Avcının Değerli Kanı ve Aidan~Bölüm 11

1.9K 113 5
                                    

Harry nefesini verdi ve kapının eşiğinde durup pişmiş kelle gibi sırıtan kardeşine sinirli bir bakış attı.

"Dafnie ve şu zamanlamaları..."

"Böyle olacağını biliyordum." Eliyle zafer işaretleri yapan Dafnie'ye yastık fırlattım.Homurdandı:

"Bilin diye söylüyorum ne yapacaksanız odanızda yapın.Her odaya girişimde içeride mide bulandırıcı şeyler oluyor mu diye panik yapmak istemiyorum."

Harry ellerini aşırı hareketlerle ileri geri yaparak Dafnie'yi taklit etti:

"Bla bla bla...Ne yapacaksanız odanızda yapın." Bu taklidi karşısında gülümsedim ve ben gülümseyince bana dönüp o da gülümsedi.Biz ne ara böyle olmuştuk?Daha da önemlisi şimdi ne olacaktık?

"Hiç komik değil.Her neyse sizi yalnız bırakıyorum ve odama çıkıyorum.Yalaşmanız bittiğinde yanıma gelirsiniz...Ya da şu anki durumunuza bakarsam gelmezsiniz." Göz kırptı kahkaha atıp merdivenleri hızla tırmandı.Gözden kaybolana kadar ikimiz de onu izledik,sonraysa ne yapacağımızı bilemez halde birbirimize baktık.Harry en sonunda konuşmaya başladığında aradan saatler geçmiş gibi hissediyordum:

"Uhm..Peki şey nerede kalmıştık?"

Gözlerine bakmaktan çekinerek ona doğru yaklaştım:

"Sanırım şöyleydik."

"Ah evet pekala." O da bana yaklaşmaya başladığında kalbimin atışlarını ağzımda hissedebiliyordum.-Mecazi anlamda.- Dudaklarımız buluştuğundaysa sanırım ölmüştüm.-Yine mecazi anlamda.-

Önceden haklıydım.Bu çocuk bu işin nasıl yapılacağını biliyordu.Canımı acıtmaktan korkuyor gibiydi ama aynı zamanda hırslıydı.Benim için sorun yoktu buna yarına kadar devam edebilirdim zaten nefes almaya ihtiyacım yoktu ama onun için aynı şeyi söyleyemeyecektim.Sanırım nefessiz kalmaktan kızarıyordu ama pes etmiyordu.Önce benim çekilmemi bekleyecek kadar gururluydu işte.Çekildiğimde nefes nefese konuştu:

"Bir an hiç çekilmeyi düşünmüyorsun sandım."

"Şapşal nefes almaya ihtiyacım yok.Ben bir vampirim."

"İşte bu seni daha seksi yapıyor." Tekrar dudaklarıma yöneldi ve belimden tutup kendine doğru çekmeye başladı.Direnmedim bile.Ellerini tişörtümün altına kaydırdığında ürperdim.Elleri yukarı çıktıkça heyecanlanıyordum ve sonunu kestire-

Kapının daha önce hiç olmadığı kadar gürültülü çalmasıyla-en azından bana öyle geliyordu- tişörtümdeki eller çıktı ve kıvırcık saçlar Harry'nin ayağa kalkıp kapıya yönelmesiyle görüş alanımdan çıktı.Kapının açılma sesini duydum fakat Harry'den hiç tepki gelmiyordu.Endişelenmeye başladığımda oyalandığım melek biblosunu bıraktım ve arkamı döndüm.Arkamı dönmemle Harry söz başladı:

"Buraya gelsen iyi olur.Sanırım bir problemimiz var."

Ayağa kalkarken cevabını duymaktan kaçınarak sordum:

"Nasıl bir problem?"

"Sanırım Aidan'ı bulduk."

Kapıya yaklaştım ve başımı yere eğdiğimde gerçekle karşı karşıya geldim.Manzarayı görünceyse çığlığıma engel olamadım.Ne kadar geçtiğini bilmediğim bir süre sonra gözlerim açıldı ve endişeli gözlerle bakan Harry'e sordum:

"Neler oldu?"

Harry'nin Görüşünden

Kapıyı açtığımda donakaldım ve karşımdaki Aidan'dan-yani sanırım o Aidan'dı- gözlerimi ayıramadım.Arkamdan gelen Anna'nın çığlığı ve yere düşüş sesini de bir süre sonra idrak edebildim.Aidan yerde yatıyordu,üstünde hiçbir şey yoktu ve göğüs kısmı iki parçaya ayrılmıştı.Buradan bütün organlarını görebiliyordum ve kusmak üzereydim.Yüzünde sayısız çizik vardı,kotunun dizleri parçalanmıştı ve elleri damgalanmıştı.Alnında ise tam okuyamadığım bir şeyler yazıyordu.Yanına gittim ve telaffuz ettim:

Acemi Vampir ★Where stories live. Discover now