İYİ GECELER.

3.8K 135 3
                                    

Pera'dan mükemmel bir cover. Bu şarkı Sezen'den sonra ilk defa birine bu kadar çok yakışmış. Pera dinlemeyen var mı? Varsa kesinlikle dinleyin derim. Bu coverla başlayabilirsiniz. 

Uzun bir aradan sonra yeni bölümü paylaşmak istedim. Umarım beğenirsiniz.  Ve oy vermeyi unutmayıınn :)

Şimdiden iyi okumalar...


⦁ -''Güzel bir gece oldu, ha?'' Bardan çıkarken ilk konuşan Orhan oldu.

⦁ -''Şarkı söylediğini söylemiştin ama bu kadarını tahmin etmiyordum doğrusu. Sen gerçekten iyisin.'' Onu görebilmek için arkama dönmüş içeriye doğru bakıyordum. Çınar'ın sesiyle ona dönmek zorunda kalmıştım. Gülümseyerek bana bakıyordu.

⦁ -''Söylemeye çalışıyorum, dediğin kadar yokum.'' dedim çekingen bir şekilde. Yanaklarımın kızardığını hissettim. Şarkı söylemek en büyük hayallerimden bir tanesiydi. Bu konuda konuşmak ne kadar hoşuma gidiyor olsa da iltifat edilmesi hala utandırıyordu. İyi olmak gibi bir iddiam yoktu. Sadece duygularımla söylemeyi seviyordum. Kendimi bu yolla ifade ediyordum. En azından çalışıyordum.

⦁ -''Mütevazi olma, gerçekten iyiydin.'' Orhan da Çınar'a katılmıştı. Başımı hafifçe eğmiş, gülümsemekle yetinmiştim.

⦁ İçimizde sessiz olan tek kişi Deniz'di. Buraya gelmek konusunda başta hevesli görünse de, konuşmalara hiç katılmamıştı. Kendisine sorulan sorulara evet ya da hayır diye cevap veriyor ya da sadece gülümsemekle yetiniyordu. Birkaç kez ne olduğunu sorduğumda yorgunluğu bahane etmişti. En azından ben bahane olduğunu hissetmiştim. Fazla üstelemenin iyi olmayacağını düşünerek üstüne gitmemiştim.

⦁ Çınar herkesi evlerine bırakmayı teklif etmişti. Aslında her ne kadar eve gitmek istemesem de gidecek başka yerim olmadığından dolayı kabul etmiştim. Annem son konuşmamızdan sonra üç kez daha aramıştı ama hiç birine cevap vermemiştim. Eve gidince büyük bir tartışmanın olacağından da adım gibi emindim.

⦁ Arabanın yanına vardığımızda binmek için kapıyı açtığımda kolumdan tutan elle arkama döndüm. Deniz, bir adım ötemde duruyordu. Kolumdaki eline baktım. Anlamayarak beden olarak da ona doğru döndüğümde biraz daha yaklaştı.

⦁ -''Sizi gördüm.'' dedi. Bizi? Biz dediği kim? Hem ne görmüştü ki? Anlamayarak kaşlarımı çattım. ''Anlamadım ne gördün?'' deyince hafifçe gülümsedi. ''Aptal rolünü mü oynamak istiyorsun?'' dedi. Ne demeye çalışıyordu bu kız?

⦁ -''Bak ne demeye çalışıyorsun bilmiyor...'' cümlemi bitiremeden Çınar'ın sesiyle ikimizde bakışlarımızı ona çevirmiştik.

⦁ -''Neyi bekliyorsunuz?'' Tekrar dönüp Deniz'e baktığımda o da bakışlarını bana çevirmişti. Yüzündeki ciddi ifade kafamı karıştırmıştı. Kolumdaki elini çekerek arabaya bindi ve kapısını kapattı. Bu da neydi şimdi?

⦁ Ben de arabaya binerek kapımı kapattım. Arada bir Deniz'e baksam da başını hiç bana doğru çevirmemişti. 'Sizi gördüm' derken ne demek istemişti merak etmiştim. Bunu en kısa zamanda sormalıydım.

