MUHTEMEL

Peşinde

Babama el salladım ve araba gözden kaybolana kadar babamın arkasından baktım. Ve... üniversiteme 4 yılımı burada geçireceğim koca bina karşımdaydı güvenlikten geçerken telefonumu ve çantamı kasaya bıraktım ve geçtikten sonra aldım. Gerçekten bayağı büyük ve güzeldi helede bahçesi çok güzel yeşilliklerle süslenmişti. Çantamdan telefonumu çıkarıp saate baktım 10:43 ü gösteriyordu saati görünce biraz şaşırsam da adımlarımı hızlandırıp Kampüse girdim ve pantalonumun cebine koyduğum telefonumu çıkartıp Giray 'ı aradım Giray 1.70 boylarında 64 kilo bir kız siyah düz saçları kahküllü ve omzunda, uçlarına da geçen sene mavi balyaj artırmıştı gerçekten hoş duruyo ve çimen yeşili gözleri var yani kısaca güzel kız eee kimin arkadaşı.
-Efendim Arya gelmedin mi hala?
-Yok geldim de neredesin sen?
-Biz kantindeyiz girişin sol tarafında ilerde biraz bekliyoruz çabuk gel.
-Tamam geliyorum kapat.
-Tamam" kantine doğru yürüdüm gerçekten güzel bir yer rengarenk masaları ve sandalyeleri var rahat 100 kişi alır, kantin kısmıda baya büyük ve 7-8 çalışan var herhalde.
Göz ucucyla bizimkileri ararken Pera'nın bana el sağlandığını gördüm ve yüzümde bir gülümseme ile onlara doğru yürüdüm. Yanlarına geldiğimde kırmızı sandalyeyi çekip yanlarına oturdum;
-Nabersiniz? Diye sordum.
-iyiyiz senden naber asıl? diye sordu Pera. Pera iyi çocuktur, iyi kalpli ailesiyle yaşıyor babası avukat annesi doktor.
-napiyim işte yeni okul falan buarada saat 10.45te başlamıyor muydu ders 10.47 geçiyor.
-"Oha ciddi misin koş ilk günden hocalar düşman olsun istemem" dedi Pera bende;
-"Aynen bende aynı fikirdeyim" dedim ve biz ayaklandık.
-"Durun lan çayımı bitireyim gideriz hem ilk gün işlenmez diye düşünüyorum" dedi Giray
-"Sen öyle lise mi zannettin burayı çayı yolda içersin hadi "dedi Pera.
-"Pera haklı eğer geç kalırsak hoca kafayı bize takar 4 yıl ızdırap çekeriz,sınıfta bırakır bizi" deyince hepimiz birden güldük Giray sırt çantasını aldı ve hepberaber sınıfa doğru koştuk. Işin kötü tarafı koridorda bizden başka kimse kalmamıştı.Koşarak bizim dersliğin önüne geldiğimizde nefes nefese kalmıştık biraz sokuklandıktan sonra sınıfın kapısını tıklattık ve benim 6 yıllık canım arkadaşlarım beni satıp,beni içeri ittiler ve arkamdan onlarda girdiler. Hoca bizi dikkatle inceleyip
-Hayırdır gençler "dedi ben böyle durumlarda mantıklı konuşamadığım için pera yı öne ittim ve oda birşey diyemeyince aslanım Giray lafa atladı
-Hocam trafik vardı geç kaldık,girebilirmiyiz"dedi ve hoca
-Girdiniz zaten"deyince aldı sınıfı bir gülme hoca bize tebessüm etti ve,
-Geçin bakalım" dedi.Arkadaki sıralara yerleşip çantamdan defterimi ve kalemimi çıkardım dersler tam gaz başlamadan not almam lazım dimi. Buarada bizimkilerden öğrendim de bundan sonraki ders boşmuş boş derstten sonra 2 saat üst üste blok ders varmış sonra 1 saat ara ve sonra bir derse daha girip çıkıcaz. Ders hiç bitmeyecek sandım ama sonunda bitti ve kantinin yolunu tuttuk
-Abi hoca kendini bişey zannediyo zeka seviyesi altlarda olan bir espri yapıyo ve zeka düzeyi altlarda olanlar bu espriye gülüyo işte böyle mal bir sınıf" Giray'ın dediklerine gülerek cevap verdik.
-Çocuklar çıkışta biryerlere gitsek olur mu?
-Iyi olur bana uyar.
