KAYIP RUHLAR LİSESİ

KRL_15

BÖLÜM 15

"Aynur, plan doğrultusunda ilerleyin. Elfida ne olursa olsun haberdar olmamalı. Günü geldiğinde öğrenecek nasıl olsa."

"Peki, nasıl emrederseniz. Efendim, acaba bu sene okuldan alsak mı? Psikolojisi bozulmaya başladı."

"Aynur, o okul niye var? Eğer Elfida o okuldan lider olarak ayrılmazsa en güçlü olamaz. Zorluklar onu güçlendirecek. Bu yaşadıklarının da üstesinden gelmek zorunda."

"Nasıl uygun görürseniz."

"Hapishanedeki iş ne oldu?"

"Efendim, en kısa sürede çözülecek."

"O işi ihmal etme, bizim için önemli. Desteğe ihtiyacımız var. Mert'in aklı başına gelmiştir."

***

Komiser Yağız araştırmalarını derinleştirmiş, Kırmızı Eldiven hakkında bulunması zor olan birçok dosyaya ulaşmıştı. Araştırmalarında sıklıkla Başkomiser Mert ismine denk gelmişti. Başkomiser Mert hakkında araştırmalarını derinleştirince cezaevinde olduğunu öğrenmişti.

Gardiyanla beraber cezaevi koridorlarını bir bir geçerken mahkumların düştükleri durumu düşünüyor, bir nebze de olsa onlar için üzülüyordu.

Eski başkomiser Mert, öğle yemeği eşliğinde "Sokakların Kralı - Kırmızı Eldiven" kitabını okuyordu. Kapının açılma sesine aldırış etmeden kitabını okumaya devam etti. Komiser, Mert'in karşısına oturarak koğuşunu inceledikten sonra elindeki kitabın kapağına baktı. Mert, son paragrafı bitirdikten sonra kitabı kapatıp kitaplığına koydu.

"Komiser Yağız" diyerek tokalaşmak için elini uzattı. Mert, Yağız'ın uzattığı eli sıkarken gülümseyerek, "Kim olduğumu zaten biliyorsun. Memnum oldum, Komiser Yağız." dedi.

"Başkomiserim, hatta müdürüm desem daha doğru olur. Nasılsınız?"

"Sadece Mert demen kafi. Buraya halimi hatırımı sormak için gelmedin sanırım." diyerek konuya girmesi için pas attı.

"Evet, haklısınız, buraya sadece nasıl olduğunuzu öğrenmeye gelmedim."

"Ha şöyle, açık konuş ve biraz da hızlı konuş."

"Sizinle Kırmızı Eldiven hakkında biraz konuşmak istiyorum." dediğinde Mert hafif bir tebessüm yerleştirdi yüzüne. "Benim o efsane hakkında konuşacağımı sana düşündüren ne oldu?"

"Müdürüm, zamanında Kırmızı Eldiven hakkında epeyce araştırma yapmışsınız. Şimdi efsane mi diyorsunuz?"

"Komiser, çok toysun. Bence sen de efsane demelisin. İnan senin için daha iyi olur."

"Kırmızı Eldiven efsanenin de ötesinde, gayet gerçek ve benim bu gerçeğe efsane deyip üzerini kapatmaya hiç niyetim yok."

"Bu konuşmaların bana birini hatırlattı." diyerek Kırmızı Eldiven'in peşine düştüğü yılları hatırladı. "Yazık olur gençliğine. Git hırsız yakala, ne bileyim birkaç cinayet çöz."

"Buraya sizden nasihat almaya değil, bilgi almaya geldim. Görüyorum ki siz bilgi veremeyecek kadar korkaksınız. Kırmızı Eldiven size her ne yaptıysa korkmuş ve geri çekilmişsiniz."

Yağız'ın bu kelimelerine acı bir tebessümle karşılık verdi Mert. "Vazgeçmeyeceksin, ne söylersem söyleyeyim içindeki Kırmızı Eldiven ateşi sönmeyecek. O halde sana olacakları söyleyeyim. Birinci senaryo, sen de bir gün Kırmızı Eldiven üyesi olacaksın. Kırmızı Eldiven üyesi olacak kadar şanslı olmaman, ikinci senaryo. Bu durumda işkence görerek öldürüleceksin. Üçüncü senaryoda ise kaybolup gideceksin ve seni aramak için hiç kimse çabalamayacak. Umarım birincisi olur. Aksi takdirde yazık olur sana."