Özel Bölüm 3- "Bir Tutam Kar"

1.8K 141 28
                                    

Soğuk bir kış gününde, kalpleri ısıtacak bir özel bölüm oldu. Umarım okurken keyif alır, canı gönülden gülümsersiniz.

İyi okumalar dilerim, sevgiyle kalın Mor Şeytanlarım.

Veeee...

Mutlu Yıllarrrr!

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Mutlu Yıllarrrr!


  


"Bir Tutam Kar"

"Kar yağıyor," diyerek dışarı çıktığımda Zeynep'le Reyhan bana bakarak sırıttılar ve "Buna rağmen, oraya gitmeyi istiyor musun?" diye sordu Reyhan.

Ona bakıp gülümsediğimde, başımı sallayarak onayladım ve "Hepimiz orada olmalıyız," dedim.

"Senin bu planların hiçbir zaman bitmez değil mi?" diye soran Zeynep'e, boyunun kısalığından faydalanarak rahatça kolumu attım ve "Bana doğum günümde yaptıklarınızı üstünden iki yıl geçmesine rağmen hâlâ hatırlıyorum. Bunun tartışmasını açmayalım bence," dediğimde, Reyhan gülerek, "Kabul et, efsane doğum günü yaptık sana," dedi.

Başımı sallayarak, "Bir Şeyma'yı getirmediğiniz eksikti, o da gelse, tam olurdu!" diyerek güldüğümde Zeynep'in omuzuna attığım kolumu indirdim ve "Hadi çok çene çalmadan Akif'in kapısına dayanalım," dedim.

"Yusuf da burada değil mi? Bu soğukta bir de onu beklemeyelim duraklarda," diye söylenen Zeynep'e başımı salladım ve "Akiflere taşınsa yeridir, geçen Akif'in dolabında Yusuf'un birkaç gömleğini gördüm," diyerek sırıttım ve 'Sancak' yazan zile uzun süre bastım.

Kapı otomatiğinden açılma sesi gelince parmağımı zilin üstünden çektim ve merdivenleri çıkmaya başladık. Akifler ikinci katta oturduğu için hemen kapısında bitivermiştik.

Kapıyı açan kişi Yusuf'tu, gerçi kapıyı pek açmışa benzemiyor, daha çok kapıyı yeni yatağı edinmişe benziyordu.

Yarım açık kapıdan destek alarak uyuyan Yusuf'a bakarken gülmemek elde değildi.

"İçeri girsek iyi olur," dediğimde, Zeynep de onaylarcasına başını salladı ve "Gelirken kahve falan mı alsaydık?" diye sordu kendi kendine.

Yusuf'u kolundan tutarak, çevirip omuzuma attığımda, Yusuf'un boşlukta sallanan diğer kolu da boynuma dolanmış ve tüm ağırlığını üstüme vermişti. Sıska gibi gözükse de en az yetmiş kilo olduğunu düşündüğüm Yusuf'un ağırlığı altında ezilmemek için titreyen bacaklarımla onu hızlıca salondaki koltuğa götürerek üstümden atmıştım.

"Ya..." diye mırıldanarak koltukta dönen Yusuf'a ağzım açık bir şekilde bakıyordum.

Ayağımla poposuna tekme attıktan sonra Akif'in odasına gitmek için mutfağın önünden geçiyordum ki Reyhan'la Zeynep, muhtemelen dün akşam kendilerini dağıtan Akif'le Yusuf'un zulasından kalma abur cuburları mideye indiriyorlardı.

Gizli Numara: ÖZEL BÖLÜMLERWhere stories live. Discover now