♡1♡...İlk Aşk Takıntısı...

72.7K 2.9K 660
                                    

Narin bir şekilde göz bandını çıkarıp, gözlerimi araladım. Gün aydınlanmaya yüz tutmuş perdeden süzülen ışıkları odamı aydınlatmaya başlamıştı.

Tembelce bir hareketle ellerimi ağzıma götürüp esnedikten sonra yerimde gerindim. Sonra doğrulup yatak başlığıma yaslanıp telefonuma uzandım. Saat tam yediydi. Şu dakikliğime bayılıyordum.

Sonra gözlerim her sabah olduğu gibi baş ucumda ki aile fotoğrafına kaydı. Annem babam, Bulut, Fiko ve ben. Dünyaya şanlı gelenlerdendim. Bir prensesten farksızdı hayatım ve prensesler kadar da güzeldim.

Kendimi seviyordum ailemi seviyordum, yaşamayı seviyordum. Herkesin gıpta ile baktığı bir hayatım vardı ama ben bir şeyi çok istiyordum. Yanımdan geçen sevgililere iç geçirerek bakmayı bırakıp, yanıma yakışacak ve gerçek aşkı yaşayacağım insanı istiyordum. Tek bir eksiğim vardı. İlk aşkım!

Benim seveceğim beni sevecek olan o insan hala karşıma çıkmamıştı. Küçükken her gün başka bir Can'a aşık olup, babamı delirten ben büyüdükçe gözümün önünde yaşanan aşkın güzelliğini gördükçe aşktan uzaklaşmıştım. Çünkü çevrem de ki hiçbir erkek bana babamın anneme baktığı gibi bakmıyordu.

Kış yerini bahara bırakırken geldi bahar ayları gevşedi gönül yaylari sozunden guc alan sevgi pıtırcığı çiftler her yeri ele geçirmeye başlamıştı. Her yerde onlar vardı, uyumlu giyinen sevgililer, bir birlerinin içine düşecekmiş gibi dolanan elleri bir birine bakteri gibi yapışıp vantuz gibi bir birilerinin hayatlarını sömürüyorlardi. Her yerlerdeler di ve herkesi çatlatırcasına bir yarış içinde gibiydiler. İnstagramda, twitterdaydılar. Yavaş yavaş dünyayı ele geçiriyorlardı. Ben ise sadece bu istilayı dışarıdan izliyordum.

Onlar gününü gün etsinlerdi ben ne yapıyordum babamın akşam konuşması ile peşime taktığı koruması ile dolaşacaktım. Siyah giyinmiş, izlambut bir adamla dolaşınca ilk aşklarım da korkarak uzaklaşıyorlardı. Her şey babamın suçuydu peşime iki yıl önce okulun ilk günü hatta birkaç ayı ben okula gitmeyeceğim diye çığırıncaya kadar geçen zamanda olmuştu. Herkes beni karanlık işler çeviren bir mafya babasının kızı sanıyordu. Haksız da sayılmazlardı, şöyle endamı arz ettiğim zamanlarda birkaç bakış attığım oğlanlar ertesi gün kuyruğunu kıstırmış bir tilkiden farksız bir halde görmüştüm. Çünkü korumalar ben derste iken hepsini tehdit etmişlerdi. Sonuç olarak 23 yaşında güzeller güzeli halimle hala yalnızdım ve daha kötüsü bugün kabus geri dönüyordu korumalarım.

Offff içim daraldı!

Yataktan çıkıp banyoya geçip yüzümü yıkadıktan sonra dolaptan gri düz bir elbise ve siyah çizmelerimi giydim. Saçımı yarısına topuz yapıp elime siyah kabanımı alıp aşağı indim.

Dilek abla kahvaltıyı hazırlamış portakal suyu sıkıyordu daha kimse uyanmamıştı anlaşılan.

"Günaydın Diloşum"

"Günaydın güzellik" diye cevap verirken bardağa koyduğu portakal suyunu önüme bırakıp beni baştan aşağı süzdü ve telaşla ellerini başıma götürdü.

"Yağmur güzelim hasta mısın sen?"

"Hayır" yüzümü buruşturdum.

"Emin misin, hiç süslenmemişin, surat desen beş karış."

"Diloş yaaaa, hiç içimden gelmedi, hem kime süsleneceğim ızbandutlara mı?"

Diloş unuttuğu bir şeyi hatırlamanın verdiği ifade ile konuştu,

"Haaa sen babanın koruma ile gezmene verdiği karara bozuldun."

"Haaaa ben ona bozuldum Diloş."

İLK AŞK 1-2 ❤ TAMAMLANDI!!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin