günün birikmiş damlaları şimdi sol gözümden aralıksız akıyordu. Belki de bunun sebebi bugün yaşadıklarımdı, o gözümün önünden gitmeyecek sahnelereydi bu yaşlar. Annem bu halimi görürse çok korkacaktı.Hele bir de Enes yüzünden olduğunu anlarsa çok kötü şeyler olabilirdi. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkayıp kendime geldim.Telefonu elime alıp Enes'i aradım.

-"Alo Enes özür dilerim öyle bir anda kızı karşımda görünce sinirlendim bilirsin arkadaşlarımı paylaşamam da."

Okuldaki olanları ona anlatırsam bana inanmayabilirdi hem ne diye anlatacaksam sanki umrundaydık beyefendinin.O gitsin Ahu ile ilgilensin.Sinirden elimi yastığa vurmaya başladım. Enes'in verdiği tepki ile daha çok sinirlenmiştim. Vurduğum şey bu sefer yastık değildi duvardı. Lanet olsun elim! Diye bir inilti çıkmıştı dudaklarımdan.

-"Çok iyi öğrenmiş oldum şimdi zaten bunu."

deyip suratıma kapattı.Mal gibi kalmıştım resmen lanet olsun,lanet olsun her şeyi mahvettim,şimdi ne yapacaktım bilmiyordum.Ona tokat atmamalıydım. Hayatta affetmeyecekti beni.Okuldakilere olan sinirimi resmen Enes'den çıkarmıştım ama onun da Ahu ile çıkıyor olması gerçekten çok saçmaydı.Elime telefonu alıp tekrar aradım ama açmıyordu işte.Yarın okulda görüşecektik nasıl olsa deyip moralimi düzeltmeye başladım.

Enes'ten..

İçeri geçtiğimde Ahu salonda siyah tekli koltuğa oturmuş söylenip duruyordu. Beni görünce yanıma gelip sarıldı. Yanağımı okşamaya başlayınca birden elini yanağımdan çektim.

"Ahu sende delirtme beni hadi evine git." Dedim bir anlık sinirle yanağımda ki acı bir türlü dinmiyordu ya kalbim o neden bıçak saplanmış gibi ağırıyordu ki?

"Hayır seni yalnız bırakamam Enes ne saçmalıyorsun.Kız haklı deli gibi seviyor seni kıskandı işte ikimizi görünce anlamıyor musun?"

Ahu bunları söylediğin de şok geçirmiştim haklı olabilir miydi? Ahuya tekrar baktığım da sarı saçlarını eliyle arkaya itti,yüzünü ellerinin arasına alıp kahretsin deyip ağlamaya başladı. Neden ağlıyordu ki şimdi bu? Damla damla akan gözyaşları iyice artmaya başlamıştı yanına gidip ona sarıldım

"Neyin var Ahu?" Dedim.

"O kız seni seviyor,ben de seni seviyorum ama neden o kız değil de ben Enes hem o senin önceden de tanıştığın gördüğün kız ya benimle sırf bu yüzden oynuyorsan dayanamam Enes ölürüm anlıyor musun. "

Bu sefer de sinirden saçlarını yolmaya başlamıştı duvarın dibine geçip oturdu.Ne diyeceğimi bilmiyordum.Bir nevi haklıydı aslında sırf Seline aşık olmamak için ya da ona umut vermemek için Ahu'nun teklifini kabul etmiştim.

Kollarım havada kalınca Ahu'nun yanına gidip bende duvarın dibine oturdum.Tekrar sarıldım ama içimde ona karşı bir sevgi yoktu.Zamanla olur sandığım şey olmuyordu.Resmen kıza umut vermiştim.

"Ahu ben Selin'e güvenmiyorum tamam arkadaş olabiliriz ama bir şey var ortada Selin'i önceden gördüğüme yemin edebilirim 1 kere değil 4 ya da 5 kere ne biliyim işte çok saçma geliyor işte ben de sana bir şans vermek istedim Selin'e umut vermemek için belki de aşık olurum sana belki de severim seni bunu bilemeyiz ama sende ölümden bahsetme gözünü seveyim"

Rahatlamıştım işte içimdeki her şeyi dile getirmiştim. Ellerimi saçlarımın arasından geçirip inledim.İyice sinir olmuştum. Mavi t-shirtüm Ahu'nun gözyaşları ile baya ıslanmıştı.

Ahuya dönüp elimi çenesine götürdüm ve bana döndürdüm yüzünü.

"Ah sulu göz bak makyajın akmış ve gerçekten hortlak gibi olmuşsun gel hadi makyajını temizleyelim rahatla sende artık hem eve gitmelisin ailen merak eder."

Dediğim de ayağa kalktı ve benimle beraber banyoya çıktı. Neden bilmiyorum ama aile kelimesini duyunca kahverengi gözleri değişik bir hal almıştı.

"Benim babam yok Enes,kim bilmiyorum.Annem ile yaşıyorum o da şuan bir çocuk yapmış geldi benimle yaşıyor desek daha doğru olur. Kimin çocuğu diyorum sevdiğim adamın çocuğu dedi.'Babam mı yani'?dedim hayır dedi.Sanırım babam bunun sevdiği adamı öldürmüş yani anlamıyorum ki madem sevmiyorsun neden evleniyorsun dimi? Beni öz babamdan uzakta büyüttü yıllarca. Şimdi annem intikam peşinde zaten o adamı hapse tıktıracak ve ben de yine babamın kim olduğunu öğrenemiyeceğim."

Deyip derin bir nefes aldı.Üzülmüştüm aslında ama annesinin elbet bir bildiği vardır bu konuda.

#########

Ahu eve bu halde gidemeyeceğini söyleyip burda uyuya kaldı. Ama sürekli dönüp duruyordu kanepenin üstünde bende onu kucağıma alıp yukarı taşıdım. Eteği iyice yukarı çıkmıştı ve sinirlerim bozulmuştu. Yarın bu konuyu konuşmam gerekiyordu.

Dolabımdan siyah bir eşofman aldım ve Ahu'nun yanına döndüm. Eteğini çıkartıp başka yöne baktım. Zor da olsa eşofmanı giydirebilmiştim.Azıcık düşüp duruyordu ve bu yüzden gülmemek için kendimi zor tutuyordum.

Bende yastık alıp yan odaya gittim.Kendimi yatağa atıp bugün olanları düşünmeye başladım.Canım çok yanmıştı ama Ahu'nun yanımda olması beni iyi hissettirmişti.Artık okula birkaç gün daha gidemeyecektim ve bu konu can sıkıcı olmaya başlamıştı. Kapkaranlık odanın içinde hiç ışık yoktu ne gece lambası ne aydınlık bir yer vardı.Karanlıktan korkan bir insan değildim ama huzursuz oluyordum.Odada siyah olmayan tek şey yatağımdı.Gri yatağıma uzanıp başımı yastığa gömdüm.

İhtiyacım olan tek şey uykuydu ama Selin uyuyamayacaktı gene kabuslar görecekti. Sabahda erkenden okula gidecekti bir yandan bana tokat atması gözümün önünden gitmezken bir yandan iç sesim hakettin deyip duruyordu.Tekrar düşünmemeye çalışıp kendimi uykunun kollarına teslim ettim.

Bugün hikayemi yazmaya başlayalı 1 ay oldu ve gerçekten mutluyum tam 1 ayda 1,61 okuma olduk yanımda olan bana destek veren ve okuyan okurlara çok teşekkürler.

Beklenilmedik #Wattys2016Where stories live. Discover now