Yedi sönmüş sokak lambası..

636 92 213
                                    

Bir soğuk Aralık gecesi..

Ardı sıra dizilmiş, çoğusu gecekondu olan evler, sırtını sokak lambasına yaslamış, zayıf yapılı gence; izbandut bir katili veya yıllarını harcadığı zindanın, soğuk bakışlı gardiyanlarını hatırlattı. Tüylerini ürperten bu görüntü ardından bir an, sadece bi an korkacak gibi oldu, ama siyahlar içindeki bu gence korkmak yakışmazdı. Ve o bunun pekala farkında idi.

Asıl korkulacak veya saygı duyulacak kişinin kendi olduğuna karar verdiği iç muhasebesinin ardından beyaz yüzüne soğuk bir gülüş yerleştirdi. Aslında güldüğü söylenemezdi sadece onun imzası haline gelen sırıtmasını, kendini onaylamak istercesine, zemheri geceye armağan etti..

Yanıp sönen sokak lambası, sudan çıkarılmış bir balık veya siyahlar içindeki bu gencin eline düşmüş zavallı bir kurban gibi çırpınıyordu. Gecenin kamufle ettiği genç, kafasını kaldırdı ve sokak lambasını izlemeye koyuldu. Yüzünte büyük bir gizemi çözmek üzere olan bir insanın ifadesi vardı.

Bu sırada güzel ve kumral genç bir kızın perdesinin ardından onu ve etkileyici çehresini izlediğin farkında dahi değildi..

Lamba, birkaç kez daha yanıp söndükten sonra "tık!" diye, ani bir sesle, bu eski mahalleye veda etti. Genç adam bu defa gerçekten gülümsedi. Bu olay onu nedensiz bir şekilde bir mutlu etmişti..

Biraz yukarıda bir pencerede hareketlilik sezdi. Başını o tarafa çevirmesi ile müstakil evin, üçüncü katında tahta bir pencere ardından bir gölgenin kaydığını fark etti. İzlenildiğini anlamıştı ve bunu yapanın bir kız olma ihtimali, sebepsiz yere gururunu okşamıştı. Pek umursamadı.

...

Terör yüzünden OHAL ilan edilmiş bu semtte, bir kış gecesi saat beş, altı civarı sokaklar çoktan kararmıştı.

Genç adamın üstünde bacaklarını tam olarak saran siyah bir kot, siyah bir çift postal, siyah bir kazak ve yine siyah bir mont vardı. Siyahlar içindeki genç, yürümeye başladı. Temkinli adımlar atıyordu zira bugünlerde sokaklardan güvenlik görevlileri eksik olmuyordu. Ayağının altında akıp giden kaldırım taşları, ona avam insanların hayatını hatırlatıyordu.

"Ruhsuz bir bedenin ayakları altında ezilerek zaman akıtıyorlar"

Uzun süre yürüdü ve yol arkadaşı, peşini bırakmaya niyeti olmayan geçmişi ve günahlarla dolu bugünüydü. Düşünmek ona pek uymazdı ama ondan asla kaçmazdı.
Bu kesinlikle ona tersti fakat yine de düşüncelerinin ona uyguladığı hormonal basınç ve ya kaçmaya çalıştığı gerçeklerin etkisi  ile hızla yere eğildi ve tek hamlede postalı içindeki çakıyı yerinden çıkardı. Çakının parlak metali, karanlık gecede, ay ışığına rakip keskin bir parıltı saldı izbe sokağa.

Çakıyı kulağının ardına yerleştirdi ve bir avcı misali gözlerini müstakil evlerin arasında birkaç kez gezdirdi. Aradığını bulmuştu. Sarı bir kedi çıkmaz sokaktaki çöp konteynerinin kapağı üstüne kurulmuş, yiyebileceği bir kaç parça etin peşinde idi. Genç adam da onun..

Yavaş adımlarla, sıska vücudunu kullanarak kedinin yanına vardı. Tek eli ile kedinin boynundan yakalayıp, bir diğer elini çakısına götürdü. Kedinin yumuşak tüylerinin iç gıdıklayan etkisini yok sayarak, hızlıca kulağının arkasındaki çakıyı çıkardı. Kediye nasıl bir zarar verecekti bilinmez ama onu durduran bir şey olduğu kesindi.

Duraksadı, kendine ve kediye biraz zaman tanıdı. Tek elinde tuttuğu kediyi iki eliyle tutup yüzüne doğru yaklaştırdı. Gözlerinde gördüğü ifade onda tuhaf bir etki bırakmıştı: Teslimiyet. Kediyi usulca yere bıraktı ve o kediyi hayatı boyunca asla unutmayacağını biliyordu. O kedi ona teslim değildi.
Neden sonra kedinin kendine benzediğini düşündü bunun sebebi onunda iz bırakmayı seviyor olmasıydı..

Sağ ayağını kaldırarak, eğilme gereği duymadan çakıyı tek hamlede postalının içine geçirdi. Tekrardan arnavut kaldırmda ilerlemeye başladı, önüne çıkan sönmüş sokak lambalarını sayıyordu. Yedi sönmüş sokak lambası..

Ayakları ucuna bakıp yürüyorken, ufak fısıltılar duyup kafasını kaldırdı ve ilerde polis aracına yaslanmış konuşan birkaç polis gördü. Vucudunu saran adrenalin ile hemen yan sokağa daldı. Fakat polislerin onu görmesine engel olamamıştı. Bu hareketi daha fazla dikkat çekmesine sebep olmuştu.

Sabıkalı bir katil olması ve şuan bulunduğu mahallede başlamış olan sokağa çıkma yasağı, ona birkaç yıl cezaevi usulü göz kırpıyordu...

Sokak aralarında nefes nefese bir koşuşturma  başlamıştı genç adam uygun bir an arıyordu.

yedi sönmüş sokak lambasıTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon