#2.Bölüm

53 4 1
                                    

İyi okumalar....

"Look at mee!" Koskoca hız trenine binmiştim ve çok hızlıydı. Trende deli gibi bağrırıyordum. Etraftakilerin tuhaf bakışlarına aldırmadım ve önüme gelen saçlarımı birkez daha arkaya attım.
Tren bittikten sonra saat 11.30 olmuştu. Vee Bulut gecenin sonunda kusmuştu. Lunaparktaki herşeye bindik. Evet herşeye. Atlı karınca zımbırtısına bile. Şimdi ise elimizde pamuk şekerle çıkışa doğru ilerliyorduk. Telefonum çaldı ve 'Anam' yazısını görünce hemen açtım
"Buyrun."
"Nerdesin kız saat kaç oldu?"
"Beste bugün bizde kalın hepiniz." Diyen Çağlaya kafa salladım.
"Anne Çağlalarda kalabilirmiyim?"
"Öğlene dönmek şartıyla"
"Tamaam"dedim ve telefonu kapattım. Kızlarda izin aldıktan sonra birbirimize bakmaya başladık.
"Taksiye mi binicez? demicem-"
"Ama dedin"
"Çağlaa!" Elini ağzına götürüp fermuar yaptı. Bende devam ettim
"Demicem, çünkü paramız kalmadı."
"Kaldık mı burda ya"Buluta kafa salladım.
"Yoh daha neler kaçıncı yüzyıldayız?"
"Yürüyeceğiz mecburen.." şimdi siz dersiniz zengindin şöförünüz nerede diye ama ne yazıkkı onunda çalışma saatleri vardı..
***

"Yaaa!" hızlıca yatağımdan kalktım ve tek ayağımın üzerinde zıplamaya başladım. Çağla sırtıma buz atmıştı hayvan! Kızlar bana bakıp gülüyorlardı. Bende de lavaboya doğru ilerledim ve elimi yüzümü yıkayıp mutfağa girdim. Kahvaltıyı Tuğsem hazırlamıştı kesin.

"Oh oh döktürmüşün mübarek!" masaya yerleştim ve kahvaltı etmeye başladım. Telefonuma bildirimin gelmesiyle ayağa kalktım ve tezgâhtaki telefonumu aldım. Mesaj vodafone'dandı. Telefonumu kapatıp geri koyacaktım ama saati görmemle ayağa kalktım. Ağzımda duran hala bir zeytin ve kocaman ekmek varken

"Oo saat 12. Ben kaçıyorum para ver Çağla." Kafasını onaylarcasına salladı ve odaya gidip geri geldi. Parayı alıp evden çıktım. Yan eve büyük ihtimalle yeni birileri taşınıyordu çünkü evin önü kamyon ve eşyalarla doluydu. Ordadan geçerken eşya taşıyan bir çocuk bana bakıp güldü. Komik olan ne? Çocuk benden 2-3 yaş büyük duruyordu.

"Ne bakıyon dingil." Çocuk sırıtmaya devam etti

"Komşumuzun güzel olacağını bilseydim bu eve daha önceden taşınırdım." dedi ve sırıttı. Seni ukala bencil şişman pislik seni.

"Bana baksana sen ya edepsiz git işine gücüne."

"Ben Ezel sonra bir daha görüşürüz nasıl olsa ismimi unutma."

"Bende Azrail ölümün benden olur bizde ancak o zaman görüşürüz." Arkamı döndüm ve ilerlemeye başladım. İlerden bir otobüse bindim ve eve geldim.

"Kimse yokmu?"

"Var" abime bön bön baktım ve odama çıktım. Dün çok yorulmuştum bu yüzden banyoya girip duş aldım. Güzelce giyindikten sonra aşağı indim.

"Selam millet"

"Aleykümselam"

"Anne abime noldu yine böyle imana geldi."

"Sevgilisinden ayrılmış." deyip umursamazlıkla kafasını çevirdi.

"Aman be nolmuş sanki." abimi güldürmek için bağırarak şarkı sòylemeye başladım.Güldü ve midesi bulandı gibi yaptı bende ona yastık fırlattım. Annemde bizi izleyip gülüyordu. Kapının açılma sesini duyunca koşarak kapıya doğru gittim ve babama sarıldım.

"Hadi hazırlanın teyzenize gidiyoruz." Olley be! orada en sevdiğim 2 kuzenim vardı ve ikizdiler ama kız-erkek. Koşarak odama gittim ve hazırlanmaya başladım. Yarım saat sonra çantam ve ben hazırdık. Evet çantam çünkü biz İstanbul'da yaşıyorduk onlar ise İzmir'de bu yüzden 1 hafta kalıcaktık. Hemen telefonumu çıkardım ve watsapp'a girdim.

