ÜÇ GÖLGE KÖYÜ NEDEN TERKEDILDI 5

158 11 1
                                    

Acilen hocaya gitmem gerekiyor" dedi. Ona benim de onunla gelmem gerektiğini,bu is icin de artık benim de olduğumu soyledim. Ancak kabul etmedi. Bu meselenin benimkiyle bir alakasi olmadigini ve kendi sorunlarıyla ilgili oldugunu söyledi. " Saat 12yi gecti Azad,ne yapacaksan yarın yaparsın" dedim. Bu sefer Azadi ben sakinleştirmeye çalışıyordum,gerçekten çok Korkmustu. Havis ve Efhas kapının önünde yerlerindeydi.

     Azad elinde bir kağıt ile yanima geldi. "Azara Kureyş bihat cinn" yaziyordu. "Bu yaziyi besmeleyle oku,sakin ha besmelesiz okuma" ve evin içine okuyup üfle" dedi...Kendisi de bir yandan kitaplarda bir şeyler arıyordu...Bir sandiktan bazi otlar çıkardı,evinin yanindaki Ahırdan sadece koyun keçi bacağı,hayvan sakatatı gibi şeyler getirdi...

     Ona ne yaptığını sordum. Aciklayacagini ama önce söylediği sözü eve uflemem gerektiğini söyledi. Ben bir yandan verdiği yazıyı eve üfluyor,diğer yandan Azadin yaptıklarına bakiyordum. Masaya otlar,hayvan sakatatlari,bazi arapça yazılar koymuştu...Mumlari yakip beni yanina çağırdı. "Neden,nasil oldu bilmiyorum ama onları yanimiza cektik...Havis ve Efhasi alt edemezler ama hayatimiz boyunca da bizi rahat bırakmazlar...Onlardan bu gece kurttulmaliyiz" dedi.

     Sadece dediklerine kafa sallayip onaylayabiliyotdum. Bir bicak ile avucuma küçük bir çizik atip hayvan sakatatlarina damlatti...Gözlerimin icine bakti...Şimdi bildiğin bütün duaları okumaya basla...Hepsini 10 kere tekrar et dedi...

     Ben de,o da dualar okuyorduk...Agzimiz 5 dakika boyunca hiç durmadı,duaların ortasında Azad kendi eline de bir kesik atti ve hayvan sakatatlarina damlatti. Daha sonra defne yapraklarını bir Sarmaşıkmis gibi ip haline getirip mumda hafif yaktı ve hayvan sakatatlarina düğümledi..."Şimdi soyleyecegim sözler Allah kelami değildir,bu söz cinlerin tilsim sözleridi" dedi.

     Söylediklerini tekrar etmemi söyledi. "Cann'a bil heleki min hureyş kul hela Rabbi cinn" ardı arkasına bu sözleri söylüyorduk...Azad da b3n de kendimizde büyük bir güç hissediyorduk...Bu sözleri okudukça vucudumuz titriyor,elimizde tuttuğumuz büyülü sakatatlar sanki bir bıçak gibi elimizi kesiyordu...

     Azad ayağa kalkti "ifritler sesimize kulak verdi,Allah yardımcımız olsun". Sabah olmuştu,dun gece yaptigimiz sey her neyse (Azzami Lüheyt Rituelinden bahsediyor) beni cok yormustu...Belki sadece oturup kagittan bir şeyler okumustuk ama hayatimin en büyük yorgunluğunu o gün tatmistim. Azad uyanip Atlarin yemini suyunu vermişti,ahira doğru gidiyordu ki aniden evin içine girip kapıyı kapatti.

     "Azad ne oldu?" diye sordum. "Ahır" dedi...Kapidan cikip ahira doğru yürüdüm,Ahırda koyunlar telef edilmis bir haldeydi...Duvarda kanlardan yazilmis bir yazi vardı...Arapçaydi. "Yeniden Dog" yaziyordu...Bu yazi köyün girişindeki harabe evdeki yaziyi andirmisti bana, ancak orada sadece "Doğ" yaziyordu. Azadin yanina gittim...Kimler yapti sence diye sordum...

     Havis ve Efhas niye bir sey yapmadı dedim. "Onlar sadece ikimizin cani icin uğraşır,koyunlarla ilgilenmezler" dedi. Bunları cinlerin yaptigini söylüyordu. "Onlar çevremize zarar verebilir,oyunlar oynayabilir ama bu evde oldugumuz sürece bize zarar veremezler" dedi...Evdeki bütün kapıları,pencereleri kapatmistik...Evin icinde sürekli dualar okuyorduk.

     Azad sonrada oturuyorduk,ben koltuktaydim."Bunların hepsi annem ve babam yüzünden" dedi. Kafami ona çevirdim. Gözleri dolmuştu. Ne olduğunu sordum...Azad bunları anlatırken ağlıyordu...Yaktığı Sigarasıni bile icememisti. "Annem ve babam bundan yıllar once Zahize adinda bir cinniadan define yeri için yardım istediler...Annemin babasi olan dedem bu işleri bilen bir alimdi ancak sadece bu sefer bu ilmi kötülük icin kullanmıştı...Annem ve babam defineyi bulduktan sonra Zahizeyi öldürdüler. .." dedi.

     "Nasil yaptılar bunu? Bir cin öldürülebilir mi" dedim...Onları öldürmenin insan öldürmekten farklı olduğunu söylediler..."Onu bir harabe evde yaktılar...Yaptıkları büyü yuzunden oradan çıkamadı. Ama Zahizenin soyu peslerini hic bırakmadı...Annem beni doğururken öldü. Dedem dogdugum gün köyün deresinde yanmis bir sekilde ölü bulundu...Babamin akli dengesi halen daha yerinde degil..." dedi. Ben sadece dinliyordum..." O gun köyün basindaki harabe evi hatırlıyor musun? O evdeki üç gölgeyi ve Kucaklarindaki bebeği?" dedi. Evet dercesine basimi salladim...

     "O üç gölge Havis, Efhas ve Hoca...Onlar cann'ın sorundan cinler...Kucaklarindaki bebek de benim. Zahize o evin icinde yanarken beni kendi varisi secti...Zahize'nin canina karşılık benim canim..." dedi. Onların zararsız olduğunu ve tamamen iyiligi icin var olduklarını soyledi. Azad,Zahize gibi onların soyundan olmustu artık...Belki cin değildi ancak cinler onu koyuyorlardi

Cinler Hakkında Bilinmeyenler Ve Korku HikayeleriWhere stories live. Discover now