1.BÖLÜM:ACI⭐

781 57 36
                                    

《Sadece adımı biliyorsun,hikayemi değil.."》

Bölüm Şarkısı:Sezen Aksu-Vay

19 yaşındaki genç bir kız birçok şeyin olmasını hayal eder.

Benim gerçekleşmesini hayal ettiğim tek şey bir an önce ölmek.

Hiç yoksulluk yaşamadım ben.Para sıkıntısı çekmedim hiç.

Ama sevgi eksikliğinden maruz kaldım
hep.

Anne;hayatımdaki en acı kelime.Tüm hayellerimin,umutlarımın yüzüme örtüldüğü kilitli kapı.
Ruhumu bedenime kamçılayan yaralarımın sahibi.Sahi anne kavramı neydi?

Anneyi sevmek,anneyi özlemek,anneye gülmek.

Herzaman istenilmeyen,kabul edilmeyen oldum.Annem ve kim olduğunu bilmediğim babam bile istemediler beni.

Peki hangisi benim canımı acıtıyordu?Babamın beni terk etmesi mi?Yoksa annemin bunlardan beni sorumlu tutup,hayatı bana zindan etmesi?

Peki bizleri istemiyosalar neden dünyaya getiriyolar?Bize acı çektireceklerse,bize bakmıyacaklarsa neden varız biz?

Annem herşeyden beni suçlu tuttu hep.
Ben kalp hastası olduğumu öğrendiğimde 13 yaşındaydım.

Tedavisi varmış aslında doktorlar öyle dediler,düzelince ne olucak peki?

Mükemmel bir hayat beklemiyor beni.
Selim tedavi olmam için çok ısrar etti ama kabul etmedim.Yaşamak istemiyorum ben.

Yoruldum acı çekmekten.Bir an önce ölüp,huzura kavuşmak istiyorum.

19 yaşıma kadar iliklerime kadar hissettiğim tek şey acı,acı.
Hayata beni bağlayan bir sebep yoktu.Lisede tanışıp sevgilim olan Selim,yanımda olsada eksik kalan boşluklar vardı.

Selim,buluşmamız gerektiğimizi söyledi ve kafeye çağırdı.Sesi endişeli geliyordu.
Kot şhortumu giyip,üzerine yarım büstiyerimi geçirdim.
Belime gelen sarı saçlarımı at kuyruğu yapıp evden çıktım.
Bu kadar önemli olan konu neydi aceba?Kafeye geldiğimde Selim gelmişti.

"Selam." Gülerek yanına yaklaşıp,yanağına küçük bir öpücük kondurdum.

"Hoşgeldin Mira."

Selim bana hep kelebeğim derdi.Belki de kalp hastası olduğum içindir.Kelebek kadar ömrüm var sonuçta.Neden bu kadar mesafeli davrandığını anlamadım.
"Ne yemek istersin?"

"Birşey yemiyeceğim sadece limonata içerim."

Selim gözlüklü garson çocuğu çağırıp iki tane limonata istedi.

Ellerini ellerime geçirip,gözlerimizi birbirine sabitledi.

"Mira konuya nasıl başlıyacağımı bilmiyorum."

Garson çocuk limonataları getirmişti.

"Seni bu kadar düşündüren konu nedir Selim?"

"Been Viyana'ya gidiyorum.

Hayal kırıklığı bütün bedenimi sararken terlemiş ellerimi bir anda ellerinden çektim.

"Bu hasta halimle beni yalnız mı bırakacaksın?"
"Biliyorum senin için çok zor ama gitmem gerek."

Gözlerim dolmaya başlamıştı.Boğazımda bugüne kadar hiç olmamış kocaman bir düğüm oluştu.

"Hasta olduğum için mi gidiyorsun?"

Sesimin titremesine ne kadar,engel olmak istesem başaramamıştım.

"Bak senin tedavi olman gerek.
Sorumu tekrardan yeniledim.Ama bu kez sesim yüksek çıkmıştı.

ÖLÜNCE SEVEMEZSEM SENIWhere stories live. Discover now