The Dentist - ChanBaek -

2

Keyifli okumalar, vote/yorum? Thx~

"Sıradaki hasta, Bay Choi Lütfen içeri buyurun."

Dişçinin uzun boylu asistanı sıradaki hastayı içeriye çağırırken annem ile bekleme kısmında oturuyorduk.
Sıkılmıştım, hemde çok fazla.
Elime telefonumu alıp instagram'a girdim ve ne var ne yok diye bir göz attım ama o da beni kesmedi.
Dış kapı çalmaya başladığında kalkıp açacaktım ki, asistan odadan çıkarak kapıya yöneldi ve ben öylece dikilmek durumunda kaldım, içimden asistan'a dil çıkardım ama sadece içimden.

Ehe ehe ehe ehe

Biraz önce içeriye giren hasta çıktığında bıkkınlıkla ıslık çalmaya başladım ve yine şu uzun boylu asistan bekleme odasına girip seslendi,

"Sıradaki Hasta, Bayan Byun Lütfen Içeri Buyurun."

Bize seslendiğini fark ettiğimde oturduğum yerden kalkıp annemle birlikte odaya doğru yürümeye başladım. İçeri girdiğimizde içerisi dezenfektan kokuyordu ve biraz ağırdı. Ben odayı incelerken doktor anneme döndü,

"Hoş Geldiniz, Bayan Byun."

"Ah, Sağolun Bay Ahn. Buraya oğlum için gelmiştim, bugünlerde dişleri ağrıyor da."

"Hemen bakalım öyleyse, Şuraya uzan lütfen genç adam."

Sessizce hasta koltuğuna uzandım ve diş hekiminin kontrol aletlerini getirmesini bekledim. O sırada baş ucumda duran uzun boylu asistanı gördüm, çocuğu sakince inceleyip mimiklerine baktım. Veledin tek yaptığı boş boş bakıp beni izlemekti. Saçlarının uçları maviye boyanmış, gerisi ise beyazımsı sarıyla serbest bırakılmıştı. Dudaklarına hafif bir ama muzip bir gülüş vardı. Açıkçası o muzip gülüşe yakışmıştı saçları. Çirkin diyemezdiniz mesela. Diş hekimi ve annem konuşmaya devam ederken şu asistan veledin bir anda yaklaşıp annemin duymayacağı bir tonda,

"Vay canına, çok güzel bir çocuksun. Yüzün çok tatlı Baekhyun."

demesi ile şok bir biçimde ona bakmaya başladım.
Tanrım, bu sırık bana tatlı demiş ve yine aynı şapşal bakışları atmıştı. Gerçi böyle bir ortamda böyle konuşması beni şaşırtmıştı.
Tamam, hoşuma gitmedi diyemem ama böyle bir ortamda söylenemeyecek bir cümleydi. Yani yanımda annem vardı yahu azıcık çekinsene. Diş hekimi tekrar yanıma geldiğinde sırık oğlana kaçamak bakışlar atıyordum.

"Evet, şimdi ağzını aç ve neyin olduğuna bakalım."

İtiraz etmeden ağzımı açtım ve o demir çubuğumsu şeylerin ağzıma girişini izledim, sahi onların adı neydi?
Herneyse, Dişçi arada bir hımm'layıp sağa sola iyice bakmaya devam etti.
Sonra bırakıp anneme döndü,

"Sol en arkada kalan dişlerinden biri kırılmış ve hafifçe içe doğru bir oyukluk oluşmuş, küçük bir dolgu ile halledilebilir."

Söze atılıp sordum,

"Bir an önce başlayabiliriz, değil mi?"

Diş Hekimi bana dönüp

"istediğin güne bir randevu verebilirim ve hemen başlarız."

Memnun bir şekilde gülümsedim ve randevu almak için gün düşündüm, Cumartesi gelebilirim diye düşünüp o güne istedim randevuyu.
Karşılıklı gülümseyerek odadan tam çıkarken diş hekimi'nin aklına birşey gelmiş olacak ki bizi durdurdu.

"Ah, Bayan Byun söylemeyi unuttum. Oğlunuzun üst dişlerinde hafif bir kayma olduğunu ve üst damak için hafif bir düzeltme gerektiğini fark ettim, Şuan Baekhyun'un yaşı düzeltmek için uygun, isterseniz bunu bir düşünün."