İSTANBUL'DAN DEVAM...

78 11 0
                                    

Ölen biri oldu evet, ama bu, beklediğiniz kişi Aze değildi. O akşam intihar eden Nil'di. Henüz daha nasıl öldüğüne dair bir bilgimiz yok. Denizde boğulduğunu söyleyenler vardı fakat, biz merak edip de olayın üstüne pek düşmedik. Üzüldük mü? Tabiki... Her ne kadar iyi bir kız olduğunu söyleyemesek de, daha gencecik bir kızdı. Böyle bir sonu haketmemişti. Nil'in ölümünden sonra Devrim'i adada hiç görmedik. Tahminlerimize ve duyumlarımıza göre yazlıklarını satıp İstanbul'a dönmüşler. Biz mi? Biz de tatilimizi sonlandırıp İstanbul'a döndük. Aze, içtiğimiz gün yazlığa sabaha karşı geldi. Çantam ve dolayısıyla anahtarlarım onda olduğu için kapıda o gelene kadar sırılsıklam bir halde onu bekledim. Bu arada gözden kaybolduğu zamanda Eray'la görüşmüşler. Şuan yeniden birlikteler. Orçun mu? Ben İstanbul'a döndükten 2 hafta sonra o da tatilini bitirip evine döndü. Beni soracak olursanız, tahmin ettiğim gibi özel üniversiteye yazıldım. Yeni Yüzyıl Üniversitesi, Radyo, Televizyon ve Sinema bölümüne. Heyecanlıyım çünkü okulların açılmasına sadece üç gün kaldı. Yeni insanlar, yeni ortam, dersler, hocalar... Liseden sonra yeni bir okul ortamına alışamam korkusu var içimde. Lisedeki gibi samimi insanları bulamam korkusu...  Orçun üniversitede ikinci yılını doldurmuş bir sevgili olarak bana bu konuda hep destek çıktı. "Sen de bu çene varken, çok rahat arkadaş bulursun sevgilim." Doğru söylüyordu. Yine de bu saatten sonra birilerine güvenmek kolay olmayacaktı. Okuduğumuz yer ne ilkokul, ne de liseydi. Şu üç günün bir an önce geçmesini ve bir an önce okula alışmayı bekliyorum. Umarım bu sandığımdan daha kolay olur. Bana şans dileyin...

Avşa AdasıWhere stories live. Discover now