♥💫28.Bölüm:💫♥

26.9K 995 22
                                    


Girdiğimiz kaçıncı oyuncak mağazasıydı bilmiyorum ama her şeyden fazla fazla almıştık ve bana kalırsa daha fazla almamalıydık. Karşı rafa baktığımda çok şirin beyaz renk bir ayıcı gördüm. Hızla rafa doğru ilerleyip oyuncağı alacağım sırada başka bir el daha ayıcığa uzandı. Aynı anda tuttuğumuz ayıcık aramızda kalmıştı. Kafamı kaldırıp ayıcığımı tutan kişiye baktığımda tanımadığım bir adam kaşlarını çatmış bana bakıyordu.

" Önce ben gördüm şu ayıcığı bırakır mısınız beyefendi. " Sorumun üzerine alaylı bir gülüş sergiledi.

" Ben sizden önce gördüm hanımefendi şimdi zorluk çıkarmayın da bırakın şu ayıcığı. " Arkamdan Aras ın sesini duymamla arkamı döndüm bu sayede adam ayıcığı tamamen kendine çekmişti. Yanıma gelen Aras manasız bakışlar atıyordu.

" Oluyor burada İpek. ?" Bana bakmayı kesip arkamda kalan adama baktığında dudaklarında bir tebessüm oluştu.

" Neye gülüyorsun sen hem ben o ayıcığı oğluma istiyorum al o ayıcığı şu adamdan." Sanki beni duymamış gibi adama doğru ilerledi ve kahkaha atarak birbirlerine sarıldılar. Sinirden zaten çatık olan kaşlarım hiçbir şey anlamadığım için iyice çatılmıştı.

" Ne oluyor burada biri bana açıklayabilir mi? " Aras gülümseyerek bana döndü.

" Güzelim bu sana bahsettiğim kuzenim Demir, Demir bu da benim güzeller güzeli karım. " Adam sarılmak için bana yaklaştığında fırsattan istifade edip tek eliyle tuttuğu ayıcığı elinden çekip aldım. Çatık olan kaşlarım hala düzelmemiş bu adamın Aras ın kuzeni olmasıysa iyice sinirimi bozmuştu. Yaptığım hareket üzerine Aras gülerek yanıma geldi ve kollarını bana ve oğlumuza doladı. Aras ın kollarının arasından kurtulup başka şeyler bakmaya başladım.

------------------------------------

Beyaz ve bir kaç oyuncağın olduğu odaya aldığımız şeyleri de yerleştirdik. Tabi Aras ın biricik kuzeni (!) Demirde de bize yardım etti. Mavi oyuncaklar odanın bir erkek odası olduğunu belirtiyordu. Sonunda bittiğinde tebessüm ile Aras a baktım. Alnıma bir öpücük kondurup ellerini belime doladı. Aras ın dudaklarına bir öpücük konduracağım sırada yandan bir cıklama sesi geldi. Demir (!) onu tamamen unutmuştum ben. Aras, Demir e sinirle gözlerle bakarken ben daha fazla utanmadan odadan çıktım. Alt kata indiğimde karnımın gurultuysa gülümseyip mutfağa girdim. Her ne kadar bir saat önce yemiş olsam da bebeğim acıkmıştı yahu. Dolaptan tavuğu çıkarıp güzelce sosladıktan sonra fırına attım. Pilavına altını açıp ısınmasını beklerden gelen ayak sesleriyle arkama döndüğümde gelenin Aras olduğunu fark ettim.

" Kim yiyecek bu kadar şeyi hatun. "

" Bebeğim ve ben tabi eğer isterse babası da yiyebilir. " Söylediklerim üzerine Gülüp yanıma geldi.

"İpek yemek yiyeli daha iki saat olmadı güzelim. "

" Sana bebeğim acıktı diyorum sanki ben keyfimden yiyorum. " Kollarımı birbirine dolayıp arkamı ona döndüm. Belime sarılan kollardan kurtulmaya çalıştıkça Aras daha sıkı sarılıyordu.

" Aras bırakır mısın lütfen. "

" Bırakmam. "

" Yemekler yanacak diyorum bıraksana ya. " Sonunda kollarını belimden çektiğinde çatık kaşlarımla ona bakıp pilavın altını söndürdüm. Tavuğa baktığımda daha beş-on dakikası vardı.

------------------------

Yediğim yemek ardından tıka basa doyan karnımı tutarak oturduğum yerden kalktım. Demir e afiyet olsun dedikten sonra odada olan Aras a seslendim ama duymuyordu beyefendi. Odanın kapısını açıp içeriye baktığımda boş olmasını görmemle kaşlarım çatıldı. Odadaki banyoya doğru ilerlerken banyo kapısının açılmasıyla kapının önünde belinde havluyla ıslak ve seksi olan kocam belirdi. Gördüğüm görüntü karşısında gözlerim bayram etmişti.

" Bayramın kutlu olsun karıcım. " Söylediği şey üzerine kaşlarımı çattım ne bayramından bahsediyordu bu adam

" Gözlerin diyorum bayram etti karıcım." Söylediği şey üzerine yanaklarım alev alev yanmaya başlamıştı.

" Ne bayramı canım kilo almışsın göbek olmuş ben ona baktım. " Ukalaca bir gülüş atıp adımlarını hızlandırarak yanma geldi. Nefesini yüzüme üflediğinde kendimden geçmeme ramak kalmıştı.

" Öyle mi karıcım. " Boğuk çıkan sesi aklımda türlü senaryoların oluşmasına neden ölüyordu. Sesimin titrememesi için dua ederek konuşmaya başladım.

" Ö-öyle tabii. " Sesimin titreyişi ve kekeleyerek konuşmam yüzünden yüzüm artık mor bir patlıcan rengini almıştı. Daha fazla dayanamayarak kafamı göğsüne gömdüm ve kollarımı beline doladım. Gülerek kollarını belime doladıktan sonra kafasını saçlarıma yasladı.

" Sen burada, kollarımın arasında kalsan ya hatun. " Sonunda kendime gelip odaya ne için geldiğimi hatırladım.

" Bende hep bu pozisyonda kalmak istiyorum ama yürüyüşe gitmemiz gerekiyor yoksa bir kaç aya bu şekilde sarılmamız imkansız olacak. Baksana daha şimdiden üç kilo aldım."

" Sen hep güzelsin karıcım ama eğer istiyorsan üzerimizi giyip gideriz. " Kapının tıklanması ile kollarımı Aras dan ayırıp kapıya döndüm. Kapıyı Demir in açmasıyla yanaklarım iyice ısındı. Yanlış anlayacaktı şimdi ama ya. Sırıtarak konuşmaya başladı.

" Pardon yarıda böldüm galiba ben şimdi çıkıyorum siz kaldığınız yerden devam edin yengecim." Bu gün daha kaç kez utandırılacaktım acaba...

MÜLHEM •Uzaklardan Yakınlara•Where stories live. Discover now