Bölüm 10

221 116 1
                                    

Semi kendisine bağlandığının farkına varmamıştı bu kızın, sonuçta yalnızdı ve tek konuştuğu kişi kendisi olduğunu söylemişti gayet normaldi gitmesini istememesi. Lena içinden geldiği gibi konuşuyordu o anda ne olacağını biliyordu ama sırrının açığa çıkmaması için yinede dikkatli kelimeleri seçiyordu.

Lena;

-Bana yardım edecek tek kişi sendin biliyormusun?

Semi;

-Ne yardımı? Bulmaca gibi konuşma anlatsana.

Lena;

-Bir fikrim var bu gece burada kal. Yaşadıkların kolay şeyler değil biraz dinlenirsin sonra sabah konuşuruz olmaz mı?

Yine kaçıyordu anlatmaktan, merak etmekten öte artık inat olmuştu. Bu kızın sırrını öğrenmeliydi ve bu yüzden kalmayı kabul etti. Sabah olmasını istiyordu bir an önce merak ediyordu anlatacaklarını. Kendi odasını Semi için hazırlamıştı. Ne kadar garip olduğunu bir kez daha yineledi aklında. Tanımadığı bir adamı evine aldı, üstüne üstlük kalmasını istedi. Ne yardımı edebilirdi ki bu kız için ne yapabilirdi? Sorular peşini bırakmıyordu ama Dilşad'dın yaptıkları aklına geldikçe sinirlerine hakim olamıyordu.

Uzun yıllardan sonra 'Kahvaltı hazır' sesi ile uyanmamıştı. Duygulandı bir anda. Annesi onun en zayıf noktasıydı. Ve her şeye rağmen ihanet ettiğini düşünüyordu verdiği söze. Gece sakince düşününce aslında kız kardeşinede kızdı kendince. Sonuçta hayattaki tek kan bağı olan kişiyi aramayıp hatta ardından izinin kaybettirip gitmesinin, kendisine yapılan bir haksızlık olduğunu düşündü. Düşünmek istemiyordu kardeşini, sonuçta mutlu olmasa geri döner yada yardım isteyebilirdi kendisinden.

Toparlandı düşüncelerinden, bahçeye kurulmuş kahvaltı sofrası ve yüzü gülen güzel bir kız. Tertemiz havayı ciğerlerine çekti. Nasıl güzel bir görüntüydü bu. Hissetmek güzeldi. İçinde belirsiz yönde seyir ederken çarpışan kelebekleri saymazsak her şey yolundaydı. Lena'ya bakıyordu o ise çayını dolduruyordu, o anda gülümsedi gözlerinin içine bakarak.

-Lena ismini hiç duymamıştım anlamı ne?

-Çok fazla dilde anlamı var aslında ama Arapça kökenli bir isim ''bizden birisi'' demek. Semi ise Allah'ın isimlerinden birisi es-Semi. Kainattaki her sesi duyan işiten işitme kuvvetine sahip olan ve işitme gücü veren anlamında.

Semi bu kadar bilgili, akıllı bir kızın karşısında her defasında şaşırıyordu. Çok şey biliyordu hemde fazlasıyla her alanda.

-Lena, artık anlatırmısın bana olanları? Beni şaşırtmaktan yorulmadın mı?

Lena sustu bir süre sessiz kaldı, hızlıca kırptığı gözlerinden sanki nereden başlayacağını bilemiyordu. Semi hadi dercesine bakıyordu gözlerini dikmiş. Masadan kalktı Lena;

-Gel benimle dedi içeriye girdi. Salondaki tablonun başında durdu. Semi o tabloda bir esrarengizlik sezinlemişti başından beri. Lena tablodan gözlerini ayırmadan konuşmasına başladı. Ağzından kelimeler zorla dökülüyordu.

-Burayı... Bulmam gerekiyor... Bana yardım edermisin?

-Tamam, bu kadar kolay mıydı yardım dediğin şey? Bulurum tabiî ki peki ya neden, kim var orada?

Lena döndü yüzünü Semi'ye baktı. Yavaş adımlarla yaklaştı. Semi bir anda kendisini öpeceğini düşündü hani hayırda demezdi buna asla.

-Benim kurtuluşum, orayı bulmam gerekiyor.

-Yine soldan sağa 5 harf neden? Neden? Neden? Lena lütfen anlat beni evine alacak kadar güveniyorsun ama bilinmeyeni anlatmıyorsun?

-Anlatsam inanmazsın ki? Orayı bulursan öğreneceksin zaten.

Semi oturdu koltuğa kendini atar bir halde sırasında derin bir off çekti. Kendini yargılıyordu nasıl bir işin içine düşmüştü. Bir anda çekip gitmeyi bile düşündü ama ondan yardım isteyen yapayalnız bir kızı ortada bırakamazdı üstüne üstlük ona karşı bir şeyler hissetmeye başlamışken.

BİZDEN BİRİWhere stories live. Discover now