Bu isyan değil aslında. Acının dayanılmaz büyüklüğü. Evlat acısının anne yüreğinde bıraktığı o derin sancı. Yitip giden evlatların ardından elinden hiçbir şeyin gelmemesi. Kısacası ÇARESİZLİK. Ne yapacağını bilememek. Karanlıklara gömülmek.
KARANLIKLARDAYIM
İki yılda iki evladımı verdim topraklara,
Onları değil, beni koydular karanlıklara,
Rabbim kimseyi atmasın böyle acılara,
Bağrıma taş basmak fayda etmiyor evlat acılarına.Özellikle acının üzerine bir acı eklendiğinde anne yüreği paramparça olur. Her geçen gün acı katlanarak artar. Acıya özlem karışır.
YİNE AKŞAM OLDU
Bugün de akşam oldu güzel kızım,
Hasretinle yanar içim, dinmez sızım,
Mete'nin gidişine alışamamışken,
Senin yokluğuna nasıl dayansın içim?
![](https://img.wattpad.com/cover/93930868-288-k137816.jpg)
YOU ARE READING
Ateş Düştüğü Yeri Yakar Evlatlarına En Çok Anneleri Ağlar
PoetryAnne karnında Hidrobs Fetali denilen hastalığa yakalanıp henüz 7 aylık iken dünyaya gözlerini açmadan veda etti oğlum Mete annesine. Ne tesadüftür ki oğlumu kaybetmemin yıl dönümünde yeniden hamile kaldığımı öğrendim. Bu bir işaret miydi? Önce aynı...