10 bölüm

242 10 0
                                    


( yazarın ağzından devam)

Deniz Egemene baktığında oturduğu yerden kalktığını gördü  öldülermi diye sordu diyecek bi şeyi olmadığı için kafasını evet anlamında salladı Egemen bunu bekliyor gibi direk evde ne var ne yok dağıtmaya başladı bi yandanda bağırıyodu "Neden ...neden ulan neden gelmedin neden sonra gelmedin hiç mi aklına gelmedim demesiyle Denizin oturduğu yerden kalkıp Egemenin yanına gitmesi bir oldu.

"Geldim yemin ederim geldim ama geç kalmıştım   olduğum yere bayılıp kalmışım
Gözlerimi  hastanede açtım.
Yavaş yavaş olayları idrak etmeye başladım

"Annemiz .... babamız ...

Sonra ayağa kalkıp odadan kendimi dışarı attım her tarafta annemle babama ait bedenleri aradım etrafa baktım hertarafa en son bi abi tarafından kollarımdan tutuldum.
"Hop hop ufaklık ne arıyosun sen bakim "demesiyle

"A-a-annemi baba mı aradığımı söyledim

"Annenle babanı mi kaybettin yani" demesiyle
"Evet ben bayılmışım buraya getirilmişim sanırım"dedim

"Hım...o zaman şöyle yapalım sen adını soyadını söyle ailenden seni arıyor olmalıdır aşşağıdan anons geçsinler hadi gel bakalım güzellik aşşağıya inelim." demesiyle onunla aşşağıya indim ama
Söyleyemedim annemle babamın öldüğünü, belki bi ihtimal yaşıyorlardır diye ama ne gelen oldu ne de giden yanımdaki abi bana dönüp :

"Ufaklık sanırım annenle baban burda değiller belki karakola gitmişlerdir napsak acaba?"

diye bi soru sordu anladım artık Gerçekten de öldüklerini....:"A-bi annemle babam ö-öll-düü buraya getirmişlermidir emin değilim ama onlar yan-dı "dememle
" 4 saat önce ev yangınından yanan iki kişi senin annenle babanmı?" diye sordu başka birinin söylemesi daha bi yaktı canımı ağzımdan bi hıçkırık kaçtı ve ardı ardına dahada fazlalaşıp çoğaldı. Annem  ve babamı kaybetmiştim gitmişlerdi yoklardı artık .

Sonra hastaneden çıkıp sana geldim hemen. Eve gelip  kapıyı çaldım ama açan olmadı belki bi alışverişe parka bi yere gitmişsinizdir diye bekledim ama kimse gelmedi akşam olduğunda biri geldi siz zannettim  ama gelen siz değildiniz emlakçıydı evi satılığa çıkartıp acil yurt dışına gitmeniz gerektiğini söyledi  başımdan aşşağı kaynar sular döküldü gitmiştin gitmiştiniz napmam gerektiğini dahi bilmiyordum 2 hafta tam iki hafta boyunca evin yanından ayrılmadım yan evde oturan yaşlı bir teyze vardı. Süreyya teyze  o bana bakıp yemek getiriryodu.
Her seferinde ordan ayrılmamı söylesede ayrılmıyordum belki gelirsiniz diye ama kimse gelmedi sonradan polisler  geldi sanırım süreyya teyze daha fazla dayanamadığı için polisleri aramıştı ama oda boşa çabaydı. Beni ordan kaldırabilmek için her şeyi denediler ama yine kalkmadım olduğum yerden. Zorla tutup kaldırdılar gitmiyeceğime dair bağırıp çağırdım ama bi yerden sonra artık onuda yapamadım çünkü artık iş işten geçmişti.

Karakola gittiğimde beni çocuk esirgeme kurumuna verdiler oraya gönderildiğim gibi kaçtım ordan tekrardan geri yine oraya geldim yine geldi polisler beni almaya tekrar yeniden kaçıp geri geldim en sonunda süreyya teyzenin beni evlatlık istemesiyle hemen ona evlatlık verildim. Camın önünden hiç ayrılmadım sürekli geliceksiniz diye bekledim en sonunda biri geldi siz değildiniz ama gelen kişiyle hayatım tamamen değişti  gelen postacıydı yurt dışından yapılan alışverişler olmuş ama  dökümanı adresleri oraya ait olduğu için  eski evlerine gelmişti.
Hemen gidip aldım zarfı  süreyya teyzeye gösterdim bana İngilterede  olduğunuzu söyledi daha çok küçük olduğum için yapabilecek birşeyim yoktu .4 ay sonra eve bakmaya takım elbiseli adamlar geldi hemen evden çıkıp yanlarına gittim en önde duran 35   yaşlarında gibi görünen  adamın yanına yaklaştım bi onun kıyafeti farklıydı diye onunla konuşmayı tercih ettim

MasumWo Geschichten leben. Entdecke jetzt