PATRON !!!

Şaşırtıcı İtiraf

Söylediği sözler karşıdakini fazlasıyla kızdırmış olacak ki kadın sinirden alev küpüne dönmüş , burnundan solurken göğsünde bağladığı ellerini çözüp genç kıza tokat atmak için havalandırmıştı kolunu. Ceylin daha önce hiç kimseden dayak yememişti, ilk kez böyle bir durumla karşı karşıyaydı. Korkuyla gözlerini kapayıp adeta gelecek tokata hazırlamıştı kendisini...

O sırada başka bir ses duyuldu ve genç kız yavaşça açtı gözlerini....

"Ne yaptığını zannediyorsun sen!" diye gürlerken sarışın kadının elini havada yakalamıştı. Kadının yüzü kızarmıştı, mahçup bi ses tonuyla konuştu.

"Şeyy ..Kerem Bey ben.."

"Kendi kabahatini başkasına yığmaya kalkma. Ceylin Hanım'ın senin kovulman ile hiç bir ilgisi yok. Güvenliği çağırmadan ayrıl buradan."

Bu sözün üzerine sarışın kadın söyleyecek bir şey bulamadı Kerem'e hesap soran bakışlar attı ve  genç kızın yanından geçerken "sana bunu ödeteceğim" deyip ayrıldı ordan. Kerem kendisine döndü ve yine o sert bakışlarını dikti kendisine.

Ceylin buna bir anlam veremedi.

"Teşekkür ederim Kerem Bey. Siz olmasaydınız.."

"Tanrı aşkına! Sen biraz daha dikkatli hareket edemez misin ?"

Genç kız bu tepki karşısında şaşırmıştı.

"Neyi kastediyorsunuz Kerem Bey ? Anlamakta güçlük çekiyorum da. Şirketten çıkmış evime gidiyordum. Birden durdurdu beni. Ne yapmalıydım? Yanıma koruma almalı ya da polisi falan mı aramalıydım. Hem bunu neden bu kadar önemsiyorsunuz? "

"Neden mi? Neden her zaman insanları kışkırtıyorsun? Şu baş belası çeneni kapalı tutamaz mısın?" Adam kızmaktan ziyade sitem eder gibi sarfetmişti cümlelerini. Yine de Ceylin her zamanki gibi  dik başlılığıyla cevap vermişti.

"Ne yani? O çakma sarışın bana küfredip alay ederken susup öylece sineye mi çekseydim. Patronuma kalırsa bunu yapmam gerekiyor. "

"Her neyse seni bir daha böyle bir vaziyette görmek istemiyorum. Şirketimin bir saygınlığı var ve buna zarar verecek şeyler yapmaktan uzak dur. "

"Böyle saygısız insanları şirketinizde çalıştırırken neredeydi acaba ^^Şirketinizin Saygınlıgı^^???"

"Kes şu lanet sesini! Bana cevap verip, hesap soracak konumda değilsin. "

Bunun üzerine genç kız daha da köpürerek arkasını döndü ve hiç bir cevap vermeyerek yürümeye başladı. Sonrasında Kerem'in sesi yine kulaklarına ulaştı.

"Nereye gidiyorsun?" diye gürledi.

"Hesap vermek zorunda olduğumu zannetmiyorum ama tahmin etmeniz çok zor olacağından söyleyeyim : Evimee!!!" yüksek çıkmıştı Ceylin'in sesi.

"Hiçbir yere gitmiyorsun küçük hanım! Seni ben bırakacağım! Evi-neee!!"  dedi aynı tonda ve kızı kolundan çektiği gibi otoparka sürükledi. Arabanın ön kapısını açıp kızın binmesini bekledi.

"Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz Kerem Bey? Bu bildiğiniz zorbalık!"

"Zorbalık falan değil. Güvenle evine ulaşmanı sağlıyorum sadece. Şimdi biniyor musun? Yoksa onu da mı ben halletmeliyim?"

Ceylin yutkunarak bindi Kerem'in siyah Range Rover'ine. Bu adamla nasıl anlaşacaktı, hiçbir fikri yoktu. Biraz sonra Kerem de binmişti ve yol almaya başladılar. Yol boyunca ikisi de konuşmamıştı. Ceylin bu gergin havadan sıkılınca torpido gözüne yönelip çalacak bir şeyler aradı o sırada eline takılan şeyle durakladı.