İLK SİNYALLER

1K 142 2
                                    

Annemle birlikte kahvaltı masasını toparlayan Sezen Hanım'a, yardım etmek için ayaklandım. Elime zeytin ve reçel kabını alıp mutfağa yollandım. Normalde çok tembelimdir. Yemimi suyumu verin kırk yıl yaşarım yani. Bunun aksine bugün farklıydı. Dün gece yüzünden sabah biraz baş ağrım olsa da günün bu saatleri huzurluydum. Hayırlısı canlarım ya. Annemle Sezen Hanım balkona yönelirken bende masayı silip, Türklerin meşhur sarı bezini götürmek için mutfağa yöneldim. Mutfaktaki tezgahta duran bir kaç şeyi de dolaba yerleştirdikten sonra arkamı döner dönmez kapıya yaslanmış bana bakan Orçun'la karşılaştım.

Hayır yakışıklı da imansız. 

"Bu üç numaralı bakışım. Utanma. Herkesin hoşuna gider." dedi ve sırıttı.

Utandığımı nereden anladı? EGOİST!

"Herkesi mi? Erkeklerden de hoşlanıyorsun herhalde. Abim olsa ayarlardım, senden iyisini mi bulacak." deyip yüzüne karşı kahkahayı patlattım. Dediğim salakçaydı kabul, ama umurumda da değildi. O, suratıma 'hıı çok komik' bakışı atarken Sezen Hanım geldi. Bize gülümseyip, bana "Annenlerle Altınkum'a gideceğiz. Benim oğluşum gelmez, biliyorum. Çiğdem Hanım senin de gelmek istemeyeceğini söyledi. İsterseniz beraber plaja inersiniz. Arkadaş olun işte. Biz kadın kadına gezeceğiz. Bir de oğluşum, Bahri abini plaja gitmeden çağır da bir kaç saat pansiyonu idare etsin." dedi.

Lan noluyor yine be. Birincisi, kadın bana söz hakkı vermedi. İkincisi, annemlere hayırdır böyle kankalık falan daha ikinci gündeyiz. Aslında Orçun'la kalma fikri gerçekten daha iyiydi. Kadınların yanında bunalırdım ben. En azından buna iki sataşır, kendime eğlence çıkarırdım. Hatta şuan bir malzemem var bile. Tahmin ettiniz mi?

"Benimle kalacağına kadınlarla pıtı pıtı gezmeye gidersin diye düşünmüştüm, benle olmak seni daha mı mutlu ediyor küçük hanım?" Gül sen gül.

Sen kaşındın.

"Boş konuşma da hazırlanmam için bekle oğluşum" dedim ve yine suratına karşı kahkaha patlattım. Ya 19 yaşına gelmişsin oğluşum diyorlar sana, ulan ya. Şuan bakışlarını görmenizi çok isterdim. Annemler gelene kadar tek parça kalabilirim umarım...

Odama yönelip kırmızı bikini takımımı valizden çıkarıp giymeye başladım. Gerçekten bu renk bana çok yakışıyordu. Saçlarım açık kumraldı, omzumun bir kaç karış aşağısına dökülüyordu.  Bazıları sarışınsın der ama ben kumralım diye tuttururum her zaman.

Saçlarımı nedensiz düzleştirmiştim. Topuz yaptığım için çok karışmıştı ve bekleyen Orçun'du, bu yüzden oyalanabildiğim kadar oyalanmıştım. Dudağıma dudak koruyucu sürdükten sonra üstüme beyaz askılı elbisemi giyip odadan çıktım. Annemler ben hazırlanırken hazırlanıp çıkmışlardı. Pansiyonda kimse yoktu. Orçun bile. Aşağı inip kenardaki koltukta oturdum. Beklemeye başladım. Etme bulma dünyası işte. Beş dakika sonra Orçun yanında biriyle geldi. Tahmini yirmi beş yaşlarında biriydi yanındaki. Bahri dedikleri bu herhalde. Adam bana delici bakışlar atarken Orçun bunu fark etti, önce bana baktı sonra adama bakıp onu dürttü. Orçun adama bir kaç bir şey söylerken ben pansiyondan çıkıp yavaş yavaş ilerlemeye başlamıştım ki baş belası koluma girdi. Tam tepki verecekken "Şuradaki kız eski sevgilim bırak da iki dakika kıskansın."dedi. Bak seenn, beni böyle şeylere alet etmemen gerektiğini öğreteyim sana beybisi.

"Bana bak Orçun, bir daha elin kızlarına öyle bakarsan seni oyarım anlıyor musun? Geçen geceki gibi pataklarım seni!" dedim kızın duyabileceği kadar yüksek sesle konuşarak. Orçun bir an afalladı. 

Kızın görüş noktasından ayrılınca bana "Kıskandır dedim rezil et değil." diye çıkıştı.

"Niye öyle diyorsun canımın içi, bence daha etkileyici oldu. Bak sahiplenen kız görünümü verdim iste" deyip kıkırdamaya başladım.

"Fazla kaptırdın kendini Özge, baksana ben koluna girmiştim ama sen şuan elimi tutuyorsun."

YOK ARTIK!

Bu, o kızı kıskandığım için miydi?

Yoksa cidden sahibi benim tavrı mı?

Hayır Özge ya!!


Avşa AdasıWhere stories live. Discover now