5. Bölüm

9.3K 460 32
                                    


5. Bölüm

Jam'e arabamın anahtarını verdim. Ben araba kullanacak durumda değildim çünkü. Alex'in bana tokat atmasını yediremiyordum. Bu güne kadar bana kimse vurmamıştı. Bu bir ilkti. Aslında bana koyan Alex'in bana tokat atması değildi. Böyle bir insanı sevmiş olmam, onun gerçek yüzünü görememiş olmamdı.

''Ne düşünüyorsun?''

Gözümü camdan ayırıp Jam'e baktım.

''Alex'in gerçek yüzünü görememiş olmamı düşünüyorum. Bunca zamandır böyle biriyle mi beraberdim ben? Bunu nasıl göremedim?''

''İnsanlar çok tuhaf Janelle. İnan bana. Dünyaya geldiğimde yaptıklarını görünce onlardan daha da tiksinmeye başladım.''

Böyle söyleyince aklıma gelmişti. Gerçek hikayesini merak ediyordum. Pek kiliseye giden, ya da dini bilen bir insan değildim.

''Özel değilse neden kovulduğunu sorabilir miyim?''

''Bunu bütün Dünya biliyor zaten. İncil'i hiç mi okumadın?''

''Pek din insanı değilimdir.''

''Dedi benden kurtulmak için kiliseye giden kız.'' Bütün dişlerini gösteren bir gülümsemeyle bana baktı.

''Ben İncil'de yazılanı ya da başkalarının söylediğini duymak istemiyorum. Gerçekten merak ediyorum. Her hikayenin iki tarafı vardır değil mi?''

Yine bana çözmek istediği bir bilmeceymişim gibi bakıyordu. Dikkatle beni inceliyordu. Gözlerimiz kitlendi. Sadece kısa bir saniye yola bakmak için gözlerini ayırdı.

''Vaktin var mı?''

''Evet.''

Bana bir şey demeden direksiyonu kırıp yolu değiştirdi. Sessizlik içinde yolumuza devam ettik. Bende bir şey demeden dışarıyı izlemeye devam ettim. Yanlarından Lucifer'ın geçtiğinden haberi bile olmayan insanları izledim.

Acaba bu arabanın içinde Şeytan'ın olduğunu bilseler ne yaparlardı. Büyük ihtimalle inanmazlardı ya da inanırlarsa kaçışırlardı. Şeytan'ın neden korkutucu tasvir edildiğini anlamıyordum. Yanımda oturan adamın kötülükle uzaktan yakından bir alakası yoktu. Bazen korkutucu olabiliyordu o kadar. Sanırım Stockholm Sendromu gibi bir şey geçiriyordum. Bütün insanların korktuğu, bütün dinlerde kötü olan birine sempati beslemeye başlamıştım.

Bir otoparka girdiğimizde arabayı durdurdu. Arabadan çıkınca bende çıkıp onu takip ettim. LAV'nin arka tarafındaydık. Arka kapıdan içeri girdik. Siyah dar koridorlardan geçip açtığı kapıdan içeri girdik.

''İçecek bir şeyler içer misin?''

''Martini var mı?''

''Burası bir bar Janelle. Tabi ki martini var.'' Küçümser bir ses tonuyla konuşmuştu ve haklıydı da. Bir bar da ''Martini var mı?'' diye sormuştum. Oturduğu yerden bir tuşa bastı ve anında içeri birisi girdi.

''Martini ve viski. Şişeyi getir.''

''Hemen.''

Gösterdiği deri koltuğa oturdum. Çıplak bacaklarım deriye değince iğrenç bir ses çıkmıştı.

''Osurmadım.'' Dudaklarımı büzüp ona baktım. Kahkaha atmaya başladı.

''Çok kibarsın Sosyete Güzeli.''

''Sosyete Güzeli'ne geri mi döndük?''

''Eğer dönmüş olsaydık şuan karşımda olmazdın.''

Lucifer ve İntikam Meleği (Düzenleniyor) Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon