Teen Wolf

Öncelikle buhikayenin dizideki olaylarla  pek  ilgisi yok. Ama karakterler tamamen  aynı.

Ormanda koşuyorum.Nereye gittiğim yada neden koştuğum hakkında hiçbir fikrim yok.Ama koşmam gerektiğini hissediyorum.O anda önüme atlıyor.Kırmızı gözleri ile bana bakıyor,sivri dişlerini göstererek hırlıyor ve ne olduğunu anlamadan üstüme atlıyor.

Yatağımdan sıçrayıp uyandım ve saat henüz sabahın dördü.Terden sırılsıklam olduğumdan gidip duş aldım.Üstüme rahat bir şeyler giyip aşşağı indim.Bazen anne veya babam olmadan yaşamanının ne kadar kötü olduğu aklıma geliyor.Aynı şu andaki gibi.Ailem paralarıyla her istediğimi verebileceklerini zannediyorlar.Oysa benim tek istediğim onlarla vakit geçirmek ve para bunu sağlayamaz.Basit kahvaltımı yapıp evden çıktım.Garaja gidip ailemin bu seneki doğum günü hediyesi olan siyah Ferrari yerine eski siyah motoruma bindim.Yeni okul,yeni düzen,yeni arkadaşlar.Her sene eyalet eyalet gezmekten bıktığım ve burayı çok sevdiğim için artık burada yaşamaya karar verdim. Okula girer girmez alışık olduğum " yeni kıza bakın" lafları arasında müdürün odasından ders çizelgemi aldım.Müdür-adını unuttum- beni sınıfıma götürdü.

- Evet çocuklar bu yeni öğrencimiz Alice. Ona iyi davranmanızı istiyorum.

Sonra bana döndü.

-Geç boş bir yere otur,dedi.

Orta sıralarda bir yer boşdu.Oraya oturduğumda,hoca derse başlamıştı bile.Hocanın aynı zamanda okulun lakros takımının koçu olduğunu öğrendim.Aslında biraz tuhaf biri.

Ders bittiğinde dolabıma gittim ve kitaplarımı yerleştirdim.Dersim biyoloji.Aslında severim ama şu an havamda değilim.Sınıfa girdiğimde bir iki kişi vardı.Arka sıralarda cam kenarına oturdum ve kulaklığımı taktım.Yanımdaki sıraya birinin oturmasıyla kafamı kaldırıp o tarafa baktım.Hafif kıvırcık saçlı,renkli gözlü biri bana bakıyordu.

-selam ben Isaac

-ben de Alice, memnun oldum.

-yeni misin?

-çok mu belli?

-biraz.

Gözlerimi dolmaya başlayan sınıfdan ve Isaac'den ayırıp camdan dışarı baktım.O nu gördüm.Doğrudan bana bakıyordu.Kim olduğunu bilmiyorum ama anlaşılan o beni tanıyor,doğrudan gözlerime bakıyordu.Aslında biraz rahatsız oldum.Isaac'e döndüm.Başımla dışarıyı işaret ederek:

-o nu tanıyormusun?

Dedim.O da dışarı baktı ve yüzü ufak bir şok ifadesi aldıktan sonra cevap verdi:

-onun burada ne işi var?!

-onu tanıyormusun?

-o,Derek Hale.Benim gitmem gerek.

-ders başlıyacak nereye?

-hemen geliyorum.

Yerinden fırladı gitti.Hemen arkasından hoca geldi ve ders başladı.Camdan dışarı baktığımda onları hararetli bir konuşma yaparken gördüm.Arada bir Derek bana bakıyordu.Ders bitiminde onlar çoktan gitmişti.Kafeterya ya girdim ve boş bir masa buldum ve oturdum.Biraz sonra Isaac yanıma oturdu.Şaşırdım.

-selam

-selam

-oturmamda bir sakınca var mı?

-hayır bir sakınca yok.

Yemeğimi yerken bakışlarını üzerimde hissediyorum ve bu rahatsız edici.

-bir şey mi var?

-yoo neden?

-dik dik bana bakıyorsun.

-farkında değilim.Dalmışım.

-tamam sorun değil.

Okul çıkışında yayımı ve okumu alıp ormana gittim.Şimdi ne alaka diyeceksiniz ama ben profesyonel okçuyum ve çalışmam gerek.Ormanın farkında olmadan biraz derinlerine gittim.Okumu ve yayımı çıkarıp hedef tahtamı bir ağaca sabitledim.Okumu yerleştirip nişan aldım.Bir kaç başarılı atıştan sonra kendimi kaybetmiş bir biçimde hedef tahtalarına hızla ok atıyordum.Akamdan gemen çıtırtıyla yayımı o tarafa çevirdim ve saldırı pozisyonu aldım.Ama arkamdaki bir vahşi hayvan değildi.Bu oydu.Derek Hale...

Giriş nasıl oldu?Ben pek giriş yapmayı beceremem de.Umarım beğenirsiniz.