Bölüm 54

2.2K 98 2
                                    

Sabahı zor ettim deyimi tam olarak beni anlatıyordu. Bütün gece kapalı olan Çınarın telefonunu aradım ve gecenin yarısını da Sevili ikide bir arayıp uykusunu böldüm.  Sonuç yine hiçbir haber yoktu. Sabah annem işe gitmek için evden çıkarken beni de arabayla otobüs durağına kadar yolcu etti. Ona dün hakkında hiçbir şey söylememiştim sadece Sevile haber vermeden geldiğim için beni merak ettiğini  söyleyip geçiştirmiştim. Bazen her şeyi anlatmamak daha iyi oluyordu böylece soru yağmurundan kurtulmuş oluyorduk.

Beklediğim otobüs geldiğinde içeri geçip cam köşede yerimi aldım. Bu defa yanımda bana ağırlık olan valizim yoktu ve yolculuk böyle daha rahat geçiyordu. Yaklaşık olarak iki saatten az sürecek bu yolculuğumu telefonumda Seville mesajlaşarak geçirmiştim.  Dün okuldaki konuşmama sözü getirdiğinde o konuyu kapatmak istedim. Sadece bir anlık sinirim düşüncelerimi karıştırmıştı ve karşımdakine öyle söylemiştim. Çınarla karşılaştığımda bunun açıklamasını da yapacaktım ama önce bana olan hislerinden emin olacak bir söz duymalıydım. Anneminde söylediği gibi kızlar bir adım önde olmalı. 

Otobüsten inip durağa geçtim ve Sevili beklemeye başladım. Aslında direk eve gidebilirdim ama bana burada beklememi söylediğin için elim mahkum bekliyordum. Telefonum çalmaya başladığında çantamı karıştırıp telefonumu attığım yerden çıkardım. Arayanın Buket olduğunu görünce şaşırmadım değil en son okulda bana  aşkını ilan ettiğinde görüşmüştük.

" benim gibi bir arkadaşın olduğunu hatırladın sonunda  "diye cevapladım telefonu.

"kendimi özlettiğim için üzgünüm ama karşıya bak."dediğinde gözlerimi karşı yola çevirdim. Sürücü koltuğunda Kuzeyin ve yanında Buketin olduğu araç bana doğru gelmek için ışıkları bekliyordu. Buket el salladığında bende karşılık verdim.

"burada ne işiniz var?"

"sevilin yerine seni biz almaya geldik."

"benim bundan neden haberim yok anlamış değilim."dedim hala gözlerim karşıdaydı.

"şimdi oldu ya hadi kapatta arabaya bin."telefonu yüzüme kapattı. Durağın önüne geldiklerinde yavaşça durdular. Arka kapıyı açıp arabaya bindim.

"baştan söyleyeyim bir randevu günündeyseniz ve beni de yanınıza almak istiyorsanız kendimi arabadan atarım."dedim. Arkama yaslanıp ikisiyle de aynadan göz göze geldim.

"merak etme bugün için başka bir planımız var."dedi Kuzey.

"ne olduğunu sorabilir miyim ayrıca sizin gitmeniz gereken bir okulunuz yok mu bugün?"

"sen ne zamandan beri bu kadar can sıkıcı olmaya başladın ben sorabilir miyim?" Buket bana meydan okurcasına dönüp baktı.

"o zaman bana bir açıklama yapsanız olmaz mı?"

"benimle birlikte alışverişe geliyorsun ve akşam kulübe gideceğiz."

"yok artık bu durumda mı?Çınarın ortalıktan kaybolduğundan haberiniz vardır umarım."diye hatırlattım.

"ne o kaybolması seni üzdü mü?"diye sordu. Geceden beri meraktan ölen kişiye sorulacak soruydu zaten. 

"hayır sadece merak ettim."deyip omuz silktim. Bu şekilde merak etmiyor gibi davranabilirdim.

 Kuzey arabayı kullanırken bir aralık bana baktı."öyleyse merak etme diye söylüyorum Çınarın bir yere kaybolduğu yok sadece kendi evine geri dönüş yapıyor. Bu yüzden dün ortalıkta yoktu. "

"Temelli mi ?"diye sordum. Eğer tamamen evden ayrıldıysa bu  demek oluyordu ki benim söylediklerimi duymuş ve anlamak istediği gibi anlamıştı. Harika korktuğum başıma gelmişti. Ben daha açıklama yapmaya fırsat bulamadan o çekip gitmişti oysa iki günü kalmıştı bizimle geçirmesi gereken.

OYUN BOZANWhere stories live. Discover now