2.bölüm

4.7K 311 2
                                    

1ay sonra:
Ozan'dan;
Dedemler bahçede oturuyorlardı, bende onların yanına gittim. Oturdukları koltuğun yanındaki tekli koltuğa oturdum.
"Dede, anne . Size bir şey demem gerek."
Dedem ve annem bana baktı. Fazla uzatmadan lafa giriştim ;
"Sena'yı tanıyorsunuz zaten, kız arkadaşımdı. Fazla uzatmak istemiyorum.Sena, hamile . Vee bu bebek benden."
Dedem güldü. Annem ise fazlasıyla şaşırmıştı.
Dedem"Allah'ım sana şükürler olsun. Bu günleridemi görecektik?"
İstemsizce"Evet dedeciğim ama, ben bu bebeği istemiyorum. Ayrıca Sena'yla evlenmekte istemiyorum.
Eğer evlenirsem , o bebek başıma kalacak."
Dedem şu an bana acımışçasına bakıyordu. Her an Tokat'ı geçirecekmiş gibi bir yüz ifadesi vardı.
Dedem"Ölmeden önce son arzumu sormuştunuz. O bebeği babasız bırakmayacaksın. Sena'yıda kocasız bırakmayacaksın. En yakın zamana tarih alacaksın."
Dedemin dediği şeyi yapmak zorundaydım. Ama bunu istemiyordum. Sesimi incelterek;
"Yapamam dede. "
Dedem aniden suratıma geçirdi. Bunun olacağını biliyordum.
Dedem"Evleneceksin. Hemen bu ay içerisinde."
Birşey diyemedim, çünkü haksızdım. Sena iyi biriydi, benim gibi birini hak etmiyordu.
"Peki dede."
2 saat sonra;
Senanın kapısını tıktıkladım. On-onbeş saniye sonra açtı.
"Birşey konuşmamız lazım,Acil."
İçeri gel anlamında kapıyı tam açtı. İçeri girdim. Koltuğa oturdum ve elimle boynumu kaşıdım.
"Sena, biliyorum o günden sonra benden nefret ediyorsun ama , evlenmemiz gerek."
Sena şok olmuşcasına bana bakıyordu. Gözleri açılmıştı. Şimdi mavi gözlerini daha net görüyordum.
"Bunu en son sana dediğimde bana vurmuştun.". Sena Bunu diyince suratıma tonlarca tokat yiyormuşum gibi hissettim. Aldırış ettiğimi belli etmeden;
"Konumuz bu değil, dedemin ölmeden önceki son arzusu bu. Zaten bebeğin biraz büyüdükten sonra boşanırız."
"Bebeğimiz." Diye düzeltti. Bunu yüzüme vurmasından hoşlanmamıştım.
"Karnındaki her neyse işte. Evlenmek için gün alacağım yarın. Ve sende benimle geleceksin küçük hanım."
Başka tarafa kafasını çevirdi ve her zamanki inadını yaptı.
"Ben hiç bir yere gelmiyorum."
Sustum ve hiçbirşey demedim.
Kalktım, kapıyı açtım ve arabama binip eve gittim.
Ertesi gün;
"Ben çıkıyorum anne."
"Tamam oğlum."
Üstüme ceketimi giyip çıktım.
Cebimdeki anahtarı alıp arabamın kilidini açtım.Arabama binip Sena'nın evine doğru yol aldım. Kapıyı çaldım, biraz bekledikten sonra kapıyı açtı ve salona gitti . Kumandayla filmin sesini açıp filmine devam etti.
Senanın yan tarafında dikilerek ona baktım. Hala film izliyordu. Gidip televizyonun fişini çektim.
"Ya napıyorsun ya?"
Gülerek" Gün almaya gideceğimizi söylemiştim prenses bozuntusu."
Bana baktı ve sinir gülüşünü yaptı. Ah şu gülüşden nefret ediyorum.

"Sana gelmeyeceğimi söylemiştim ozon yağı."
Ozon yağı nedir ya? Bula bula bu kelimeyi bulmuş olması hayli komikti.
"Gülüşünü değiştirsen iyi edersin. Ölülerde mezarında rahat olur."
Pjamalarıyla duruyordu hâlâ.
"Seni bu şekilde götürmemi istemiyorsan git üstünü giyin."
Telefonumu eline aldı ve oyun oynamaya başladı. Buna gerçekten sinir olmuştum.
Yine o iğrenç gülüşü yaparak;
"Geleceğimi kim söyledi?"
Artık zamanı gelmişti bencede elindeki telefonu alıp koltuğa fırlattım ve ayaklarından tutup bir omzuma doğru yatırdım.( gelin kaçırır gibi) ve evden çıkıp arabama bindim.Onuda yan koltuğuma oturtturdum. Her ne kadar kaçmak istesede benden kurtuluş yok.
Bunu anla prenses bozuntusu..

3Nişan2Bebek #Wattsy2016 -BİTTİ-Where stories live. Discover now