Deniz'den...
O gün çok sinirliydim. Okulumu kazanmıştım ama bir türlü olaylar peşimi bırakmıyordu. Okula gidip 1 ay gecikmeli başlamam gerektiğini bildirmem gerekiyordu. O sırada arkadaşımı görmüş selamlaşmıştık. Öyle sohbete dalmıştık ki işimi unutmuştum. Arkadaşımdan ayrılıp gitmem gerekiyordu. Koridorda ilkerlerken öyle kötü çarpmıştım ki az kalsın bende düşüyordum. Tüm hata bana çarpan kişideydi. Tam ağzımı açıp gözümü yumacaktım ki gözleri, saçları beni benden almıştı. Oracıkta donup kalmıştım. Birşeyler söylüyordu. Sanırım kızıyordu ama ben onu duymuyordum. Yeşil gözlerinde kaybolmuştum. Ne dediğini duymuyordum, en son ayı demişti ve ben " ayı" kelimesiyle kendime gelmiştim. Hemen uzaklaşmam gerektiğini anladım. Yoksa oracıkta ona sarılacak, onu öpüp iyi ki bana çarptın diyicektim. Hemen özür dileyip oradan uzaklaştım. Başımı döndürmüştü bu melek. " kimdi bu kız, nasıl birşeydi. Melek falan mıydı?" diye düşüne düşüne kafayı yiyecektim. Bir an önce okuila başlayıp öğrenmem gerekiyordu. Okula başlamadan önce bir arkadaşla paylaştım durumu. Kim olduğunu öğrenmem gerekiyordu. Allah'tan arkadaş biraz bilgi edinmişti. Çok mutlu olmuştum. Okula başladığımda onunla ilgili herşeyi biliyordum artık. Adını, sınıfını, evini, numarasını bulmuştum. Evet çok zor olmuştu ama başarmıştım.
Okullar tatil olup tekrar açılınca notlar göndermeye başladım. Biraz da gizemli olmasını istemiştim açıkçası. Çünkü o kesinlikle benim olmalıydı. Onu spor salonuna çağırmıştım. İlk buluşmamız olacaktı. Gelmez diye düşünmuştüm biur an ama gelmişti. Kalbim öyle hızlı atıyordu ki duracak noktaya gelmişti. Sanki Rabia'dan sonra girmiştim. Beni görünce çok korkmuştu. Bunu farketmiştim. Karşımda ürkek ceylan gibi duran kıza tekrar aşık olmuştum.
Nasıl gözleri vardı, dudakları... Bni büyuleyen kız Rabia.. Ona çok yaklaşmıştım. Saçlarının kokusu beni büyülemişti. Kokusu alıp götürmüştü.
Spor salonundaki hali gözümden gitmiyordu. Karşımda titreyen minik bir ceylan duruyordu.
