Bölüm 4

19 1 1
                                    

MUTİMEDYA KEREM. MERAK EDENLERE.


"NE DEMEK BAŞKASINA SATTIM LEN NE DEMEK!!" diye haykırdım resmen. Şuan bütün sinir beynimde ki damarlarda dolaşıyordu bunu hissediyordum. Dolan gözlerim ise bunun kanıtıydı.

"BANA BAĞIRMA SATTIM İŞTE BAŞKA ÇAREM YOKTU." dedi. Alayla kahkaha attım. Ben yıllarımı verip kendimden vazgeçtiğim hayatımdan vazgeçtiğim ailemden vazgeçtiğim adam beni hiç düşünmeden satmıştı. Ne için tabi ki para. Rana'yı niye satmadı? Neden ben. Bu kadar mı nefret ediyor benden.

"KİME ULAN KİME SATTIN BENİ HE?" gözlerimden çıkan alevle onun hareketlerini izliyordum fakat o başını hiç kaldırmadan yere bakıyordu. Suçluydu.

"Aykut'a sattım seni. Seni istedi güzel teklif yaptı bende kabul ettim." dedi. Ben bu adiliğini senin yanına bırakmıcam asla.

"Yaptığın bu şerefsizliği yanına bırakmıcam. Senden intikamımı en ağır şekilde alıcam. Akşama Rana yerine de başka dövüşçü çıkarırsın." dedim.

 Akan göz yaşlarımı elimin tersiyle silip odadan koşar adımlarla çıkıp o sürtüğün odasına gittim. Direk bodoslama daldım odaya. Yüzüne krem sürüyordu. Beni görünce ayağa kalktı tam bir şey söyleyecekti ki suratının ortasına indirdim yumruğu. Karşılık vermesine fırsat vermeden karnına sağlam bir tekme attım.

Hırsımı bir türlü alamıyordum. Onun attığı ufak çığlıklar sona doğru yükselmişti. Saçından tuttuğum gibi suratını duvara vurdum. Ağzı yüzü kan içinde kalmıştı. Odaya gelen bir kaç kişi bizi ayırmaya kalkıştı ama pek başarılı olamadılar.

Arkamdan duyduğum sese şuan ihtiyacım olduğunu anladım.

"Devrim hadi gidiyoruz." demişti Kerem. Yaşlı gözlerle ona baktım. Kafamla onayladım. Oradan çıkıp depoya ilerledik. Yatağımın üzerine oturup ilk defa hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

"Ben de seninle geliyorum duramam burada sensiz. Sen benim tek kardeşimsin." dedi. Ona sarılarak ağlamaya devam ettim.

"Beni satmış ya satmış benim yere göğe sığdıramadığım adam beni para karşılığın da sattı. Buna pezevenklik denir." dedim. 

"Hadi al bavulunu yürü daha yapmamız gerek plan var."dedi kafamı sallayıp zaten depoya geldiğinden beri hiç açmadığım bavulu alıp çıktım. Kerem'le birlikte bizi kağıda bekleyen siyah mercedes'e bindik. 25 dakikalık bir yolculukla tamamen griye boyanmış üzerinde AVİ yazan kulübe girdik. İçide oldukça güzeldi. Kerem nereye giderse bende peşinden gidiyordum.

Sonunda bembeyaz bir kapının önüne geldik. İçeriye girdik. İçeride Rana'nın dövüşünde konuştuğum ve Barkın'ın beni sattığı Aykut vardı. Bu adama kızmıyordum. Bana neyin ne olduğunu gösterdi bile diyebilirim.

"Devrim ve Kerem hoşgeldiniz." dedi 

"Hoşbulduk" dedi Kerem. Bende başımı salladım.

"Sizi niye aldığımı iyi biliyorsunuz aslında. Ve Devrim merak etme intikamını alıcaksın." dedi. Yine bişey demeyip başımı salladım. Çok yorgun hissediyordum.

"Hadi odanıza çekilin ve dinlenin yarın sıkı bir maç var Devrim hanım." dedi ve güldü.

Bizde kalkıp bize görevli birinin gösterdiği odaya girdik. Odada mutfağı bile vardı burası diğer kaldığım odaya göre çok daha güzeldi.

"Hadi yat uyu sen bende biraz buranın nabzını ölçeyim." dedi ve odadan çıktı.

Mis gibi kokan yataklara ilerleyip yattım....

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 20, 2016 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ZORLU  #Wattys2016 #JustWriteItWhere stories live. Discover now