Gönderilen: BTBÇ-Acil Durum Hattı

Ben: Kızlaar ben teyzemlere gidiyorum gelen var mı? acil yazın ona göre sizi alırız.

Bulut: Ben gelirim.

Tuğsem: Benide alın.

Çağla: Ben gelmesemmi ki İzmirin kızları güzel erkekleri lazım bana :(

Bulut: Geber. Almıcaz seni

Çağla: Şaka be benide alın. Eğer bensiz giderseniz otobüsle gelirim ^^

Ben: Tamam hazır olunn.

Kızları teyzemlerde tanır ve çok severler yani onların da gelmesi çok iyi oluyor.

"Kızlarıda alıyormuyuz canım?"

"Evet babacım" dedim ve arabaya bindim. Giderken şoföre gerek yoktu çünkü babam vardı. Pelin arkadaşında kalıcaktı çünkü biz onu orada dışladığımız için canı istemiyordu. Abimse depresyondaydı ve evde takılacaktı.

Kızlarıda arabaya aldık ve İzmir'e doğru gitmeye devam ettik.

***

Kooskoca bir sarılma faslından sonra biz -kız olan kuzenim- İrem'in odasında oturuyoduk. Biraz gıybet ve dedikodu zamanı yapmak için Çağla çekirdek getirmişti ve çitlemeye başladık. Havadan sudan konuştuk ve artık gece olmuştu. Annemler uyuyordu bizde oturma odasına geçip internetten film açtık. Film çok güzeldi ama 'yine mi hüsran' hepimiz ağlıyoduk gecenin 2sinde. Filmin adı 'Senden Önce Ben' ve sonunda will ölüyordu. Bizde böyle film sonu mu olur ya! diye lanetler ediyorduk ki mutfaktan sesler gelmeye başladı. Töbe estağfurullah ya. Mutfaktaki sesten doloyı herkes ağlamayı kesmişti ordan bir karartı görünce çığlık attım. Benim yüzümden kızlarda bağırmaya başladılar.
"Ya susun! Salak mısınız lan siz gecenin kaçı ağlama sesinize uyandım. Şimdide annemler uyanacak." Sese doğru dönüp bir oh çektim. Meğer Talha'ymış -erkek kuzen-
"Ödümüzü kopardın be! Öyle mi gelinir." Hepsi bana katılırcasına kafalarını salladılar.
"Tamam şimdi uyku vakti" dedi ve fişi çekti. Salak ya arkadaşın yok diye kıskan hemen. Yanımda oturan Tuğsemin yastığını çektip Talha'ya fırlattım ve Tuğsemin kafası koltuğun kol koyma yeine şlap diye yapıştı. Dudağımı ısırdım ve ellerimi yüzüme siper ettim. Tuğsem yandaki koltuktan yastık alıp bana fırlattı. Talaha da ona attığım yastığı bana atayım derken Bulut'a attı. Bulut'un kafası yastık yüzünden sola kaydı ve İrem'e kafa attı. Çağla ise havaya zıpladı ve
"Yastık savaşııı!" Deyip üzerime atladı.
"Yastık savaşıysa niye üzerime atlıyosun?"
"Bilmem" dedi ve elindeki 2 yastıkla kafamı sandwich yaptı. Beynimde 7.2 depremi yaşıyorken kimin kime vurduğu karıştı ve yastıklar havada uçuştu. Yaklaşık yarım saat sonra herkes koltukta nefesini düzene sokmaya çalışıyordu. Herkesin tipine baktım ve kahkaha attım. Benim gülmemle herkes birbirinin ne kadar berbat olduğunu anladı ve onlarda gülmeye başladılar. Yorgun argın bir şekilde İremin odasına gittik. Yere yorgan serdik ve 5imiz yan yana uyuduk..
***
Dün nasıl uyumuşsak artık önümde İremin ayağı belimde Bulut ve Tuğsemin ayağı tepemde ise sırıtan bir Çağla vardı. Gözlerimi ovup kalkacaktım ama Çağla hepimizin üzerine bir kova su boşalttı. Bir gün ben erken kalkıp bu kıza aynıları yapıcam. Hepimiz ayağa kalktık ve Çağla'yı kovaladık. Kahvaltıdan önce lavaboda üstümü başımı düzelttim ve mutfağa gittim. Güzel bir kahvaltıdan sonra ne yazık ki üzücü bir haber aldım. Eve bu gün dönecektik çünkü ortaklarımızın kızı vefat etmişti. Bu 2 haberede çok üzülmüştüm. Öğleden sonra hazırlanıp İstanbul'a doğru yola çıktık.

RÜYANDA GÖRÜRSÜN!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin