Bölüm 9

7K 392 7
                                    




                    

Ve yine o kapı. Aynı soruyu bininci kez kendime sormaktan bıkmadığım gibi aynı şekilde bu 

soruya cevap veremememektende bıkmadım;

Ben niye her seferinde bu kapının önünde buluyorum kendimi?

Sabah geldiğimde hemşire odasında önlüğümü giyerken Aslı'yla konuşuyorduk,konusu geçti söyledi; Eren taburcu oluyormuş. Hemde bugün. Duyunca aklımdan bir sürü düşünce geçti. Önce karşı dairemizde oturduklarını hatırladım. Sonuçta annesinin yanına gidecekti. Sonra akşam eve gideceğini düşündüm. Gereksiz hayal kurmaya başladım anında. Eve beraber dönmemizin ne kadar güzel olabileceğini,sabah günaydınlaşıp işlerimize gidebileceğimizi...Benden iyi senarist de olurmuş aslında. İkimizin başrol oynayacağı Kadir İnanır – Türkan Şoray  filmi çekmek mükemmel fikir bence. İş değişikliği düşüncelerimden uzaklaşıp kapıyı açtım. Artık makinelere bağlı değildi. Gayet de iyi duruyordu. Aslında hızlı toparlamıştı kendini. Ama onun hasta haline alışınca böyle garip göründü gözüme. Tebessüm etti bana,bende karşılık verdim ve yanındaki koltuğa oturdum. Bir anda bir şeyler konuşmak geçti içimden ne cesaretle aklıma ilk gelen konuyla başladım söze;

-Taburcu oluyormuşsun bugün,geçmiş olsun 

-Teşekkür ederim,evet öyle oldu. Doktor artık eve gidebileceğimi söyledi sabah. Birkaç test yapıp çıkaracaklarmış. Eğer senin içinde sorun olmazsa hastaneden beraber çıksak?

Önce söyledikleri karşısında şok oldum. Ben kapıda sadece düşünüyordum, ve şimdi gerçekten onunla eve dönmek. Cevap vermekte çok geciktiğimi düşünerek hemen;

-Tabiki,hiç bir sorun yok. Tekrar geçmiş olsun

deyip kalktım. Ama nasıl kalktım? Heyecandan doğru düzgün cümle kurabildim mi onu bile bilmiyorum. Kapıya doğru ilerledim ve gülümseyerek çıktım. Yanaklarım kızarmıştı. Ee az bile yapmışlardı. Yok anam yok ben böyle heyecanlara dayanamam. Ben dayansam kalbim dayanmaz. Akşama kadar nasıl bekleyeceğim şimdi?

**  

17.25

17.28

17.29

17.30

Dakikalardır burda telefonuma eziyet çektiriyorum. Telefonu aç,saate bak ve kapat. Sonunda çıkış saatim geldiğine göre Eren'in yanına ışınlanabileceğimi düşünüp,son kez aynaya baktım. Kapıyı tıklattğımda çoktan hazırdı. Telefonu elinde dikkatlice bir şeylere bakıyordu. Yalandan öksürdüm. Bir anlık hızla telefonunu kapattı;

-E çıkalım o zaman dedi

Önden ilerledim uzun koridorda. Adımlarını hızlandırıp yanıma geldi. Hastaneden çıkarken ise hızla bana dönüp;

-Ya biliyor musun,hastane yemekleri berbat. E bende acıktım,şurda bi'şeyler mi yesek

dedi ve biraz ilerdeki cafeyi gösterdi. Ben zaten beraber yürüme fikrini hala siniremememiş,heyecandan kalbimi durduramamışken birde yemek yeme olayı çıktı. Tamam yiyelimde,kalbim dayanmıyor be adam.

-Gerçeği söylemek gerekirse bende acıktım

-E buyrun o zaman dedi ve hızlıca cafeye geçtik

Aslında masaya oturup siparişlerimizi beklediğimizde aklıma gelmemişti ama şimdi sormazsam ne zaman soracağım deyip,neredeyse bağırarak yapıştırdım soruyu;

-Mehmet abi geçen gün hastaneye geldiğinde adımı ona söylememiştim ama bana adımla seslenmişti. Adımı nerden bildiğini sorduğumda ise bana ''Eren'den'' demişti.

Artık bir açıklama bekliyordum. Söylediklerimi duyduğu anda gözlerini bana dikti ve uzun süre baktıktan sonra şöyle dedi;

-Sana söylemem gereken önemli bir şey var...

KALP İLACIM, bugün itibariyle bin okuyucuyu geçti.Her birinize binlerce teşekkür ♥♥♥

Kalp İlacımWhere stories live. Discover now