-Olur gideriz bir yerlere"dedi pera ve bu şekilde bu işte halloldu. Boş bir masaya kurulduk ve telefonumu açıp instagrama girdim ve 7 tane takip isteği vardı 4 ü eski okuldan 3 ü tanımadığım için reddettim ve telefonumu kapatıp yağmurluğumum cebine attım.Pera
-Ben bize birer kahve alıp geliyorum başka birşey istiyomusunuz?"diye sordu ve bizde istemedigimizi belirtip onu yolladık.O gidince gözüm çaprazımızdaki masaya ilişti ve 3 kişilik bir grup halinde oturmuşlar aynı bizim gibi ve içlerinden bir tanesi resmen ateş ediyo acayip yakışıklı siyah saçlı uzaktan siyah gözlü görünüyo ama eminim değildir üstünde siyah kazak, deri ceket ve açık mavi bir kot var uzun kirpiklerinin gölgesi elmacık kemiğine düşüyor ve çok güzel bir görüntü çıkıyo ortaya benimde en az onun kadar çıkık elmacık kemiklerim var ve çocuk uzun ve zayıf bunlar birleşince ortaya bir karizma çıkıyo tabi giyimine ve elindeki son model telefona bakılırsa benim kadar zengin olmalı.Giray'ın sesiyle düşüncelerimden ayrıldım ve bakışlarımı ona çevirdim
-Kime bakıyorsun sen öyle alacaklı gibi" bunu söylerken ağzının içindeki gülümsemeyi zor bastırıyordu ki bunu anladığımı belli etmek istercesine ona tek kaşımı kaldırıp baktım.
-Derken nasıl konuşuyorsun sen öyle alacaklı falan ben sen miyim hem kimseye baktığım yok şu çaprazımızdaki masadakilere gözüm ilişti" diye söyleyip gözümün ucuyla oldukları masayı gösterdim.Baktı ve,
-Şu yakışıklı olana mı bakıyodun deri ceketli hani"deyince hafifçe başımı salladım.
-Bence yanındaki de yakışıklıymış hani kumral olan var ya"deyince bu sefer radarlarımı ona çevirdim ama öbürü kadar yoktu. Sanki düşünclerimi okumuşçasına,
-Ama seninki daha yakışıklı" demez mi nerden benimki oluyosa bende lafı yapıştırdım.
-Nerden benimki oluyo bak kızım beni kızdırma fena olur ha" diyerek gözünü korkuttum.Teslim olurmuşçasına ellerini kaldırdı ve güldü bende güldüm ve aklıma sinirlenince neler yaptığım geldi , bir keresinde lisedeyken bir kızın başında freşa şişesi kırmıştım ve kan tuttuğu için bayılmıştım ve sinirlenince kendime hakim olamıyodum ve ok yaydan çıkmış oluyordu o yüzden sakin kalmaya çalışıyodum neyse pera'da sanki çok uzak biryere gitmiş gibi yarım saatte geldi.
-Nerdesin be oğlum "sandalyesini çekti ve oturup kahvelerimizi önümüze koydu ve,
-Abi sırayı görseydiniz ana baba günü gibi 7 çalışan var, ya en az 15 kişi olması lazım, neyse soğutmayın hadi için. Kahvemi önüme alıp yudumlarken gözüm onların masasına takıldı ve göz göze geldik. Çocuk büyük ihtimalle bizden 1 yaş kadar büyük diye düşünüyorum ki bana bakıyor, hemen gözlerimi kaçırdım pera benim düşüncelerimi iğneyle patlatıp,
-Ne düşünüyorsun tatlı tatlı"dedi ve bakışlarımı ona çevirdim. Ve birşeyler geveledim...
-Hiiiç okuldan sonra nereye gideriz diye düşünüyodum" dedim ve geçiştirdim. Pera'da..
-Bilmem yeni açılan biryer var bayağı popülar oraya gidelim isterseniz." Girayla ben onaylayıp bağırıştık.
-Tamamdır oraya gideriz o zaman" dedi pera. Onlar kalkmış mı diye bakarken onun bana bakışlarını bir kez daha yakaladım ve gözümü kaçırdım bir süre sonra ise baktığımda masada yoklardı bir umut ileriye baktım ve onları ilerlerken gördüm. Gerçekten bayağı zayıf ve uzun. Bizimkilerde toparlandılar ve kalktık ve ben tuvalete gitmek bahanesiyle onları sınıfa yollayıp çocuğun peşinden gidicektim ki gözden kaybolmuş bizimkileri oyaliym derken gözden kaybettim. Etrafıma bakarken onu merdivenlerden çıkarken gördüm ve koşar adımlarla ona yetişip 1-2 adım mesafe bırakarak peşinde ilerledim. Kapıya yaklaştık ve onun bizden 1 yaş büyük olduğunu dersliğin önüne gelince anladım. Kapının önünde durdu ve onunla ilgilenmiyomuş gibi gözükmek amacı ile acele ile cebimden telefonu çıkarırken telefonum yere düştü ve eğilip alırken elim birinin eline değdi (hahahah çok klişe biliyorum :)) ) ve hemen çektim,elin sahibini bulmak amacıyla başımı yukarı kaldırdığımda bir çift kahverengi gözle karşılaştım ve bu gözlerin sahibinin takip ettiğim kişi olduğunu anladığımda hemen dikleştim ve
-Teşekkürler."dedim hiçbirşey demedi cidden bukadar umursamaz bir insan mıydı? gülümsedi ve kapıyı açıp kenara geçip geçmem için yol verdi. Başımla hafifçe teşekkür ettim ve sınıfa girdik.