Giriş

1.5K 29 7
                                    

- ♥ @iremstyles8 ile birlikte ortak bir hikaye yazalım dedik, ilk bölümde ortaya böyle bir şey çıktı. Umarım beğenirsiniz. Takipte kalın. :)

Sınıfın en arka sırasında oturmuş, bir kulağımdaki kulaklıkla müzik dinliyor, diğeriyle ise Bay Grounder'in habersiz yapacağı matematik sınavıyla ilgili bir kaç saçmalığını dinliyordum. Sınavın tarihini ve hatta saatini verir, buna ''habersiz sınav'' derdi. Dev saçmalık! Söylediği saçmalıklardan sıkılmıştım, kulaklığımın diğerini de taktım ve The Pretty Reckless - Going To Hell dinlemeye başladım. Bu şarkının sözleri bana oldum olası anlamlı gelmiştir, sanki beni anlatıyor.

For the laughs that I fake. I am going to hell!

Sahte gülümsemelerim için. Ben cehenneme gidiyorum!

For the vows that I break. I am going to hell!

Tutamadığım sözler için. Ben cehenneme gidiyorum!

Zilin sesiyle birlikte kulaklıklarımı çıkardım ve karnımdan gelen gurultular beni kantine yönlendirdi. Kantindeki sıraya girdim, her zaman ki gibi ücretsiz okul yemeklerinden yiyordum. Ezilmiş patates püresi, rosto ve ufak brownie'ler. Neyse ki bugün diğer günlerden daha güzeldi menümüz. Her zaman ki yerim olan, çöp kutusunun yanına gittim. Evet evet, çöp kutusu. Artık çöpün yanındaki iğrenç kokulardan rahatsız olmuyordum. Alışmıştım. Okula geldiğim ilk günden beri burası benim yerimdi. Bu saçma lisedeki, egosu karakterinden fazla olan bir dolu insanın içinde kendimi fazlasıyla yalnız hissediyordum. Zaten öyleydim. Benimle kimse konuşmaz, arkadaş olmak istemez, sırf onların ailesine göre benim ailemin maddi durumu daha düşük olduğu için benle takılmazlardı.Ah, bende onlara meraklı değildim zaten. Düşünmeyi bırakıp, yalayıp yuttuğum boş yemek tepsisini kantin masasına geri bırakarak sınıfa döndüm. Herkesin sınıfa girmesini bekleyerek geçirdiğimiz üç dakikada sınıfa giren en garip çocuk gelip benim yanıma oturmuştu. Çocuk okula geldiği ilk günden beri bir garip davranıyor,herkesi kendinden uzaklaştırıyordu. Kafamı çevirdiğimde gözlerini bana diktiğini gördüm. Suratı çok solgun,ve beyazdı. "Merhaba" dedim daha fazla bakmaya devam edince. "Günaydın" diye karşılık aldım. Gülümsedim. "Yenisin sanırım? Nereden geldin?" soruma karşılık bana döndü. "Evet,yeniyim. Louisiana" başımı salldım. Gözleri boynuma sabitlenmişti. Başımı hafifçe biraz daha ona döndürdüğümden gözlerinin kıpkırmızı olduğunu gördüm. Tanrım.. Bu da neydi böyle? Gözlerine daha dikkatli bakmaya başladığımda hızla yerinden kalktı ve koşarak sınıftan çıktı. Ardından bende kalktım ve kapı kapanmadan ona yetişmek için son gücümle koşmaya başladım. Dışarı çıktığımda,etrafta olmadığını gördüm. Bunun üzerine etrafı süzdüğümde çocuğun bana dikkat kesildiğini gördüm. Gözlerimi kırpmama kalmadan yok olmuştu. Bu... Bu çok tuhaftı.. Ve bunun peşini bırakmayacağımı çok iyi biliyordum.

Dead HeartsOù les histoires vivent. Découvrez maintenant