BİR SON, BİR BAŞLANGIÇ VE BİR ÖLÜM

88 14 11
                                    

Ferman arkasına bakmadan koşuyor kafasındaki düşünceleri atmaya çalışıyordu. Hastaneden baya bir uzaklaşmış ve ayakları artık beyninden gelen uyarılara cevap veremeyecek hale gelmişti. Ama durmayacaktı , duramazdı. Var gücüyle koşup hastaneden olabildiği kadar uzağa gitmek istedi . Ne kadar uzaklaşsa rahat etmiyordu içi. Etmezdi de zaten kaçtığı hastane değildi. Kaçtığı hastanede yaşananlardı. Zihninde ki düşüncelerden kaçmak istiyordu. Bu mümkün müydü peki. Hayır, mümkün değildi ve bunu çok iyi biliyordu. Sadece koşuyor , zihnini bununla meşgul ediyordu.

Sahile kadar gelmişti. Gözü sığınacak bir liman aradı. Yoktu öyle bir liman. Nereye giderse gitsin düşünceler aklından gitmiyordu.

Tam karşısında duran boş bankı gördü. Banka doğru yürüdü. Bankın yanına geldiğinde kendisini bıraktı. Sert bir şekilde oturdu. Ayaklarını uzattı. Üzerinde ki baskıyı kaldırma umuduyla ceketini çıkarttı. Hiç bir faydası olmadı.


Neler yaşanmıştı. Tüm hayatı bir kaç saat içinde değişmişti. İçinde müthiş bir duygu patlaması vardı. Hiç bir şekilde bastıramıyordu. Ne bir kaç damla yaş gelmişti gözlerinden. Ne vicdan azabı duyuyordu yaptıklarından. Yapması gerekeni yapmıştı kendine göre.

Gözleri karşısından geçen insanlara takıldı. Bir çift vardı yürüyen . Oğluyla simit satan baba vardı. Hepsi mutlu görünüyordu buradan bakınca. Kendisinin de bir daha mutlu olup olamayacağını düşündü. Yok artık bitmişti. Bundan sonra mutluluk yoktu ona. O da istemiyordu zaten. Mutlu olmak haramdı artık her şey bitmişti. Yani yeni başlamıştı.

Aylin tek başına oturan Ferman ı gördü. Bu gün konuşması gereken oydu. Çok çaresiz ve bitkin görünüyordu. Bu onu daha da heveslendirdi.

Aylin kısa adımlarla yaklaştı. Dikildi bankta oturan Ferman ın yanına. Saçları kulağının arkasına aldı ve adama doğru eğildi. " burası benim yerim" dedi. Ferman karşıya bakıyordu . Aylin hafif gülümsedi ve "galiba bu gün sessiz biriyle oturacağım " .

Ferman buraya geleli bir kaç saat olmuştu. Artık niye geldiğini ve burada ne aradığını hatırlamıyordu. Aylin yanına geldiğinde saatine baktı. Fazla vakti kalmamıştı. Birazdan geleceklerine emindi.

Aylin yan tarafına oturdu. Ferman a baktı. " Aylin benim adım . Her gün buraya gelir tam burada otururum her gün başka bir insan ve başka bir dert olur " . Ferman Aylin ile göz göze geldi. Konuşmadı sadece baktı ve önüne döndü.

Aylin alışmıştı bu tip durumlara , onun karşısına her türlüsü çıkmıştı. Bazıları hiç konuşmazdı bazıları ise hiç susmazdı.


Aylin iç çekti sanki günün bütün yorgunluğu o an içine çektiği o derin nefesle Azad etmişti. Aylin her gün yapsa da aynı şeyi her gün zor gelirdi giriş cümlesi ona . Bu düşünceyi kafasından atmaya çalıştı ve adama döndü. "Tanımadığım insanlarla konuşmak tanıdıklarımdan daha iyi geliyor bana. Sanki öyle daha rahat oluyorum gibi geliyor." Aylin adamdan cevap bekledi ama gelmedi. " Olsun konuşma, o da tanımadığın insanlarla daha güzel . "

Ferman zor da olsa bir gülümseme ifadesi takındı yüzüne "Ferman benim adım ve artık benimle susmak yeterince güzel gelmez sana. "

Önüne döndü Ferman düşüncelerle başı dertte gibi göründü Aylin e. Aylin in en sevdiği işti bu. Tanımadığı bir insanla konuşmak ve onun gününün nasıl geçtiğini öğrenmek. Bir gazeteciydi o, yani biriyle konuşmak isterse konuşurdu.


Ferman ın duruşu çok garipti. Bir derdi olduğu açıktı . Buraya başkaları gelmezdi zaten. Gelse bile bu banka oturmazdı. Ama Ferman diğerlerinden farklıydı. Daha derindi sanki. Daha yalnız ve daha çaresiz.

MİLATWhere stories live. Discover now