Bölüm 5: Çok Aptalsın [FİNAL]
"Sence aramızdaki ilişkiyi iş yerinde belli etmek doğru olur mu? Bu beni endişelendiriyor Taehyung-ah. Bence belli etmeyelim. Kimse bilmese daha iyi."
Kahve molasına diye çıktıkları sırada konuşurlarken söz ilişkilerine gelmişti ve konu çok çok ciddiydi. Fakat genç adam, büyüğün önerisinden hoşlanmadığını suratını asarak, somurtarak belli ediyordu. Biraz sonra da kelimelere dökerek söyledi.
"Bu fikri sevmedim SEVGİLİM! İlişkimizi neden saklamak zorunda olalım ki? Yoksa evli misin? Bir çocuğun falan mı var? Ya da benim bilmediğim zengin aile falan? Ben saklamak istemiyorum. Aksine bilinsin istiyorum, herkes bilsin!"
Umutsuzca gözlerini devirerek omuzlarını düşüren Yoongi, şimdiden kaybetmiş gibi hissediyordu. Ama henüz pes etmiş değildi. Derin bir solukla başını kaldırdığında "Tamam, saklamayalım. Ben de bilinsin istiyorum." dedi önce ve Taehyung'u kesinlikle memnun ve mutlu etmişti bu sözler. Fakat yüzünde genişleyen o gülümse, aynı adamın sonraki sözleriyle küçülüp yok olacaktı. "Ama daha sonra, tamam mı? Biraz zamana ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Birden bire insanlara bunu söylemek, pervasızlık olur. Düşünsene, daha 1 hafta bile olmuş değil. Şimdilik kimse bilmesin, hı?"
Kısa adamın sözlerinden farklı bir mana çıkarmak istemese de sordu hemen genç adam. "Hyung, yoksa bana güvenmiyor musun hâlâ? Başkasını görüp seni bırakacağımı falan mı düşünüyorsun?"
Aniden gelen soru karşısında ağzını açıp ilk anda cevap veremeyen Yoongi, kahvesinden bir yudum aldıktan hemen sonra konuşabilmişti. "Hayır, gerçekten öyle değil. Sana güveniyorum. Yani en azından güvenmeye çalışıyorum. Ama bununla ilgili değil zaten. Aslında ben..."
Sorun güven meselesi değilse nedir diye meraklanan Taehyung, kulaklarını dört açmış onu dinliyordu can kulağıyla. Çözebileceği bir konuysa kesinlikle çözecekti. "Evet, aslında sen?"
Devam etmeden önce yutkundu kiremit saçlı stajyer, sonra gözlerini diktiği geniş kahve fincanıyla oynarken söylemeye çalıştı. "Ben... çekiniyorum." Ardından hızlıca gözlerini kaldırıp gencin gözlerine bakarak açıklamaya devam etti, yanlış anlamasından korkarak. "Ama bu utanmak gibi değil, yanlış anlama. Daha çok endişe ve korku karışımı bir çekince. Anlayabilir misin, bilmiyorum. Fakat insanların bizi öğrendikten sonra verecekleri tepki her zaman hoş olmayacaktır. Tebrikler kadar nefret dolu bakışlar da olabilir. Dahası her ikimiz de zarar görebiliriz."
Pek anlayamayan genç "Nasıl yani?" diye sorduğunda diğeri en basit şekilde açıkladı. "Hayranların, hayranlarım. Burada staja başladığımızdan beri masana bırakılan çok hediye oldu, değil mi?" Genç sevgilisi başını sallayarak onaylamıştı hemen. Sonra Yoongi alçak ve korkutucu bir sesle fısıldadı. "Belki içlerinde tuhaf ve psikopatça yazılmış notlar da vardı." Ürpermiş gibi görünen Taehyung hafif bir irkilmeyle şaşkınca açılmış gözlerini kırptığında devam etmişti diğeri. "İşte, bu yüzden güvenli olmayan bir ortamda ilişkimizi deşifre etmek, pek de iyi bir fikir değil. Ne dersin?"
Büyüğün sözleri oldukça ikna ediciydi. Ciddi bir şekilde düşünen Taehyung, tüylerinin diken diken olduğunu hissederken "Oww, böyle düşününce haklı olabilirsin Hyung. Sanırım tırstım ben biraz." dedi, ellerini kollarında gezdirerek. Sonra fısıldayarak söyledi. "Açıkçası o dediğin psikopatça olan garip notlardan almıştım, pek çok kez." Büyüğün başını 'gördün mü bak' dercesine sallamasından sonra da ekledi hemen. "Tamam, kabul; iş yerindekilerden gizliyoruz!"
Genci ikna edebilmenin gururuyla sevgilisine gülümseyen kiremit saçlı kısa adam, rahatlayıp derin bir nefes alabilirdi artık. "Teşekkür ederim Taehyung-ah, anladığın için."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
✓ 짝사랑 | Crush Of A Butterfly [TaeGi]
Fanfiction짝사랑 (Jjak-sarang) | Crush Of A Butterfly Uyarı: [PG-13] Bilindik bir televizyon kanalında stajyer olarak çalışan Kim Taehyung ve Min Yoongi'nin hikâyesi... Ayran gönüllü bir çocuğa karşılıksız bir aşk besledi anlamadan ve duyguları bu olgunluğa ge...