kahramanımsın

6.4K 387 295
                                    

(Lütfen müzikle okuyun, iyi okumalar! )

Jungkook masadaki çerezlerden bir kaç tanesini ağzına attı. Her zamanki mekanları, Happy Pills'teydiler. Happy Pills, bir kafe ve aynı zamanda bir bardı. Bar dediğine bakmayın, insanlar genelde kafe bölümünde takılırlardı. Üniversite kampüsüne çok yakın olduğu için genelde öğrenciler gelirdi. Bu da ortamı daha sıcak bir hale getirirdi.

"Sikeyim, Hobi sigara içmeyi kes!"
Mekanın sahibi, aynı zamanda yakın bir arkadaşımız olan Jace kızıl saçlıyı masadaki çerezleri kafasına atarak uyardı. Kızıl saçlı yavaşça güldü ve sigarasının buharını Jace'e doğru üfledi.

Jace gözlerini devirdi ve ellerini artık bir şey diyemiyorum dercesine kaldırdı.

Somi yanında uzun boylu bir çocukla masaya yaklaşırken Lay bağırdı. "Beş dakika!"

"On dakika!" Yugyeom ani bir atakla karşılık verirken başını iki yana sallıyordu.

Somi'nin çocuğu ne kadar sürede kapacağı konusunda bir iddia daha. Jungkook böğürtlenli kokteylinden bir yudum aldı.

"Hyung, ben çok sıkıldım."

Kızıl saçlı sigarasını dudaklarından ayırdı ve gözlerini kısarak Jungkook'a baktı. "Ne yapalım?"

Genç olan dudaklarını büzdü ve omuzlarını silkti.

"Seni sikmeme ne dersin?"

"HYUNG!"

Jungkook telaşla haykırırken önünde kahkahalarla gülen kızıl saçlıya kötücül bakışlar attı.

Hobi gözlerindeki yaşları eliyle silerken sigarasını kül tablasına bastı. Masanın üstündeki paketten bir tane daha çıkardı. Gül kurusu dudaklarına yerleştirirken genç olanın yakmasını bekledi. Jungkook sigarayı ateşlerken sıkkın bir nefes aldı.

"Sence de çok fazla içmiyor musun?" Paketin içinde son bir tane kalan dalı gösterirken sordu.

"Hayır."

"Ama-"

"Zehir her türlü zehirdir. Az da içsem, çok da içsem bir şey değişmiyor. Ölüyorum."

Jungkook kızıl saçlıdan gelen bu ciddi sözlerle yutkundu. Hyung'u son zamanlarda ani ruh değişimleri içerisindeydi. Jungkook onun için endişeleniyordu.

"Ah, küçük kurabiyem, ne zaman büyüdü? Hyung'u için endişelenecek yaşa gelmiş."

Hobi doğruldu ve kollarını Jungkook'a doğru uzattı. Elleriyle yanaklarını sıkıştırırken siyah saçlı huysuz mırıldanmalarla onu bırakmasını söylüyordu.

"Hoseok."

Kızıl saçlı Jungkook'u hızla bırakırken ayağa kalktı. Ona seslenen, ki bu Jace oluyordu, yanına yaklaştı. Jace kulağına fısıldarken kızıl saçlı kaşlarını çattı. Jungkook dikkatle onları izlerken, Hobi hyung'unun bakışlarının sertleştiğinin ve dudaklarının dümdüz bir hale geldiğini gördü.

Birbirlerinden ayrılırken Jace önden gitti. Hoseok ise sigarasından bir nefes çekti ve diğer eliyle kızıl saçlarını geriye attı. Dudakları yukarı kıvrılırken vücudunu küçüğüne doğru döndürdü.

"Hemen döneceğim."

"Hyung, neler oluyor?" Jungkook endişeyle etrafı tararken bir kaç kişinin daha yerlerinden kalkıp gittiğini görmüştü.

saligia  » vkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin