49. Bölüm

7.6K 651 87
                                    



İyi Okumalar ;))


'Ahhh anne, af dilemek mi zor, affetmek mi? 

Yüreğindeki anne sevgisine

Kurtar söküklerle dolu yamalı kalbimi anne. Yoksa bir yanım sensiz hem öksüz hem yetim..."

                                                                                 ***

Uyku ile uyanıklık arasında ki o ince çizgide ruhun Araf'a yakın olduğunu söylerler. Kalilah'ta sinir krizi ve verilen ilaçların etkisindeyken ailesinin sesini duyduğunda bunun gerçek olduğuna olan inancı arttı. Belki de sadece hayal gördüğünü kabullenmek istemeyen yanına inat, sevdiklerinin yanında olduğunu hayal etmişti.

Yine de normal miydi babasının yıllardır tanıdığı o kokusunun burnunu gıdıklaması? Annesinin sert sesindeki sevgi emaresini hissetmesi normal miydi? Kardeşinin küçük ama yakışıklı yüzündeki, bir şey isteyeceği zaman takındığı mahzun ifadenin bu kadar gerçek görünmesi? Efva'nın gözlerindeki parlak yaşların serinliğini dokunduğunda hissetmesi de normal mi? Belki de onları bu kadar yakından hissetmesinin nedeni kendisinin de ölmüş olması olabilirdi. Keşke Kali'de onların yanında olabilse ve yaşadığı tüm o aşağılayıcı zamanları unutabilse.

"Kızım ruhumuz huzursuz. O bebeğe kıyman doğru değil." Babasının sesindeki huzursuz ifade kendini oldukça fark ettiriyordu ama korkuyordu Kali.

"Baba onun kanından olanı istemiyorum."

"Onun ve senin kanından Kali. O bebeğin gülüşünde ben saklı olacağım kızım, gözlerinde kardeşinin neşeli bakışları, onurlu duruşunda baban olacak. Kalbi ise Evfa gibi sevebilen büyük bir kalp olacak." Annesi tıpkı küçükken masal anlattığı zamanlardaki gibi tınılı bir sesle anlatıyordu kendisine yapmaması gereken yanlışı.

"O adamdan alacakları da olacak belki ama onu törpülemek sana düşüyor Kali. Onu çok sev kızım ve koru. O sadece masum bir bebek ve onunla bizde özgür olabileceğiz. Yoksa senin bu günahının bedelini, bizler azapla ödemek zorunda kalacağız..." Babası da annesini destekliyordu. Kardeşinin ağlamaklı gözleri karnında odaklıydı ama nasıl kabul edecekti bu bebeği. Ailesinin kararı bebeğin yaşam hakkının elinden alınmamasıydı ama Kali'nin tereddütleri diretiyordu kendi haklılığını.

"Kali, beni sevmiyorsan ona zarar verme. O bebek senin sevincin ve yaşadıklarının kefareti olacak inan bana." Efva bile ailesi ile aynı şeyi dile getirdiğine göre, kendi düşünceleri yanlış olmalıydı. Peki nasıl yüzüne baktığında kimden olduğuna aldırmadan sevebilecekti onu?

Kalilah sonunda kendine geldiğinde içindeki kayıp hissini bir kez daha hissetti. Ellerini karnını üzerine yerleştirdiğinde karnındaki kıpırtıları algıladı ve ona olan duygularını tarttı. Yine de hiçbir duygu hissetmediğinde gözleri doldu genç kadının. Kaç aylık olduğunu bilemiyordu ama hiç fark etmemişti bedenindeki değişiklikleri. Oysa karnında normal olmayan bir sertlik ve hafifte olsa onu destekleyen şişlik vardı.

Adet kanamaları da uzun zamandır yoktu ama yaşadığı tüm kayıplar ve kaçma isteği bunların hiç birine dikkat etmesine izin vermemişti ki anlayabilsin. Annelik duygusu nasıl bir şeydi bilemiyordu ama bu hissizliğin normal olmadığına emindi Kalilah ve onu sevebileceğine olan inancı başlamadan yok olmuştu bile. Yine de öfkesini susturduğunda Allah'ın verdiği cana kıyamayacağını kabullenerek acısını derinlere gömmeye çalıştı ve kabullendi, sevemediği bu küçük canı...

Kum Kelepçe  ( Kum Diyarı Aşkları-1/ Tamamlandı)Where stories live. Discover now