⦁ Çınar herkesi tek tek evine bırakmıştı. Evim diğerlerine daha ters kaldığı için en son beni bırakacaktı. Aslında bu durum benim de işime gelmişti. Yolu uzatabildiğim kadar uzatmak istiyordum. Hem evimi tarif ediyor, hem de sıradan konulardan konuşuyorduk. Çınar'ın arkadaşlığı bana iyi gelmişti. Başına gelen bir kaç kötü olayı komik bir şey söylüyormuş gibi anlatması beni şaşırtmıştı. Onu kıskanmıştım. Yapısı gereği hiçbir şeyi ciddiye almayan bir çocuktu.

⦁ -''Sen benden farklısın, hemen her şeye yüzün düşüyor. Ani duygu değişikliklerin var.'' Çınar hem yola hem bana bakıyordu.

⦁ -''Bundan ne kadar nefret etsem de fazla duygusal bir insan olduğumu kabul etmek zorundayım. Annem, bu huyumu babamdan aldığımı söylerdi hep. Akmak için hazırda bekleyen gözyaşlarım var.'' İkimizde gülümsemiştik. ''Tek ihtiyacım olan beni etkileyecek ufacık bir hamle.''

⦁ -''Fazla kırılgansın.'' dedi. Öyleydim evet. Omuzlarımı kaldırarak ''Belli etmemeye çalışıyorum.'' dedim. ''Ama sanırım pek başarılı olamıyorum. Bir çok şeyde olduğum gibi.''

⦁ -''Başarısızlıklarını sayarsan ilerleyemezsin. Başarılı olduğun konulara odaklan.'' dedi ve bana dönerek tek kaşını kaldırdı. ''Şarkı söylemek gibi mesela.''

⦁ Gülümsemeden edememiştim. ''Tavsiye için sağol, bunu aklımda tutacağım.''

⦁ Sonunda evimin önünde durduğunda içim tekrar sıkıntıyla dolmuştu. Günün birinde annemle karşılaşmak istemeyeceğim hiç aklıma gelmezdi. Her zaman çok iyi olmuştuk. En önemlisi birbirimizin düşüncelerine saygı gösterirdik. Şimdi ise geldiğimiz nokta içler acısıydı.

⦁ -''Bunu söylüyordum işte. Az önce gülüyordun, şimdi dokunsam ağlayacaksın sanki.'' Çınar'ın konuşmasıyla aklımdaki düşünceler hızla uzaklaşmıştı. Ses tonu ciddileşmişti.

⦁ Derin bir nefes aldım. Hayatım bu kadar zorken iyi bile dayanıyordum aslında. En azından delirmemiştim. Ruhen olmasa da bededen yaşama belirtisi gösteriyordum.

⦁ -''İyiyim.'' dedim çabucak. ''Teşekkür ederim, her şey için. Yarın iş yerinde görüşürüz.'' Çıkmak için kapıyı açmıştım.

⦁ -''Melis?'' Çınar'ın seslenmesiyle tekrar dönüp ona baktım.

⦁ -''Seninle daha bugün tanıştık ama sanki yıllardır tanıyorum gibi hissediyorum. Kendimi sana yakın hissediyorum. Senelerdir tanıdığım kişilerin aksine ilk gördüğüm anda sana ısındım ben. Sen de böyle hissediyor musun bilmiyorum. Sadece, konuşmak istediğin zaman ya da ne bileyim işte kafanı dağıtmaya ihtiyacın olduğu zamanlarda bana gel, olur mu?''

⦁ Gözlerimin içine bakıyordu. Gözlerinde gördüğüm sıcaklık biraz daha iyi hissettirmişti. Sevgilisine bakar gibi bakmıyordu. Ya da hoşlandığı birine aşkını itiraf edecekmiş gibi değildi. Koyu gözleri dostça bakıyordu. Sevdiği birine yardım etmek istermiş gibi. Gerçek bir dost edindiğimi hissetmiştim.

⦁ -''Biliyor musun? İlk defa biriyle konuşurken bu kadar rahat hissettim kendimi.'' Gülümsemişti. İçten, sıcak ve samimi bir gülümsemeydi bu. Gülümseyerek karşılık verdim.

⦁ -''İyi geceler, Melis''

⦁ -''İyi geceler, Çınar'' 

POYRAZ RÜZGARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin