0.3

682 90 5
                                    

Durağa giderken gözüme bir ajumma takılmıştı.Önündeki tezgahtan yükselen dumanları gördüğümde biraz onu izledim.Önünden geçen insanlara gülümsüyor ve sevecen bir şekilde onlara yaklaşarak tezgahta duran poğaçalardan satmaya çalışıyordu.İnsanların ajummayı iterek ya da onu görmezden gelerek geçip gitmeleri sinirimi bozmuştu.Birinin onu itip yere düşürmesi benim için bardağı taşıran son damla olmuştu.Ajummanın yanına gittim ve onu yerden kaldırdım.İyi olup olmadığını sordum ve onunla biraz sohbet ettim.Durağa geç kalacağımı fark etmem biraz uzun sürmüş ve tezgahtaki poğaçalardan iki tane alarak ajumma ile vedalaştım.Koşar adımlarla durağa gittiğimde onun daha gelmediğini gördüm.

Birkaç dakikanın ardından yavaş adımlarla durağa gelmişti.Gülümsedim ve aldığım poğaçalardan birini ona uzattım.İlk başta şaşırmıştı ama sonra o da gülümsedi ve poğaçayı aldı.

"Bugün biraz geç uyandım.Almaya gidememiştim.Teşekkür ederim."dedi.Sesi kulağa çok samimi geliyordu.Sesinin tınısını seviyordum.Gerçi onun her şeyini seviyordum.

"Sorun değil."dedim kendi poğaçamı yerken.Bu sefer  ilk gelen benim bineceğim otobüs idi.Onu bırakıp gitmek istemiyordum.Eğer şimdi otobüse binmezsem ya yarım saat daha burada bekleyecektim ya da boşu boşuna evden hazırlanıp çıkmış olacaktım.Gerçi her gün boşuna çıkıyordum evden.Kihyun'un alarmı olmuş durumdaydım.Kararsız bir şekilde bir otobüse bir de sevdiğim adama bakmıştım.Otobüse olan bakışlarımı fark etmişti büyük ihtimalle.

"Senin otobüsün mü?"diye soran sesini duymuştum.Başımı belli belirsiz salladığımda beni otobüse doğru hafif bir şekilde itişini hissetmiştim.Ona döndüm ve ne yaptığını sordum.

"Bu otobüsü biliyorum.Gelmesi en az bir saat sürüyor.Kaçırmak istemezsin."dediğinde gözlerine bakmıştım.İlk defa...Şu ana kadar yaptığımız en uzun konuşma bu idi sanırım.Ona kafa salladım ve gülümseyerek vedalaştım.

goodbye °hyungwonhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin