O gün hastanenin morgunda, üstündeki çarşafı beline çekmiş, gözleri kapanmak üzere bir genç çocuk görüldü. Günlerdir oradaydı, üstü beyaz bir çarşafla örtülüydu. Ölü sanılıyordu. Bembeyaz morgu kırmızıya boyamış, ardında sadece çarşafın üzerine kanla yazılmış bir mektup, ve birkaç kafiyeli dize bırakmıştı.
"Seni bulamadım sevgilim. Affet, seni bulamadım. Morgun duvarlarını bile aradım sevgilim, birçok çirkin suratlı adam gördüm. Senin çehrene hasret kaldım. Ama artık buluşacağız sevgilim, buluşacağız.."
Hastane görevlileri, yatağın ne zamandan beri dolu olduğunu düşündü. Bir morg görevlisi hatırladı, zihnindeki önemli anı olayın şifresini çözdü. O yatak aslında, trafik kazası geçiren Remus'a aitti. Öldüğü sanılan, morga getirilirken yaşama belirtileri gösteren Remus'a...
Küçük kalbi korkuyla dolu adamı morga götürdüler. Etrafındaki birkaç çalışanın arasından siyah saçlı çocuğu gösterdiler. Remus'un içi tarifsiz bir hüzünle parçalandı. Kalbi kıyıldı. Günlerdir aradığı sevgilisi, öldüğünü sanmış, morgu aramış, ve intihar etmişti. Mektubunu tamamlayabilmek için bileğini defalaca sedyenin sivri ucuna sürmüş, üç noktasını tamamlayamadan ölmüştü. Remus soluk alamıyordu. Yere yığıldı.
Remus Lupin, sevgilisinin öldüğü gün öldü. Onu hayata döndürmeye çalışırlarken, hiç durmadan "Sirius" adını tekrarladı. Sirius mektubunun üç noktasını, Remus sevgilisinin adını tamamlayamadan buluştular. Üç noktayı da, Sirius'un adını da arkadaşları tamamladı. James kendi kanıyla mektuba bir nokta, Lily çocuğunun adını "Harry Sirius" koydu.
06.05.2017
ŞİMDİ OKUDUĞUN
soluksuz kefenler 'wolfstar'
Fanfiction1001, 1002, 1003. Seni bulmak için geldim ama bulamıyorum. 1004, 1005, 1006. Zihnimi kaybetmemek için sayıyorum. 1007, 1008, ... Yavaş yavaş unutuyorum, Aklıma kazıdığım her detayını. Ne zamandır bir çarşafın altında yattığımı, Son oynadığın ölüm ku...
