9.🎀Gitme

4.8K 377 21
                                    

Zehra

Uçağa ilk defa binmenin heyecan ve korkusuyla uyku tutmamıştı. Umut bey çoktan uyumuştu. Başımı uçağın camına yaslayıp dışarıyı izliyordum. Gece olduğu için pek bir şey görünmüyordu.

Umut uyurken başını omzuma yasladı. Eğilip yüzüne baktım hala uyuyordu. Başını düzeltmeye çalışsamda yinede başını omzuma koyuyordu.

"Neyse böyle uyusun."

Diyerek Umut un uyumasına karışmadım. Artık benimde yavaş yavaş uykum geliyordu. Olduğum yerde bende uyumaya başladım.

Uçak havaalanına iniş yaparken uyandım. Maşallah Umut hala uyuyordu. İnsan hiç mi bir şey duymazdı?

"Umut kalk hadi geldik."

Gözlerini hafif aralarken omzum da uyuduğunu fark etti. Aniden başını omzumdan kaldırdı.

"Kusura bakma bilerek yapmadım. Başımı yeni koymuş olmalıyım."

Yaa yeni bütün gece böyle uyudun.

"Galiba bende fark etmedim."

Lafı geçiştirip konuyu kapatmıştım. Uçak iniş yapınca Umut un yardımıyla dışarı çıktık. Bir araba yanımıza yaklaştı. Arabadan biri inip bavullarımızı arabaya yerleştirdi.

"Anahtarları bana ver. Sen gidebilirsin."

Pek anlamasamda bir şey sormamıştım. Umut arabaya binmeme yardımcı oldu. Bu şehri avcunun içi gibi biliyordu. Trafikte su gibi akıp gidiyordu.

"Daha önce buraya geldin mi? Her yeri biliyor gibisin."

Bir kaç dakika hiç cevap vermedi. Sonra yüzüme bakıp,

"Evet üniversiteyi burada okudum. Nasıl beğendin mi burayı?"

"Evet ama burası İstanbuldan daha kalabalık. Ama her yerini gezip görmek isterdim."

"Ben seni gezdiririm."

Bu adam gel git akıllıydı. Bir bakıyorum çok iyi davranıyor sonra birden gözü dönüyordu.

"Peki şimdi nereye gidiyoruz? Biz nerde kalıcaz?"

"Gidince görürsün. Ne çok soru soruyorsun."

Yine geldiler. İki soru sordum hemen özüne döndü.

Ben otelde kalırız sanıyordum. Ama lüks bi eve gelmiştik.

"Hadi gel bakalım. Burası benim evim."

"Nasıl yani bu ev çok büyük."

Dediğimde gülmeye başladı.

"Tabi alışık olduğun bi hayat değil. Üniversite okurken kaldığım ev."

Benimle resmen alay ediyordu.

"Ha ha ha çok komik."

Bu sefer eve kadar kucağında taşıdı.

"Sandalyeme bindirebilirdin."

"Ne kadar romantik biriyim dimi. Bak eve seni kucağımda taşıdım."

"Ya ne demezsin. O yüzden mi ilk gün sandaleye de bırakıp gittin."

Tabi o kız çağırınca uçarak gitmişti. Yani kıskandığımdan değilde.. Aramızda gerçek bi evlilik olmasada başka bi kızla olması bana saygısızlıktı.

"O an düşünemedim kusura bakma."

Bu adam özür dileme özürlüsüydü resmen. Kusura bakmaymış..

Kelebeğin Umudu"SESLENDİRİLDİ"Where stories live. Discover now